Rasûlullah ﷺ şöyle buyurdu; "Farzların edâsından sonra Cenâb-ı Hakk'ın en ziyâde sevdiği amel, bir müslüman kardeşine sevinç vermektir.”
Süyûtî, el-Câmiu's-Sağîr, I, 11
İslam, niyeti, ibadet ve muamelatta temel kabul etmiş, ceza ve mükafat için şart kılmıştır.
Sayfa 2Kitabı okudu
SORU : ALLAH'IN VARLIK VE BİRLİĞİNE İNANMAK AKLİ MİDİR, ŞER'İ MİDİR?
CEVAP : Maturidilere göre, aklidir. Yani, Yüce Allah, kendi varlığını Peygamberleri vasıtasıyla insanlara bildirmemiş olsaydı bile, insanın kendi aklıyla O'nun varlığını bulup, birliğine inanması farz olur.
Eş'arilerin savundukları ikinci görüşe göre ise, bu farz oluş şer'idir. Yani, Yüce Allah, varlık ve birliğini Peygamberleri vasıtasıyla insanlara bildirmemiş olsaydı, O'nun varlık ve birliğine inanmak farz olmazdı. (...) Yani, Allah'ın varlığını Peygamberler vasıtasıyla bilmiş olmak lazımdır ki, farz olsun. Bu duruma göre de bugünkü bütün insanların Allah'a inanmaları farzdır. Zira bugünkü dünyada Peygamberlerden haberi olmayan bir insan pek düşünülemez. ***
Sayfa 46 - Yılmaz Ofset. Tercüme eden Abdullah Aydın.Kitabı okudu
6 - Peygamberimiz buyuruyor ki : "Fasık için gıybet olmaz : Yani, içki, kumar gibi günahları açıktan işleyen kimsenin bu hareketlerinin [dışında] başkasını [da] söylemek gıybet sayılmaz."
Sayfa 360 - Yılmaz OfsetKitabı okudu
25 - Peygamberimiz buyuruyor ki : "Ümmetimin ermişlerinin alameti: Onlar hiçbir şeye asla lanet etmezler."
Sayfa 366 - Yılmaz OfsetKitabı okudu
Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu
Üç kişinin imanı mükemmel olur;
- Allah yolunda hiçbir kınayıcının kınamasından korkmayan,
- Amelinde gösteriş yapmayan,
- Biri dünya diğeri ahiret ile ilgili iki işle karşılaştığında ahiret işini dünya işine tercih eden kişilerdir.
Sayfa 273 - c.2, hadis no:3506
