Görünüşte her ne kadar türlü elem ve kederle zapt edilmişse de aslında daima gayb âleminden gelecek bir yardımı gözler iken birdenbire [14] gönlü aydın Pîr, vücudun felakete uğramış gemisine yönelerek; "Ey aşk derdinin girdap ve dalgalarında şaşkın ve hayran kalan ve ey cananın güzel yüzüne kavuşmak için daima endişe denizine düşüp nalan olan biçare! Zannederim ki şimdi uğramış olduğunuz ve fazlasıyla çekindiğiniz korku veren bu mesele her ne kadar helaka sebepse de böyle ansızın ortaya çıkan bir fırtınanın devamı yoktur. Elbet bir gün sevgiliye kavuşma güneşi yüzünü gösterir, sizi kuşatan keder bulutunu ve yağmurlarını defeder.
Hemen her meselenizi, her işi kolay kılan Allah’a bırakmalısınız. Hayat değirmenini terk etmenizi ve huzur çarkınıza zarar gelmesini isteyenleri müntakim olan Hüda’ ya havale etmeli, her zaman böyle ah edip inlemeyi bırakmalısinız." yollu hikmetli sözleriyle feahladığımı anlayınca hemen lütfetti ve sermayesi belagat olan kütüphanesinden şu açık ve düzgün tafsilatin beyanına başladı.