Bir Dünyanın içinde ne çok dünya yaşıyor değil mi ? Her birisi birbirinden farklı, her birisi birbirinden özgün. Olanca farklılığın içinde bir çok dünya tanıyoruz da en zor olan tanışma nedir derseniz biricik olan kendi iç dünyamızı keşfetmek derim herhalde. Tanıdığımız o insanları kolayca eleştirmek ve yargılamakla uğraşırken en büyük hazine olan iç alemimize dalmayı ıskanlıyoruz zannımca. Bütün enerjimizi ona buna sarfediyoruz da kendimizi karşımıza alıp 2 kelam edemiyoruz. O neyden hoşlanır, neyi sever neyi sevmez sormuyoruz bile. Bi hayat akışına kaptırdık o da ordan yıkıla düşe geliyor arkamızdan, oturupta nasılsın diye soluklanamıyoruz onunla beraber, ki dikkatle ona kesildiğimizde ne çok yara aldığını farkedeceğiz aslında. Yardım edeceğiz ona kaldıracağız yerden de....
Dünya teleşı dediğimiz yerde yine bir ihmalkarsızlığımız tutuyor...