Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.13
Elif Karahan
Elif Karahan
@elifkarahan1
İstanbul Üniversitesi |Türkoloji | YL
Öğretmen
İstanbul
Bayburt
133 okur puanı
Eylül 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Nurettin Topçu | Var Olmak
Okuyalı uzun zaman olmasına rağmen incelemesini yazmaya ancak fırsat bulduğum Nurettin Topçu kitabı. İslam felsefesi seven biri olarak kitaba gerçekten bayıldım diyebilirim. Üslubu itibariyle kitabı anlamak biraz güç; ama okuduktan sonra alınan haz her kitapta olduğu gibi paha biçilemez. İçeriğinden bahsedecek olursam Düşünceler ve Duyuşlar adı altında iki bölümden oluşuyor ve her iki bölüm de alt başlıklara ayrılmış. Tabii ki bu kadar anlam derinliği içeren bir kitaptaki her bölümden bahsetmem pek mümkün değil bu sebeple de elimden geldiğince yer yer alıntılar yaparak kitabın bölümleri ile ilgili bilgilendirme yapacağım.
Arkakapak yazıları, Mustafa Kutlu'nun hikayelerinden oluşan bir solukta okuyup bitireceğiniz harika bir kitap bence, içerisinde yirmi iki tane hikaye bulunuyor ve siyah beyaz sizi eskiye götüren fotoğraflar var. Kitabı okurken içerisinde kendinizden bir şeyler bulacağınızı eminim zaten Mustafa Kutlu'yu benim gözümde özel yapan ve çok sevmeme neden olan şey de tam olarak bu. Hayatın yorgunluğundan, iş stresinden bunaldığınızda açıp okuyabileceğiniz bir kitap kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum.
Oscar Wilde'ın tiyatro türünde yazdığı eser. Diğer türlere nazaran okumayı sevmediğim bir tür olsa da bu kitabı okurken ilginç bir biçimde keyif aldım. Eser Victoria Devri toplumundaki ikiyüzlülüğü ve yüksek tabakayı eleştiriyor.
Bayan Arbuthnot gençken yaptığı bir hatanın sonuçlarına hâlâ katlanmak zorundadır ama onun birlikte olduğu Lord kaldığı yerden rahat bir biçimde devam etmektedir dahası yolları kesişir ve Bayan Arbuthnot, Gerald adında bir erkek evlat sahibidir, işte kitaptaki kırılma noktası da tam olarak burası aslında.
"Dün gece yanımızdaki kız, ne kadar iyi biri olsa da sanki vebalıymışım gibi odadan kaçtı. Haklıydı, ben kusurluyum. Hatalarım bana ait, onları tek başıma taşıyacağım. Günah işlememiş kadınlar benimle ne yapsın, onların arasında yerim yok. Birbirimizi anlamamız imkansız."
Bayan Arbuthnot yaşadığı durumu oğluna açıklar ve Lord İllingworth'un iyi biri olmadığına oğlunu ikna eder, gerçekleri öğrenen Gerald, Lord İllingworth ile gitmekten vazgeçer. Daha sonra Lord İllingworth gelerek Bayan Arbuthnot'a onunla evlenmesini söyler ama Bayan Arbuthnot bunu kabul etmez ve ona ihtiyaçları olmadığını artık hayatlarına Lord İllingworth'tan uzak bir yerde devam edeceklerini söyler.
"Dudaklarını kirletmeye çalıştığın kız, onurunu elinden aldığın genç adam ve gururunu kırdığın kadının sana kollarını açacağını mı sanıyordun?"
"Anne, bu kimin eldiveni? Ziyaretçimiz mi vardı? Kim geldi?"
"Tanımazsın, bilindik biri değil. Önemsiz bir adam..."
Okur Takip Önerileri
"Yapmamayı tercih ederim." Kitabı okurken sık sık göreceğiniz adeta Kâtip Bartleby'nin pasif direnişinin özeti olan bir cümle. Kitap 58 sayfa olmasına rağmen çok akıcı ve gerçekten sürükleyici okurken kitabı bir an önce bitirip Bartleby'nin hikayesini öğrenmek için can atacaksınız zira ben bu düşünceyle okudum kitabın her satırını; ama ne yazıktır ki kitabın sonunda da bizi bir varsayım bekliyor ve kesin bir sonuca varamıyoruz.
Kitaptan içerik olarak bahsedecek olursam kitap "İşim gereği ya da özel hayatımda birçok kâtip tanıdım. Bu yüzden canım isterse kibar beyefendileri güldürecek, narin canları ise ağlatacak çeşit çeşit hikaye anlatabilirim. Ama gördüğüm ve duyduğum en garip Kâtibin; Bartleby'nin hayatından birkaç bölüm aktarabilmek için diğerlerinin yaşam öykülerinden vazgeçiyorum." Cümlesiyle bir kişinin ağzından kendi bürosunda çalışan Kurabiye, Hindi, Kerpeten, Bartleby adlı kişilerden bahsetmesiyle başlıyor. Bir süre sonra hepsi ikinci plana düşüyor ve kendimizi Bartleby'nin gizemli hikayesinde buluyoruz.
Hayallerine sıkı sıkıya bağlı olan bir adam, Nastenka isimli kadının eski aşkı ile ilgili konuşurken ona aşık olur ama bunu bir türlü itiraf edemez ve duygularını gizler daha sonra Natsenka'ya onu sevdiğini söyler ama tam bu sırada beklenilen sevgili çıkagelir ve genç kız seçimini yapar.
GABRIEL GARCÍA MÁRQUEZ KIRMIZI PAZARTESİ
“Santiago Nasar'ı öldürdüler.” Kitabı okurken karşıma çıkan ve bitirdikten sonra da kendi kendime tekrar ettiğim bir cümle oldu. Yazar, kitapta Kolombiya'nın bir kasabasında çocukken tanık olduğu namus cinayetini anlatıyor. Kitabın daha ilk sayfasından itibaren katilin kim olduğunu biliyor fakat heyecanla okumaya devam ediyorum. Kitap Santiago Nasar'ın iki kardeş tarafından öldürülmesini anlatıyor aslında bu kısma kadar baktığımızda sıradan bir cinayet romanı gibi geliyor bize fakat kitabı diğer cinayet romanlarından farklı kılan cinayetin tüm kasaba halkı tarafından bilinmesi ve hiç kimsenin de engel olmaya çalışmaması.Kitap gerçekten güzel ve okumaya değer kesinlikle tavsiye ediyorum.
