İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemlerdeki teknolojinin hüküm sürdüğü yaşantılarda okuma eyleminin yok olması ve işi yasal kitap üretimlerini yakmak olan itfaiyeci Guy Montag’ın bu olayı sorgulaması üzerine yazılmış terslik, distopya ve hayal gücü kavramlarının yoğun kullanıldığı düşünülmesi gereken bir eser.
Kitaplar aptal, salak olduğumuzu bize hatırlatmak için var. Onlar gösteri alayı caddeden gürültüyle geçerken Sezar’a ‘Fani olduğunu hatırla Sezar’ diyen muhafız kıtası gibiler.
Stockholm’un siyasi mültecileri olarak adlandırılan Sami, Clara, Juan Perez, Rıza, Garcia, Adil ve Yoriko’nun başlarından geçen acıklı olayların sebebi olan bakanın bir Kuzey hastanesinde karşılarına çıkması ve bir cinayet planı çevresinde gelişen olaylar, yazar ve karakterin ortak çalışması olan güzel bir hikayeydi.