kendi huzurum için bütün dünyayı beş paraya satarım ben. beni kıyametin kopmasıyla çaysız kalmam arasında bir seçime zorlasalar, dünyanın batmasını umursamaz, çayımdan vazgeçmeyeceğimi haykırırdım.
onlara uçmayı öğreteceksiniz ama sizin gibi uçmayacaklar.
onlara hayal kurmayı öğreteceksiniz ama sizin gibi düşlerinizi görmeyecekler.
onlara yaşamayı öğreteceksiniz ama sizin hayatınızı yaşamayacaklar.
ama her uçuşta, her hayatta, her rüyada, sizin öğrettiğiniz yolun izi kalacak.
en kötüsü, hayır demeyi öğrenemedim.
yemeğe kal dediler, kaldım. oysa kalınmaz.
onlar biraz ısrar ederler; sen biraz nazlanırsın.
sonunda kalkıp gidilir.
her söylenileni ciddiye almak yok mu,
şu sözün eri olmak yok mu; bitirdi, yıktı beni.