Bazı ruhlar doğuştan yaralıydı. Nefes alırken ağlaması, durup dururken bir yerlere dalıp ruhunu derin boşluğuna teslim etmesi, sessiz, sakin ve yorgun bir kişiliğe sahip olması için herhangi bir olay yaşaması gerekmezdi... Çünkü bazı ruhların külleri külleri uçuşurdu kırık kalplerinden yeryüzüne sızan rüzgarlarda, kirpiklerine kadar acırlardı ama gıkını çıkaramazlardı.
Dünya her yerde aynı: Çabalıyor ve çalışıyoruz, karşılığında da ücretimizi alıyoruz ve seviniyoruz; ama bundan bana ne? Ben, yalnızca senin olduğun yerde huzur bulabilirim, yalnızca senin huzurunda acı çekmek ve sevinmek isterim. Ey göklerdeki Babam, gelsem beni kovar mısın?
Bazen aklım almıyor; onu yalnızca ben, hem de öylesine içten, öylesine dolu dolu severken, ondan başka hiçbir şey görmez, bilmezken, ondan başka hiçbir varlığım yokken, nasıl olur da onu bir başkası da sever, sevebilir?