Bize sevgi dolu gözlerle bakılsın diye her şeyi yapıyoruz. Bakmadıkları zaman kendimizi yiyip bitiriyoruz. Dile getiremediğimiz duygularımız için
yas tutup duruyoruz. Ceset biriktirip duruyoruz içimizde. Üstelik bunun farkında bile değiliz.
Yavuz Sultan Selim, oğlu Kanuni Sultan Süleyman'a iki mektup verir; 'birini ben ölünce aç, ikincisini de beni defnettikten sonra açarsın' der. Vefat ettiğinde Kanuni Sultan Süleyman ilk mektubu açar. Mektupta, 'Oğlum, senden tek bir isteğim var; beni çoraplarımla gömsünler'. İmam tüm ısrarlara rağmen bu talebi kabul etmez. Yavuz Sultan Selim ister istemez çorapsız defnedilir. Defin işlemi bittikten sonra Kanuni Sultan Süleyman ikinci mektubu açar: 'Bak oğlum bir çift çorap bile götüremedim'
... eğer iyilik taslamaya kalkarsanız, dünya sizi çok ciddiye alır; kötü görünmeye çalışırsanız almaz.Böyledir işte iyimserliğin insanı şaşkınlığa düşüren budalalığı!
NESİN SOYADININ SIRRI
Dünyanın en cimrileri 'Eli açık', dünyanın en korkakları 'Yürekli', dünyanın en tembelleri 'Çalışkan' gibi soyadları aldılar. Her türlü yağmada hep sona kaldığım için, güzel soyadı yağmasında da sona kaldım. Bana, ortada böbürlenebileceğim bir soyadı kalmadığından, kendime 'Nesin' soyadını aldım.
Sabahattin Ali’nin cesedi bir dere yatağında bulundu. Katili Ali Ertekin tutuklandıktan sonra ceza indirimi aldı. Aynı yıl çıkan af yasasıyla da serbest bırakıldı.
Cesedi eşi ve annesinin teşhis etmesine izin verilmedi. Daha sonra muayene edilmesi için defnedildiği yerden çıkarıldı. Bir torba içinde elden ele dolaşırken kayboldu.
Mezarı olmayan yazar 73 yıl önce katledildi..
Saygı ve rahmetle anıyoruz
İyi ki doğdun,
"Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin"
Sabahattin Ali