Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

KaranfilKokuyor

KaranfilKokuyor
@emineaygn
Resminle benim aramdaki bir durum seni ilgilendirmez... . Okumak iptilâdır, müptelâlara selam olsun! . 𝒮ı𝒸𝒶𝓀 𝒷𝒾𝓇 𝒜𝓇𝒶𝓁ı𝓀 𝑔𝑒𝒸𝑒𝓈𝒾...(15)
"ne yazsam olmuyor çünkü bilenler hatırlar hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar bahçıvanlar değil tüccarlardır sen öyle göz sen öyle toprak ve güneş ortaklığı sen teninde cennet kayganlığı iken sana şiir yazmak ahmaklıktır"
Reklam
Desem ki
Günlerden sonra bir gün, Şayet sesimi farkedemezsen, Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden, Bil ki ölmüşüm. Fakat yine üzülme, müsterih ol; Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini, Ve neden sonra Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede, Hatırla ki mahşer günüdür Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.
Cahit Sıtkı Tarancı
Cahit Sıtkı Tarancı
"İnsan sevdiğinin her şeyini bilir. Rüzgârda saçlarının hangi yöne yattığını bilir. Hangi şarkıda ağladığını, hangi şarkıda güldüğünü bilir. Bir filmin hangi sahnesinde duygulandığını, sevdiği rengi bilir. Baharda hangi çiçeği kokladığını bilir. Eğer birini gerçekten seviyorsan onu zihninde değil, kalbinde saklarsın."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Vaktiyle biri mi söylemişti yoksa bir yerlerde mi okumuştum. Hatırlayamadım şimdi. Şiirdi belki de. Parayla her şeye sahip olunacağı söylenir ama olunamaz diyordu. Yiyecek satın alabilirsin ama iştah alamazsın. İlaç alırsın ama sağlık alamazsın. Bilgi alırsın ama bilgelik alamazsın. Gösteriş alırsın ama güzellik alamazsın. Eğlence alırsın ama neşe alamazsın. Tanıdık alırsın ama dost alamazsın. Hizmetçi alırsın ama sadakat alamzsın. Boş vakit alırsın ama huzur alamazsın. Parayla her şeyin kabuğunu alır hiçbir şeyin çekirdeğini alamazsın."
Kediler ve şarkılar bize yeterli değilll
Reklam
Resimde gördüğünüz kişi 1. Dünya Savaşının başlamasına sebep olan adam
28 Haziran 1914’te veliaht Franz Ferdinand’ı öldürerek I. Dünya Savaşı’nın başlamasına sebep olan 19 yaşındaki Sırp milliyetçi Gavrilo Princip. Toplamda 70 milyon askerin savaştığı, yaklaşık 9 milyon asker ve 10 milyon sivilin öldüğü savaşın sonlarına doğru Gavrilo, Prag’daki hücresinde tüberküloz hastalığından yaşamını yitirdi.
Senden başkası kimmiş neymiş bilemiyorumm
Üstad
Necip Fazıl Kısakürek henüz genç bir delikanlı iken voleybol oynayan genç bir kıza aşık olur. Kızın maçlarını hiç kaçırmaz ve bir süre sonra kıza açılmaya karar verir. Bunu da bir şiirle yapmak ister ve sonra o meşhur şiirin ilk dört misrasını bir kâğıda yazarak kızın eline tutuşturur; Ne hasta bekler sabahı, Ne taze ölüyü mezar. Ne de şeytan, bir günahı, Seni beklediğim kadar. Voleybolcu kız diğer gün öğleden sonra Üstad'ın yanına gelir ve O'ndan hoşlandığını ancak bir kişinin daha olduğunu söyler. Üstad hayatında sevdiği kimse kalmayınca kendisini arayıp bulmasını söyler. Aradan aylar yıllar geçer ve kız Üstad'ı bulur. Artık sadece sevdiği kişinin O olduğunu söyler. Bunun üzerine Üstad cebinden iyice eskimiş olan bir kağıdı çıkarır ve şiirin son dört misrasını okuyup uzaklaşır oradan; Geçti istemem gelmeni, Yokluğunda buldum seni; Bırak vehmimde gölgeni Gelme, artık neye yarar?
Benim en sevdiğim söz, senden duyduğum ben'dir. Hep yinelediğim söz, sana koyduğum ben'dir. Iyi olmak adına bilgiç olmak istemem, Seni senlediğim söz, bir-bir oyduğum ben'dir.
Özdemir Asaf
Özdemir Asaf
“Akrep gibisin kardeşim, korkak bir karanlık içindesin akrep gibi. Serçe gibisin kardeşim, serçenin telaşı içindesin. Midye gibisin kardeşim, midye gibi kapalı, rahat. Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim. Bir değil, beş değil, yüz milyonlarlasın maalesef. Koyun gibisin kardeşim, gocuklu celep kaldırınca sopasını sürüye katılıverirsin hemen ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye. Dünyanın en tuhaf mahlûkusun yani, hani şu derya içre olup deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf. Ve bu dünyada, bu zulüm senin sayende. Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak kabahat senin, — demeğe de dilim varmıyor ama — kabahatin çoğu senin, canım kardeşim!”
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
Reklam
"Kâğıttan gemiler yaptım kalbimden Ki hiçbiri karşıya ulaşmazdı. Aşk diyorsunuz, limanı olanın aşkı olmaz ki bayım! Aşk diyorsunuz ya, İşte orda durun bayım Islak unutulmuş bir taş bezi gibi kalakaldım Kendimin ucunda Öyle ıslak, Öyle kötü kokan, Yırtık ve perişan. Siz aşkı ne bilirsiniz bayım Aşkı aşk bilir yalnız!"
Turgut Uyar
Turgut Uyar
"Yaşamak şakaya gelmez, büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın bir sincap gibi mesela, yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden, yani bütün işin gücün yaşamak olacak. Yaşamayı ciddiye alacaksın, yani o derecede, öylesine ki, mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda, yahut kocaman gözlüklerin, beyaz gömleğinle bir laboratuvarda insanlar için ölebileceksin, hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için, hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken, hem de en güzel en gerçek şeyin yaşamak olduğunu bildiğin halde. Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin, hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için, yaşamak yanı ağır bastığından."
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
"Kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerdesin. Su olsan kimse içmez, Yol olsan kimse geçmez, Elin adamı ne anlar senden? Çıkarsın bir dağ başına, Bir ağaç bulursun Tellersin, pullarsın, gelin eylersin. Bir de bulutları görürsün, bir de bulutları görürsün, bir de bulutları görürsün. Köpürmüş gelen bulutları. Başka ne gelir elden? Çın çın ötüyor yüreğimin kökünde şu dünyanın ıssızlığı. Tanrı kimsenin başına vermesin böyle bir yalnızlığı!"
Yaşar Kemal
Yaşar Kemal
Dar ağacı
Şu dar odanın katı yalnızlığında Ve her şeyin çıplaklığında, Durup bir pencereyi deniyorum, Gizliliğin dışına çıkıyorum, Araçların, İnsanların, Şehrin ve meydanların ve kalabalığın ve
137 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.