Muhkem bir insandan hâsıl olacak en büyük kerâmet, istikâmettir... //Ehl-i irfân
Bu Ümmetin Anneleri Nereye Gidiyor Allah Aşkına?
*BU YAZI SANA,* *EY MÜSLÜMAN..!* Atalarının o güzel "islami" örfleri nelerine yetmedi ki son bir kaç yıldır tuhaf tuhaf şeyler ürettiler.. Bakın benim bu sözlerim cahillere değil bilakis "İslami düğün (!) yapıp, Asr-ı saadet misali yuvam olsun diye nikahtan keramet bekleyen Müslümanlara.! " Allah Rasûlü a.s kızlarına nikah
Reklam
Nizam Oğlu'nun edebi kişiliğinin oluşmasında, hemen her şairimizde olduğu gibi, tasavvuf düşünce ve inançlarının büyük etkisi vardır. İnsan ruhunun derinlerinde güzellikler arayan Nizamoğlu'nun şiir kaynaklarından en önemlisi, Türk tasavvuf şairlerinin en ulu'su ve kendisinden sonra gelenlerin kaynağı, temeli Yunus Emre' dir. Yunus'un aşkını, gücünü ve coşkusunu aldığı yegane kaynak da kuşkusuz Evliyalar Ulu'su Pir Hacı Bektaş Veli'dir, «buğday» yerine« nasip» veren Yeşil El'in sahibidir. Hararet nar'dadır sac'da değildir Keramet başda'dır tac'da değildir Her ne arar isen kendinde ara Kudüs'de Mekke'de Hac'da değildir· Sakın ol kimsenin gönlünü yıkma Gerçek Erenler'in izinden çıkma Eğer insan isen ölmezsin korkma Aşığı kurt yemez uc'da değildir
Cumamız Mübarek Olsun...
HAYIRLI CUMALAR... Ey Rabbim! Ben, gizlide senden hayâ etmeyen utanıp çekinmeyen, açıkta seni gözetmeyen zavallıyım. Ben, büyük musibetler sahibiyim. Ben, Mevlasına karşı çıkan cüretkârım. Ben, gökyüzünün güçlü Rabbine isyan eden biriyim. Ben, büyük günah yolunda malını harcayanım. Ben, büyük günahlara doğru koşanım. Bana mühlet verdin, kendime
İnsanlardan bazı kimseler, "Velilerin kerametleri vardır, sahabilerin ise yoktur" derler. Halbuki Sahabilerin Allah resulu sallallahu aleyhi vesellem ile arkadaşlıkları ve Sohbetleri en büyük keramettir. Bundan daha büyük keramet ne olabilir?
İnsanlar öte dünyayı bu dünyaya yaklaştıran yatırları manevi bir silah haline getirerek hayata mâl olan değerleri kendiliğinden muhafaza altına alırlar. Bu, her şeye rağmen hüküm süren tasavvufun zaferidir. Nitekim Köprülü-zâde Fuad, "her büyük şeyhin ölümünden sonra âmme muhayyilesi onu bir kerâmet hâlesiyle ihata etmekte idi" derken Tanpınar da aynı hissiyatı şöyle dile getirir: "Medeniyetimizin sevdiği insana ölümden sonra verebileceği en büyük pâye evliyâlıktır". Erol Güngör de şunu söyler: "Türbesi ve yatırı olmayan bir Müslüman kasabası mümkündür ama böyle bir Türk kasabası düşünülemez".
Reklam
459 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.