Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Erasmus
Çocukların Eğitimine Dair Desiderius Erasmus   [ W. H. Woodward: Desiderius Erasmus, s. 186-7, 191, 195-6. Telif hakkı: 1904, Cambridge University Press. Cambridge University Press’in izniyle yeniden basılmıştır.] İnsanı oluşturan  şey akla  sahip olmasıdır.  Ağaçlar ve  vahşi hayvanlar kendiliğinden büyür ama inanın bana insan şekillendirilir. Eski zamanlarda ormanlarda yaşayan, sadece doğal ihtiyaçlarının ve arzularının harekete geçirdiği, hiçbir kanuna bağlanmadan, toplumlarında belirli bir düzen olmayan eski insanlar daha çok vahşi hayvanlar olarak görülmelidir. Çünkü her şeyin sadece iştahlara göre belirlendiği bir yerde insanlığın işareti olan aklın yeri yoktur. Felsefenin geliştirdiği akılla sağlam biçimde eğitilmemiş bir insan, şüphesiz hayvandan daha aşağı bir varlıktır, çünkü tutkuları, arzuları, kızgınlığı, kıskançlığı veya kanunsuz doğası tarafından bir oraya, bir buraya sürüklenen birisinden daha tehlikeli bir kişi yoktur. Bu nedenle şimdi kendi oğlunun en iyi eğitimi almasını sağlamayan kişiye adam, hatta bir insan evladı bile denemez... Doğa sana bir oğul vererek deyim yerindeyse kaba, biçimsiz bir yaratık hediye etmiştir; senin görevin onu bir insan olmak üzere şekillendirmektir. Eğer bunu ihmal edersen hâlâ bir hayvansın demektir. Dürüstçe ve bilgece şekillendirilirse, neredeyse Tanrı’dan fazla uzak olmayan bir varlık olduğunu ispatlayabilirsin demek istiyorum
Erasmus
Çocukların Eğitimine Dair Desiderius Erasmus   [ W. H. Woodward: Desiderius Erasmus, s. 186-7, 191, 195-6. Telif hakkı: 1904, Cambridge University Press. Cambridge University Press’in izniyle yeniden basılmıştır.] İnsanı oluşturan  şey akla  sahip olmasıdır.  Ağaçlar ve  vahşi hayvanlar kendiliğinden büyür ama inanın bana insan şekillendirilir. Eski zamanlarda ormanlarda yaşayan, sadece doğal ihtiyaçlarının ve arzularının harekete geçirdiği, hiçbir kanuna bağlanmadan, toplumlarında belirli bir düzen olmayan eski insanlar daha çok vahşi hayvanlar olarak görülmelidir. Çünkü her şeyin sadece iştahlara göre belirlendiği bir yerde insanlığın işareti olan aklın yeri yoktur. Felsefenin geliştirdiği akılla sağlam biçimde eğitilmemiş bir insan, şüphesiz hayvandan daha aşağı bir varlıktır, çünkü tutkuları, arzuları, kızgınlığı, kıskançlığı veya kanunsuz doğası tarafından bir oraya, bir buraya sürüklenen birisinden daha tehlikeli bir kişi yoktur. Bu nedenle şimdi kendi oğlunun en iyi eğitimi almasını sağlamayan kişiye adam, hatta bir insan evladı bile denemez... Doğa sana bir oğul vererek deyim yerindeyse kaba, biçimsiz bir yaratık hediye etmiştir; senin görevin onu bir insan olmak üzere şekillendirmektir. Eğer bunu ihmal edersen hâlâ bir hayvansın demektir. Dürüstçe ve bilgece şekillendirilirse, neredeyse Tanrı’dan fazla uzak olmayan bir varlık olduğunu ispatlayabilirsin demek istiyorum
Reklam
İSTANBUL’UN FETHİNİN SONUÇLARI
Dört gün süren bir deniz yolculuğundan sonra İstanbul’dan kaçan gemiler Eğriboz’a varmış ve burada güçlü filosu ile dönen Loredano ile karşılaşmıştı. Papaya ait kadırgalar daha önce emir almadan geri dönmüşler ve kaptanları bu yüzden mahkemeye çıkartılmışlardı. Felaket haberi ise fethedilen şehirdeki akrabalarının ve dostlarının kaderini öğrenmek
Buhari’nin Sahih’inde Ebu Ubeyde’den veya başka birinden alındığına dair her hangi bir şekilde işaret edilmeden iktibas olunmuş öyle garip gramer meseleleri vardır ki, bunların mülahazası, kitaba sonradan izafe edilen şartların ne kadar muhayyel olduğunu göstermeğe kâfidir. Bu hususun şarihler içinde Buhari’yi en çok savunan İbni Hacer tarafından
Oğuz Atay'dan 40 Alıntı | Söylenti Dergi
kaynak: soylentidergi.com/oguz-atay-tehli... 1- “Bu sözleri unutamam artık; bütün geleceğimi kararttın. Oysa, kitaplardan söz ederken sesin ne kadar farklıydı.” (s.15) 2- “İçimde bir boşluk var; perşembe sabahları, okula gitmek istemediğim sırada duyduğum korkuya benzeyen bir boşluk.” (s.20) 3- “İşte
Geri18
128 öğeden 121 ile 128 arasındakiler gösteriliyor.