Endonezya' da II. Dünya Savaşı döneminde Hollanda ve Japon işgali, işgal sonrasinda oluşan yeni iktidar, Komünistlerin özgürlük savaşını da içeren bir dönemde geçen romanda ; ensent bir iliskinin meyvesi güzeller güzeli Dewi Ayu savaş sırasında fuhuşa zorlanır ve sonraki yaşamını da fuhuşla devam ettirir. Farkli babalardan doğurduğu birbirinden güzel üç kızından sonra dördüncüyü doğurmak istemez, düşürmek ister, düşmeyince bari çirkin olsun diye dua eder ve " Güzel " koyduğu bu korkunç derecede çirkin çocuğunun çirkin oldugunu bilmeden , yüzünü görmeden ölüme yatar. Ölümünden yirmibir yıl sonra ailesi üzerindeki lanetin intikamini almak için mezarından uyanır. İlk anda " Güzel " isimli çirkin çocuğun hikayesini okuyacakmışız izlenimiyle baslayan roman 4 neslin hikayesiyle ağırlıklı olarak Dewi Ayu ve diğer üç güzel kızının ve damatlarının öyküleriyle devam eder ve zaman geçişleriyle Dewi Ayu , anne - babası, büyükanne ve büyükbabası ile aşklarının hikayeleri birbirine bağlanır. Aşk, ensest, tecavüz, şiddet, tutku, kalp yarası ve hayaletler derken büyülü gerçekçi bir anlatımla yazılan romanda mutlu son yoktur, çünkü güzeller güzeli Dewi Ayu ve üç kızı için güzellik ardından hep felaketi getirecektir.