Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bugün şairi ve şiiri eski anlayış ve tariflerin çerçevesinden kurtar­mak zamanı gelmiştir. Bu, sanatçıyı -insanlığını inkar demek olan­ sosyal gerçeklikten tecrit edip onu "soyut boyutta" bir yaratık saymak ve sanatçının yarattığı eserleri: "Tanrısal bir ustalık", "bir ihsan", "bir Tanrı vergisi saymak", belirli bir sosyal topluluğun görüşlerini yay­maktan başka bir şey değildir. Doğayı ve toplumu bir gerçek olarak almayan, doğa ve toplum olaylarını, insan ve akıl üstü izahlarla, mantık dışı endişelerle kavra­maya çalışan bir felsefe anlayışı sanat ve entelektüel hayatımıza ada­makıllı işlemiştir.
Reklam
Büyük ozanımız Enver Gökçe'yi bile Bulgaristan'da Sovyet emekçileri tedavi ettirmiştir.
“Tanrı dağı kadar Türktü bunlar Hıra Dağı kadar müslüman” Ve de kanlı bıçaklı düşman
Kınadık, yüz çevirdik, düşman kesildik Şol aşkı bilmezlenenlere. Dünyalar durdukça mesuduz Bu dünya üzerinde. Yaşamak aşkına, yıldızlar aşkına Demir ve ekmek aşıkına mesuduz .
Sayfa 51 - Doğrultu YayıneviKitabı okudu
Alınmıştır, Ağzım dilim elimden Konuşamam yanarım. Unumu demişim, Eleğimi asmışım Ölüm de ne, vızgelir Ama yanarım.
Reklam
Eski dostu Osman Yüksel Serdengeçti'ye bir gönderme sezdim
Tığ taber şahı merdan "Tanrı dağı kadar Türktü bunlar Hıra Dağı kadar müslüman" Ve de kanlı bıçaklı düşman Gökler ışıyordu yer yer Ortalık ala şafaktı.
İyi bir sanatçı olmak için önce, kendi halkını sevmesi daha doğru­su bu halkın içinden, bu halkın en devrimci sınıfına bağlılık göster­mesi; içtenlikle bunu yapmak şarttır. Hayatı tüm yönleriyle seveceksiniz. İyilik kötülükleriyle, pisliğiyle, fakat seveceksiniz. Suyunu, dağını, toprağını, çevreyi de kendisi kadar her şeyini se­veceksiniz. Bunu sevdiğiniz bir sürede, bunları yapıtlarınıza geçire­bildiğiniz ölçüde büyük ve yol gösterici olacaksınız. Ben, Türk halkının içinden çıkmış, halkımızın özelliklerini ya­pıtlarında yansıtmaya çalışan genç sanatçı arkadaşlarımı şimdiden kutlarım.
Şimdi, her an, her yerde gurbetteyim. Çünkü daha görmediğim güzellikler var, Öyle bir yürek koymuşlar ki içime neyleyim...
Lan hani benim ekmeğim Bu ne bok kader Toprağım yok, tarlam yok Ne kadar Toprak var dünyada oysa Ömrübillah herkese yeter...
Reklam
Hayatımızın ve aşkımızın şarkısını söyleyen şair, hakkımızı koru­yan şair, ulusumuzdan yana olan şair, hümanist şair, barışçı şair, biz­leri birbirimize sevdiren şair, kötülüklerin yok edilmesi için savaşan şair; meydan senindir. Sanatın ve düşüncen gerçek olsun.
Memleketimin şarkıları kadar acı çektim.
Sayfa 56 - Evrensel Basım Yayın
74 syf.
·
Puan vermedi
1989'da yayımlanan kitap, Erdost'un yaptığı konuşmalar ve dergilerde çıkan yazılarından oluşuyor. Yazarın kendi deyimiyle; "ölümün ve direncin, yaşamın ve onurun" dile geldiği yazılar. Kimsinde 12 eylülün karanlık yüzünü görüyoruz, kimisinde direnmenin onurlu aydınlığını. Didar Şensoy, Akın Özdemir, Doğan Öz, Yılmaz Güney, Enver Gökçe, Ceyhun Atuf Kansu, İlhan Selçuk ve İnkılap Dal gibi devrimci isimlerin ardından gerçekleşen anma törenlerinde yaptığı konuşmaların metinleri de yer alıyor. "Yaşamı olurlayan, direnci pekiştiren, yaşam çizgisinin ötesine geçerek bizden ayrılmış olanları daha bir sıcakla anımsatan" bu kitabı herkesin okuması dileğiyle.
Onu Anlat İşte
Onu Anlat İşteMuzaffer İlhan Erdost · Onur Yayınları · 199910 okunma
O zamanlar gençtik, sıhhatliydik tabii. Her işi benimseyerek yapıyorduk. Bu yüzden bizim derginin çıkışında mesela Ant dergisinin çıkışında, ortaya getirilişinde büyük yararlarım olduğu doğrudur. Ve bu işleri hiç bir şey beklemeden, kendiliğinden ve tabii olarak yapıyorduk.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.