Hiç bir ideal uğruna ömür tüketilmemesi gerektiğini acı bir şekilde yüzümüze çarpan bir roman. Tatar çölü denen bir bölgede sınır kalesine gelen Teğmen Giovanni Drogo'nun aynı anda orada kalmak ve ordan gitmek için verdiği mücadeleye tanık oluyoruz. Kahramanımızın bu tekdüze hayattan kurtulup gideceği anı heyacan dorukta bekliyoruz ama olmuyor. Neredeyse Kaç kurtar kendini diye kitaba içine doğru bağırmak geliyor insanın içinden. Kahramanımız bir kez deniyor şehre gitmeyi daha akıcı bir hayatın içine girmeyi; gel gör ki o yokken tüm arkadaşları hayata karışmış, artık hiç birşey ve hiç kimse -annesi bile- eskisi gibi değil. Kaleye tekrar dönüyor. Yıllar geçiyor Teğmen Drogo yaşlanıyor. O yaşlanırken biz de yaşlanıyoruz. Sanki bizim saçlarımız ağarıyor, yaşam enerjimiz çekiliyor. Teğmen Drogo kendini gösterecek bir olay beklerken, biz de ordan bir an önce çıkması için onu bekliyoruz. İkimizinde beklentileri boşa çıkıyor. "Binbaşı" Giovanni Drogo günün birinde bitmiş ömrünü yanına alıp kaleden ayrılıyor.
Osmanlı Devletinde başlayıp, Paris'te son bulan bir hikaye...Dönemin siyasal, kültürel ve sosyolojik yapısını gözler önüne seriyor. Dönemin ruhunu bir aşk hikayesi ile süslüyor. Bir limandan bir limana mekik dokuyan İsyan'ın hikayesi romanın sonuna doğru daha heyecanlı ve ilginç bir hal alıyor.
Doğu'nun LimanlarıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202132,4bin okunma
Bu ormanı karakterler açısından inceleyecek olursak: Filler Sultanı sermaye babalarını temsil etmektedir. Yaşar Kemal'in diğer romanlarındaki ağalar bu romanda Filler Sultanı ile hayat bulmaktadırlar. Köylülere hükmeden ağalar gibi Filler Sultanıda doymak bilmez bir iştahla karıncalara ve diğer hayvanlara hükmetmek istemektedir. Diğer karakterler hüt hüt kuşlarının başı olan Ulu Kepez sermayederler ile "alt tabaka" arasında -tıpkı ağaların yanındaki yanaşmalar gibi- köprü olmaktadır. Özünde sermaye yanlısı olan Ulu Kepez iki yüzlülüğünü iyi kullanarak bir taraftan karıncalar ile arayı sıcak tutmaktadır. Ulu Kepez burada Yaşar Kemal'in İnce Mehmet romanındaki gönlü İnce Memed'ten yana olan ama fiilen ağaların yanında bulunan yanaşmaları temsil etmektedirler. Karıncalar ise bir araya gelmemeleri için filler tarafından böl-parçala -yönet taktiği ile parçalara ayrılan halk zümrelerini temsil etmektedir. Karıncaların İnce Mehmet romanındaki köylüleri temsil ettiği Ayan Beyan ortadadır.
"Karanlık bir gece yol görünmüyor
Yürüyorum dikenlerin üstünde." dediği gibi şairin, sürekli dikenli bir yolda hayat mücadelesi ile boğuşan, aç kalan, açlıktan çocukları ölen insanların hikayesinin bir çocuğun gözünden anlatıldığı oldukça etkileyici bir kitap. Asıl sorunun üzerinde yürünen dikenler değilde aşını, ekmeğini, toprağını gaspeden büyük dikenler olduğunu fark edip isyan eden ve karşılığında topa tutulup öldürülen bir halkın hikayesi...
Baragan’ın DikenleriPanait Istrati · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20201,495 okunma
