Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

ERCAN AKKUŞ

ERCAN AKKUŞ
@ercanakkus
“Güllü dîbâ giydin amma korkarım âzâr eder Nâzenînim sâye-i hâr-ı gül-i dîbâ seni”
Güzel bir ders
Her meseleye cevap veren, her gördüğünden bahseden, her bildiğini anlatanı görürsen anla ki cahildir.
Reklam
''Vazgeçebildiğin şeyin sahibi sensin; vazgeçemediğin şey senin sahibindir.''
Bir kudsî-hadis-i şerifte şöyle buyurulmuştur : Dikkat ediniz, cesette bir kalb vardır. Kalbin içinde de bir fuad vardır. Fuadda dahi sır vardır. Sırda da hafi vardır. Hafide dahi ahfa var.. İşte ben, o ahfayım..»

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Hepiniz kendi ayıplarınızın hamalısınız. Başkalarının kusurlarını kınamayınız.”
Ey avare yolcu! Yürü; durma, yürü. Bu geçici âlemin zevkleri seni Allah’a kavuşmaktan alıkoymasın. Bu eşsiz manzaraların, bu güzelliklerin hepsi rüya ve hayalden ibarettir. Ey zavallı ziyaretçi! Yürü; durma, yürü. Yürü ki, Allah’a kavuşmanın gönle ferahlık veren tazeliğinde yüceliklere eresin. Yürü; kendi aslına kavuş.”  
Reklam
Ey Nebi! Dergâhından üç hacette bulunurum: Sana gönül vermiş şu çaresiz derviş, ölmeden evvel temiz ravzanı görsün! Bana senin şairlerin gibi bak, sırlı manalara ulaşmama yardım eyle! Ruhum bedenimden uçup gidince, sen ona sahip çık! Allahım, izninle böyle olsun!
semerkand yayınlarıKitabı okudu
“Dostların seni methettiğinde sen kendi günahlarını düşün.”
ONBİR TEMEL USÜL
7) Halvet Der-Encümen Manası, halkın arasında iken Cenâb-ı Hak ile beraber olmaktır. Buna zâhirde halk ile bâtında Hak ile olmak denir. Hak yolcusunun kalbi ilâhî zikrin tadıyla dopdolu olmalı ve her şeyi zikre vesile etmelidir. Varlıklar kalbe perde yapılmamalı, her şey değerine göre yerine konulmalıdır. Kalp yüce Rabb’ini tanıdıktan ve O’nun
ONBİR TEMEL USÜL
6) Sefer Der-Vatan Manası, halktan kaçıp Hakk’a gitmektir. Hak yolcusu, devamlı seyir ve sefer halindedir. اِنّ۪ى ذَاهِبٌ اِلٰى رَبّ۪ى O, “Ben Rabbim’e gidiyorum” (Sâffât 37/99) âyetiyle anlatılan durumda olmalıdır. Gidilecek yer cennettir, aranacak şey ilâhî rızadır. Bunun için Hak yolcusu kötü huyları terkedip iyi huylarla süslenmelidir. Haramı bırakıp helâle koşmalıdır. İsyandan takvaya kaçmalıdır. Bu sefer, kalp ile yapılır. Bu yol, gönül ile katedilir. Kalp uyanmadan önünü göremez, terbiye görmeden Rabb’ini tanıyamaz, manevi kirlerden temizlenmeden Hakk’ı müşahede edemez. Bunun için Hakk’a gitmek isteyen kimse, önce güvenilir bir rehber bulmalıdır. İlk sefer mürşide olmalıdır. Sonra onun terbiye ve nezaretinde kalbin manevi seyri gerçekleştirilmelidir. Mürşid elindeki seyrü sülûk ile kalp aynası temizlenir. İlâhî sevgi ve feyiz ile kalp kuvvetlenir. Nefsin sıfatları değişir. Böylece insan gösterişten ihlâsa, gafletten zikre, zulümden adalete, isyandan itaate adım atar. Buna gerçek hicret denir. Kısaca yüce Allah’a gitmektir. Tasavvufun hedefi, bu hicreti gerçekleştirmektir. Bir de Hak yolcusu bir halde çakılıp kalmamalıdır. Devamlı hayırlarda yol almalı, güzel ahlâkta ilerlemeli, manen terakki etmelidir. Hak yolunda seyir devamlıdır, durmak, usanmak ve oturmak yoktur.
ONBİR TEMEL USÜL
5) Hûş Der-Dem Manası, her nefes alıp verişte uyanık bulunmak, gaflette olmamaktır. Hak yolcusu her nefesini Allah ile huzur ve uyanıklık içinde alıp vermelidir. Bütün vakitlerini bir çeşit ibadet ve taat içinde geçirmelidir. Çünkü Allah’ın zikri ve itaati içinde geçen her nefesle kul yüce Allah’a bağlanmış olur ve böyle nefesler diridir, canlıdır, tatlıdır, feyizlidir. Gafletle çıkan ve isyanda harcanan bütün nefesler ölüdür, feyizsizdir, nursuzdur, tatsızdır. Gaflet anında insan Rabb’iyle kalbinin bağını kesmiş olur. Şah-ı Nakşibend [kuddise sırruhû] der ki: “Bizim terbiye yolumuz, nefeslere varana kadar her anını uyanık geçirme üzerine kurulmuştur. Uyanık sûfî, iki nefes arasını bile zikirle geçirir.” Ârifler der ki: Bu çok zor bir iştir. Ancak peşine düşenler ve zâtî zikre geçenler, onun mümkün olduğunu anlarlar. Çünkü bu hali bizzat yaşarlar. Hak yolcusu, elindeki anı iyi değerlendirmelidir. Geçmiş zamanın derdi ve geleceğin endişesi ile eldeki anını zayi etmemelidir. İşin en doğrusu, sık sık istiğfar etmelidir.
Reklam
ONBİR TEMEL USÜL
4) Nazar Ber-Kadem Manası, gözün ayağın üzerinde olmasıdır. Hak yolcusu, yürürken devamlı önüne bakmalıdır. Hep kendi işi ile meşgul olmalıdır. Gözünü haramdan ve kalbini karıştıracak şeylerden korumalıdır. Kendisini ilgilendirmeyen şeylere takılmamalıdır. Gözünü korumayanın gönlü karışık olur. “Bu yolda ciddi olmayan kimseden ciddi işler çıkmaz” denmiştir. Hak yolcusunun gözünde tek hedefi olmalı, kalbini o hedefte toplamalı ve girdiği yolda bütün gayretini kullanmalıdır. Allah’tan gayri şeylere iltifat etmemelidir. Hedefine koşarak giden bir kimsenin devamlı önüne bakması gerekir. Yoksa ayağı takılır, yere düşer. Ayrıca Hak yolcusunun sözü ile işi bir olmalıdır. İçinde bulunduğu hale uygun konuşmalı ve davranmalıdır. Ehli olmadığı, bilmediği, tatmadığı hallerden ve ilimlerden bahsetmemeli, onu kendisine mal etmemelidir. Halini ve haddini bilmelidir. İmâm-ı Rabbânî [kuddise sırruhû] der ki: “Nazar ber-kadem, Hak yolcusunun gözü ayağından ileri geçmez şeklinde anlaşılmamalıdır. Bu anlayış, vâkıaya aykırıdır. Bundan anlaşılması gereken şudur: Göz devamlı ileri bakmalı, ayak da onu takip etmelidir. Çünkü yüksek makamlara önce göz dikilir, sonra adım atılır. İnsan gözünü yükseklere dikmeli ki, gayretini ona göre kullansın.”40 Hak yolcusu kendinden ileri gidenleri örnek almalıdır. Zayıf ve geride kalanlara bakıp haline şükretmeli, ayrıca onlara şefkat gösterip yardım etmelidir. Bir de mümin mütevazi olmalı, kibir ve çalım içinde yürümemelidir. Sünnete uymalı, önüne bakmalı, gereksiz bakışları ile kimseyi rahatsız etmemelidir.
ONBİR TEMEL USÜL
3 )Vukûf-i Kalbî Manası, kalbi zikirde toplamak ve bütünüyle zikrettiği varlığa bağlanmaktır. Hak yolcusu, zikir esnasında yüce Allah ile tam bir huzur halini elde etmeye çalışmalıdır. Öyle ki kalbinde O’ndan başka hiçbir varlığa bir meyil ve muhabbeti kalmamalıdır. Kalbin içinde dolaşan dünyevî fikirlere mani olmalıdır. Zikrin sırrına ve şuuruna ulaşmalıdır. Devamlı kalbe ve içindeki sevgiliye yönelmelidir. Şah-ı Nakşibend [kuddise sırruhû], kalbi zikirde toplamayı ve onu zikrini yaptığı Cenâb-ı Hakk’a bağlamayı, sayıya dikkat etmekten daha önemli ve gerekli görmüştür.
İs­lâm Gü­zel Ah­lâk Di­ni­dir
Her do­ğan İs­lâm fıt­ra­tı üze­re do­ğar” ka­ide­si­ni ko­yan İs­lâm di­ni­nin bü­tün esas­la­rı, in­sa­nın ya­ra­tı­lış özel­lik­le­riy­le tam bir ahenk ar­ze­der. İs­lâm, do­ğu­mun­dan ölü­mü­ne ka­dar ha­ya­tı­nın bü­tün saf­ha­la­rı­nı top­lum ha­lin­de ya­şa­mak zo­run­da olan in­sa­noğ­lu­na, me­de­nî ya­şa­yı­şın en doğ­ru ve şaş­maz ro­ta­sı­nı da çiz­miş­tir.
ONBİR TEMEL USUL
2)Vukûf-i Adedî Manası, çektiği zikrin farkında olup adedi korumaktır. Hak yolcusu zikrin sayısına dikkat etmelidir. Zikri, öğretilen edebe uygun yapmalıdır. Sayıyı korumakla birlikte, asıl olarak kalp huzuruna dikkat etmelidir. Kalbi zikirde toplamalıdır. Özellikle “lâ ilâhe illallah” zikrini çekerken nefsini ve yüce Allah’tan başka bütün varlıkları unutmalı, onları aradan çıkarmalı, zikrin tadına ulaşmaya çalışmalıdır. Zikir esnasında kendini aşarak ilâhî cezbeye ulaşmalıdır. Bu aşk ve cezbe, manevi ilimlerin ilk basamağıdır.
ON BIR TEMEL USUL
1) Vukûf-i Zamanî Manası, yaşanan her anın farkında olmaktır. Hak yolcusu, her anını kontrol etmelidir. O vakit içinde kendisine gereken en hayırlı amelin ne olduğunu bilmeli ve o ameli yapmalıdır. Vakitlerini bir çeşit zikir ile geçirmeye çalışmalıdır. Nefsinin davranışlarını kontrol etmelidir. Eğer yaptıkları hayırlı ve güzel amelse, buna şükretmelidir. Şükür bir zikirdir. Kötü, çirkin ve haram işlere bulaşmışsa hemen tövbe ve istiğfara sarılmalıdır. İstiğfar da bir zikirdir. Geçmişteki noksanlıklarını gidermek için çalışmalıdır. Ayrıca nefes alıp verirken kalbinin durumuna da bakmalıdır. Nefeslerin zikir ve huzur içinde mi yoksa gaflet içinde mi çıktığına dikkat etmelidir. Ârifler buna sahv yani manevi uyanıklık hali derler. Hak yolcusu kendisinin devamlı yüce Allah’ın nazarı ve kontrolü altında bulunduğunu düşünmelidir. Her an Cenâb-ı Hakk’a gittiğini, ölüme yaklaştığını bilmelidir. Gafletten uyanmaya çalışmalıdır. Şayet uyanamıyorsa, bir gün muhakkak uyanacağını bilmelidir.
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.