Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

ercan sönmez

ercan sönmez
@ercnsnmz
Okul Öncesi Öğretmeni
39 okur puanı
Haziran 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
392 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
“İnsanoğlu çıkarı uğruna yerküreyi bir limon gibi sıkabilirdi”. Kitapta geçen bu söz aslında her şeyi özetliyor. Geçmişte, bugün ve gelecekte hep kötüydük ve hep kötü olacağız. Ağaçlar, hayvanlar, böcekler kısacası tüm doğa mutlu ve uyum içinde yaşarken devreye biz girmişiz ve tüm dengeyi alt üst etmişiz. Kitaba gelecek olursak kitap da bunları kurtların başından geçen olaylar şeklinde aktarıyor. Cengiz Aytmatov’ un kitaplarının özelliği sonlarının bizi etkilemesi ama üzmesidir. Bu kitapta ona benzer bir his uyandıracak bizde. Aytmatov bir röportajında “Beyaz Gemi” için çocuk babasına kavuşsa okuyucu mutlu olacak ama bu uyandırdığı etkiyi uyandıramatacaktı demişti. Dişi Kurdun Rüyalarının da farklı bitmesini isterdim ama yazarın vardır bir bildiği deyip susuyorum ve iyi okumalar diliyorum.
Dişi Kurdun Rüyaları
Dişi Kurdun RüyalarıCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 20236,8bin okunma
Reklam
540 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
-Eskiden bir ailemiz vardı. Şimdi o da yok- Kitabın sonlarına doğru bu cümle beni çok etkiledi. Açlık, sefalet, iş arayışı ve sürekli ezilen bir ailenin, ekonomik buhran sırasında yaşadıklarını anlatıyor kitap. Fakirlerin her zaman ezildiği ve düzenin her zaman zenginden olduğu bir dünya. Aslında şu anda da çok farksız değil. Zengin gittikçe zenginleşirken fakir de bir lokma ekmeğe muhtaç kalıyor. Köyde kendilerini geçindirecek bir hayat süren aile ekonomik buhrandan dolayı köylerini terketmek zorunda kalıyor. Büyükşehir, iş, aş, güzel bir hayat hayaliyle çıktıkları yol bekledikleri gibi olmuyor. Gün geliyor tek dertleri karınlarını doyurmak oluyor. Kitabın bir bölümünde “yoksulların eğlenmeye, dans etmeye hakkı yok mu?” gibisinden bir söz geçiyor. Yaşadığımız,izlediğimiz, okuduğumuz dünyada yoksulların, ezilenlerin sadece yaşamaya ( ona da yaşam denirse) hakları var ve fazlasını almalarına engel olunuyor. Son olarak bir görüşümü açıklamak isterim. Hani bir söz vardır “azdan az, çoktan çok gider” diye. Bence şöyle olmalıydı: Azdan çok, çoktan az gider.
Gazap Üzümleri
Gazap ÜzümleriJohn Steinbeck · İletişim Yayınevi · 202135,1bin okunma
416 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Batının Dostoyevski, Hugo, London’ u varsa bizim de Peyami Safamız var dedirten bir anlatıma şahit oldum. Elimden geldiğince spoiler vermeden anlatmaya çalışacağım. Psikolojik unsurlar içeren olayların aslında başkahramı okuyan insanlara göre farklılık içerebilir. Kimi Samim der, kimi Meral, kimi de Besim der. Samim septik( kuşkucu) özellikler taşıyan akıllı ve iyi gözlemci biri. Besim hedonist bir karakter. Mefharet heyecanlı ve aşırı derecede duygularıyla hareket eden kuruntulu, aynı zamanda psikolojisi bozuk bir yapıdadır. Meral rahat bir hayat tarzı ve batı hayranlığına kapılmıştır. Romanda daha birçok karakter vardır ama öne çıkan kişiler bunlardır. Dili ağırdır ve çoğumuzun bilmediği eski Türkçe kelimeler kullanmıştır Safa. Yer yer Dostoyevskiden yer yer Niçeden izler bulacağınız kitap İstanbulda geçmektedir. Hoşumuza gitmeyen bir kuşkuyla başlayan kitapta olaylar bu şekilde başlar ve sürekli psikolojik çatışmalar halinde devam eder. Özellikle kitabın sonundaki hissettiğimiz duygular(belki kimimiz iyi oldu diyeceğiz kimimiz üzüleceğiz) karakterimizi ortaya koyacak. Safa’nın daha önceki kitaplarında gördüğüm kadınları kötüleme, özellikle batı hayranı kadınları kötüleme arzusunu bu kitapta da görmüş oldum. Kesinlikle okunması gereken bir başyapıt. Herkese iyi okumalar.
Yalnızız
YalnızızPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 201921,5bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
224 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Şimdiki çocuklar harika…Gerçekten harikalar mı yoksa biz mi onları harika yapmaya çalışıyoruz. Çocukluğumuzun üstünden binlerce yıl geçmiş ya da hiç çocuk olmamışız gibi davranıp çocuklara istemedikleri hayatları yaşatıyoruz. Çocukken bizim de hayallerimiz vardı ve çoğu zaman büyüklerimiz o hayallerimizin yanlış olduğunu, onların bizim adımıza planladıkları hayatı seçmemizi istediler. Mesela ben sporcu olmak istiyordum ama babam sporcular aç kalır diyerek beni istediğim spor faaliyetine göndermemişti. Zamanında da onun babası( dedem) onu istediği yere yönlendirmemişti. Kitabı okuduktan sonra ben kesinlikle böyle olmamalıyım diye bir kez daha karar vermiş oldum. Unutmayalım ki bizler de çocuktuk ve bizi de engellediler. Sen sus, büyüklerinin yanında konuşma, sen bilmezsin, üzerine vazife olmayan şeyler hakkında fikrini belirtme, sana hiç yakıştıramadım gibisinden sözler. Büyüklerimiz bizim yanımızda küfür ederlerdi ve o küfrü biz edince de yazıklar olsun sana hiç yakışmadı gibisinden konuşurlardı. Onların istediği gibi çocuklar olunca da harika çocuklar olurduk. Harika da değildik özgür de değildik. Madem özgür değildik en azından gelecek nesilleri kurtarmak adına onları harikalaştırmadan önce özgür bırakıp çocukluklarını yaşamalarına izin verelim yeter. İyi okumalar.
Şimdiki Çocuklar Harika
Şimdiki Çocuklar HarikaAziz Nesin · Nesin Yayınevi · 201916,7bin okunma
460 syf.
·
Puan vermedi
Orhan Pamuk’ un yıllar önce baskıdan çekindiği için siyasetin araç, aşkın amaç olduğu diye açıkladığı kitap aslında tam tersi durumda. Aşkın araç olarak kullanıldığı kitapta, Kars’ta geçen siyasi olaylarlar yer alıyor. Aslında kitapta Kars, Türkiye’nin minyatürü olarak anlatılıyor. Kürtler,Türkler, siyasal islamcılar, laikler gibi farklı grupların yaşadıkları ve görüşlerini dayatmaya çalıştığı bir düzenin olduğu bir şehir karşımıza çıkıyor. Şehre gelen Ka adlı şair ve gazeteci farklı olaylar ve grupların arasında buluyor kendini. Bu sırada da şehirde bulunan bir kadına aşık oluyor. Hem aşkını korumaya çalışıyor hem de elinden geldiğince arabuluculuk ediyor. Nerden tutsa elinde kalıyor açıkçası. Olaylara başka görüşlerden, muhalif olduğumuz kesimlerin gözünden bakmayı sağlayan kitap tam da Türkiye’ nin siyasi özeti konumunda. Şimdiden iyi okumalar dilerim
Kar
KarOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202114,4bin okunma
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Sisifos Söyleni, Albert Camus ‘ nün okuduğum üçüncü kitabı ve okumadan önce kesinlikle “Yabancı” eserini okumanızı öneririm. Çünkü Albert Camus’ nün düşündükleri ve görüşleri hakkında bir fikir sahibi olabileceğinize inanıyorum. Şimdi kitaba gelecek olursak öncelikle isminden başlamak istiyorum. Sisifos, Yunan tanrıları tarafından cezalandırılan
Sisifos Söyleni
Sisifos SöyleniAlbert Camus · Can Yayınları · 20238,3bin okunma
656 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Kemal Tahir’in okuduğum ikinci kitabı( ilki Kurt Kanunu) ve yine muazzam bir dil ve anlatımla karşı karşıya geldim. Kitabı okurken sanki ben de o olayları yaşamışım da anıları başkasının kaleminden okuyormuşum hissine kapıldım. Anlatım sayesinde sürekli olayların içinde sandım kendimi. Kitaba gelecek olursak, Ertuğrul Beyin son zamanlarını ve Osman Bey’ in başa geçip toprak kazanımlarını anlatıyor. Yiğitlik, cesurluk, ahlak, din ve iman gibi kavramların önemi sık sık vurgulanıyor. Olayları direkt tarihi bilgi ile değil de öyküleştirerek anlatıyor yazar. Özellikle macerası bir handan ( Issız Han) başlayıp sonra yolu Osman Bey ile kesişen Mavro’nun yaşadıklarını soluksuz okudum. Kitabı okuduktan sonra şunu düşündüm: Osman ve Orhan Bey bu kitapta anlatıldığı gibi yiğitlerse sağlam atalarımız varmış :) Daha fazla ipucu vermeden iyi okumalar.
Devlet Ana
Devlet AnaKemal Tahir · İthaki Yayınları · 20136,9bin okunma
632 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Oblomov, Oblomovluk, Oblomovka: Kitapta sürekli duyduğum ve bir nevi kitabı özetleyen kelimelerdi bunlar. İvan İlyiç Oblomov, asil bir aileden gelen asil bir insan ve en büyük düşmanı bence ailesi. Küçük yaşlarda sürekli üstüne titrenilmesi, pamuklara sarınıp sarmalanması sonucu çorabını bile kendi başına giymeye üşenen bir delikanlı. Üşengeçliği o kadar fazla ki evden çıkmayıp saatlerce uyuduğu bile oluyor. Sevdiği insandan bile hayatını değiştirir korkusuyla ayrılan birisi. Saf ve temiz bir kalbi olduğundan çevresindeki bazı insanlar tarafından kandırılmaya müsait bir yapıda olan kahramanamızın dostu Ştolts olmazsa belki de hayatı cehenneme dönecek durumda. Bazı anlarda İvan İlyiçe yeter bu kadarı fazla diyeceksiniz bazen de bir insan nasıl bu kadar temiz ve saf yürekli diye düşüneceksiniz eminim. Hayatımın bazı anlarında benim de üşendiğim zamanlar oluyor ve bu üşenmeye artık bir ad -Oblomovluk- bulduğum için galiba elimden geldiğince üşenmemeye çalışacağım. Oblomov gibi temiz kalpli olalım ama Oblomovluk yapmamaya özen gösterip kitap okuyalım. İyi okumalar :)
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,1bin okunma
74 syf.
·
Puan vermedi
·
23 saatte okudu
Ya sisteme ayak uydurursunuz ya da ezilip gidersiniz. Gregor Samsa, sabah dev bir böceğe dönüşmüş şekilde uyanıyor. Sistem içerisinde bir köle gibi çalışan Gregor, böceğe dönüştüğü için işinden oluyor ve hor görülüyor. Ailesi -özellikle babası- tarafından sevilen Gregor, artık işe yaramadığı için eziliyor. Öyle ki ayak altında dolaşmadığı sürece sorun olmuyor. Ne zamanki kendini göstermeye çalışıyor işte o zaman tamamen istenmiyor. Toplumda sivrilenlere ve farklı olanlara yapılan şeyler Gregor’a yapılıyor bir nevi. Kafka’nın okuduğum ilk kitabı olan bu eser dünyamızdaki sistemi çok güzel şekilde anlatıyor.
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022222,1bin okunma
479 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Hiçbir yazarı böylesine merak edip araştırmamışımdır. Neler yaşadığını, neler düşündüğünü kitabı okuduktan sonra merak ettim. Oğuz Atay’ın ilk okuduğum kitabıydı ve okuduktan sonra kesinlikle birileriyle Oğuz Atay hakkında sohbet etmek istediğimi anladım. Bir insan nasıl olur da bu kadar yoğun ve derin bir anlatım içinde olur hayretler içinde kaldım. Kitap öyle hadi uzanıp bir kitap okuyayım tadında okunmuyor. Üzerinde düşünülmesi, kafa patlatılması ve bazen sinirlenilmesi gereken bir eser. İçeriğine geçecek olursak kahramanımız Hikmet Benol, insanlardan kaçıp üç katlı bir gecekonduya yerleşiyor. Bu gecekonduda albay Hüsamettin Tambay ve Nurhayat Hanımla tanışıyor. Tabi bu karakterler hayali birer kahramanlar. Hikmet gerçek dünyadaki insanlardan o kadar bıkmış ki kendi kurduğu hayali arkadaşlarıyla gayet güzel anlaşıyor hatta albayla oyunlar yazıyor. Albay onu anlıyor ve seviyor. Hikmet sürekli çatışma ve varoluşsal sancılar çekme içinde. Öyle ki kitabın bir yerinde Hikmet I, Hikmet II, Hikmet III gibi farklı Hikmet’lerin çatışması oluyor. Hayali dünyası onun hoşuna gidiyor çünkü hayallerinin tanrısı durumunda. Hikmet bize dünyanın anlamsızlığını gösteriyor: Evlenmiş ve ayrılmış, ailesini kaybetmiş ve yalnızlaşmış bir adam aslında… Sadede gelecek olursam kitabı okuduktan sonra hayat hakkında daha fazla düşünmeye ve hayata daha farklı açıdan bakmayı düşündüğümü kabul edebilirim. Gerçek hayata göre ben de hayallerinde daha mutlu olan bir insanım. Galiba bu dediğim gibi hayallerimizin tanrısı olmamızdan kaynaklanıyor. Hepimizin hayallerimizin gerçekleşmesi dileğiyle. İyi okumalar :)
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202230,9bin okunma
Reklam
158 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Günlerce aç kaldığınızı ve midenizden bir lokma ekmek geçmediğini hayal edebilir misiniz? Belki benim bu yazımı okurken bile birkaçınız bir şeyler yiyordur. Adından da anlaşılacağı gibi açlığı konu edinen bu eserde kahramanımızın açlıkla olan mücadelesini anlatıyor yazar bize. Zaten yazarın kendisi de buna benzer bir yaşam sürdüğü için otobiyografik eser demek yanlış olmaz. Eserde kahramanımız Andreas Tangen, yazarlık yapmaktadır ve aynı zamanda açlıkla mücadele etmektedir. Öyle ki kemik ya da tahta kemirdiği zamanlar bile olmuştur. Kitabı okurken acıkıp, mutfakta bir şeyler atıştırdığım anlar bile oldu. Beni böylesine etkileyen bu eseri sizlerin de okuması dileğiyle.
Açlık
AçlıkKnut Hamsun · Varlık Yayınları · 201727,7bin okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
·
25 günde okudu
Postmodern edebiyatın izlerini gördüğümüz eserde 4 karakterden( Tomas,Tereza,Franz ve Sabrina) ve arka planda gerçekleşen Sovyet rejiminin baskısından bahsediyor. Birbirinden farklı kişiliklere sahip olan bu karakterlerden Tomas ve Sabrina daha özgürlükçü ve geleneksel aile yaşamlarını reddeden yapıya sahipken Franz ve Tereza topluma daha yakın bir hayat istemektedirler. Özellikle Tereza sevdiği adamla evlenmeyi, çocuk sahibi olup birine bağımlı yaşamayı isteyen klasik bir kadın karakteridir. İlerleyen sayfalarda bu karakterlerde gerçekleşen değişim akıllara , bizlerin de çocukluk ya da gençliğimizdeki gibi yaşayıp düşünmediğimizi getirecek. Karakterlerle ilgili herhangi bir betimleme olmaması aklıma, yazarın biçimden çok karakterlerin kişiliklerine dikkat etmemiz gerektiğini getirdi. Yazar kitabın bazı bölümlerinde kendi düşündükleriyle ilgili bizleri de bilgilendirme gayesine girmektedir. Bazılarımızın hoşuna gitmese de müstehcen bölümlerin olduğu kitap aslında bunların insanın doğası gereği olduğu ve ayıplanacak taraflarının olmadığını anlatmaktadır. Daha fazla spoiler vermeden okumanız dileğiyle.
Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği
Varolmanın Dayanılmaz HafifliğiMilan Kundera · Can Yayınları · 201910,4bin okunma
211 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Monolog tarzında yazılmış bu eserde trajik bir hayat yaşamış Cem’in hayat hikayesini anlatıyor. Gençken babasız kalıp hayata karşı mücadeleye başlaması ve kırmızı saçlı bir kadınla tanışması sonrası olaylar gelişiyor. Kitap hakkında spoiler vermemek için pek fazla ayrıntıya girmek istemiyorum ama kimimizin tahmin edebileceği, kimimizin edemeyeceği bir son bizleri bekliyor. Orhan Pamuk’un akıcı ve sade dili sayesinde su gibi akıp giden bir eserle karşı karşıya kaldım. Kitapta Oedipus ve Şehname eserlerine de değinilmesi ilgimi çekti ve bu eserleri okuma listeme eklememe neden oldu. Beğendiğim bu kitabı sizlerin de okuması dileğiyle. İyi okumalar
Kırmızı Saçlı Kadın
Kırmızı Saçlı KadınOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 201950,2bin okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
24 saatte okudu
Öncelikle kitabı okurken kesinlikle tüm dikkatinizi kitaba vermeniz gerektiğini düşünüyorum. Rüyada mı yoksa gerçek hayatta mı; geçmişte mi yoksa günümüzde mi dediğiniz anlar olacaktır. Sadık Hidayet bir nevi bu kitapta okuyanla dertleşiyormuş gibi hissettim. Yalnız ve hayatından son derece sıkılan bir adamı dinliyormuş hissine kapıldım. Yaşamayı sevmeyen birisi; öyle ki kitabın bir yerinde “ tek tesellim ölümümden sonra yok olmaktı. Tekrar yaşamak fikri beni korkutuyor ve yoruyordu” diyor. Değersizliğini sık sık dile getiriyor. “Herkesin bir yıldızı var gökyüzünde. Benim yok” diyecek kadar umutsuz ve değersiz hissediyor. Okurken, aklıma sık sık Kafka geldi. Kafka gibi yazmış, Kafka gibi düşünmüş, Kafka gibi hissetmiş… Beğenerek okuduğum bu kitabı ilerleyen yıllarda tekrar okuyacağımı düşünüyorum. Sizlere de iyi okumalar.
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · SaltOkur Yayınları · 202028,1bin okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Ebedi gençlik ve yakışıklılığı çoğumuz isteriz herhalde kahramanımız Dorian gibi. Bu dilek gerçekleştikten sonra sevinmemiz mümkün olabilir ama Dorian için öyle olmuyor. Dileği yerine geldikten sonra değerlerinden uzaklaşan ve yozlaşan bir insan haline geliyor. Gençlik ve yakışıklılık maskesinin altında kötülük yatıyor aslında. Çevremizde de Dorian gibi insanlar görüyoruz. Güzeller ya da yakışıklılar ama içleri de bir o kadar habis oluyor. Kitapta beni en çok etkileyen karakter kesinlikle Lord Harry oldu. Aforizmaları ve çıkarımları romandakileri olduğu gibi beni de etkiledi. Böyle bir arkadaşım hem olsun isterdim hem de istemezdim. Oscar Wilde’ın estetik güzelliği ön plana çıkardığı bu kitabı beğenmeniz dileğiyle. İyi okumalar
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202372,6bin okunma
348 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Kitap faresi bir adam( Patron) ve hayata karşı hep güçlü durmaya çalışan arkadaşı(Zorba)nın hikayesini anlatıyor kitap. Kaderin karşılaştırdığı bu iki arkadaş aslında zıt karakterlere sahipler. Patron efendi ve kibar bir adam; Zorba ise hayat mücadelesiyle geçen yaşamında sivrilmiş ve hep güçlü olmak zorunda kalmış birisi. Tanrı ve şeytanı sevmeyen, yarını pek düşünmeyen bir adam olan Zorbanın bu tavrı Patronun da bir süre sonra dikkatini çekiyor ve Patron zamanla onu çok sevmeye başlıyor. Sonra olaylar gelişiyor. Kitabı beğenerek ve ilgiyle okudum. Eleştireceğim yönü kadınlara olan bakış açısı. Kadınların değersiz görüldüğü bölümler var kitapta. Kitabın bir yerinde kadınların vücudunun herhangi bir yerinin şeytanın boynuzundan olduğunu söylüyor ve genelde cinsel ihtiyaçları karşılamak için işe yaradıkları belirtiliyor. Bunların dışında beğendiğim bir kitap oldu. İyi okumalar.
Zorba
ZorbaNikos Kazancakis · Can Yayınları · 202016bin okunma
Reklam
292 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Şövalye hikayeleri okuyan bir adam ve onun saf yaveri… Kahramanımız mal varlığının çoğunu kitaplara harcayan bir asilzade ve zamanla bu kitaplardan etkinlenmiştir. Şövalye hikayelerinden etkilenip şövalye olma ümidiyle yollara düşüp, Sanço Panza adındaki yardımcısıyla tanışır. Kendi hayal aleminde mutlu olan şövalyemiz iyi ve kötü maceralarla karşılaşmaktadır. Ne zamanki aklı başına geliyor o zaman bütün heyecanını, yaşama sevincini yitiriyor. Romandan çıkarımım; insanların hayallerini yaşamalarına hatta hayal kurmalarına izin vermiyoruz. İnsanlar o hayallerle daha mutlu oluyorlar ama biz sürekli gerçek yaşamda onları boğmak istiyoruz. Bırakalım da insanlar nasıl mutluysa öyle yaşasınlar. Bu kez onların iyiliği için yaptığımızı düşündüğümüz şeylerle aslında onlara kötülük etmiş oluyoruz. Şövalyemizin dostları da onu gerçek hayata döndürmek isterken aslında öldürüyorlar. İyi okumalar.
Don Kişot
Don KişotMiguel de Cervantes · Yapı Kredi Yayınları · 202122,8bin okunma
544 syf.
·
Puan vermedi
Kitap, Osmanlının Minger adasındaki veba salgını sırasında yaşanan olaylardan bahsediyor. Tam da pandemide olduğumuz bu zamanlarda beğenerek okuduğum bir kitap oldu. Abdülhamit zamanında Osmanlıya bağlı bir adada veba salgını başlıyor ve padişah buraya en iyi doktorunu gönderiyor. Gelişen olaylar sonrasında yeğeninin doktor eşini(damadını) de adaya göndermek zorunda kalıyor. Adada şimdiki yaşadığımız duruma benzer kurallar konuluyor ama insanlar uymakta diretiyorlar. Özellikle siyasi ve dini çatışmalar ve uyuşmazlıklar ön plana çıkıyor. Cahilliğimizin her zaman her çağda başımıza bela olduğu bu dünyada romandaki karakterler de cahilliklerinin kurbanı oluyorlar. Kitap Orhan Pamuk’un okuduğum ilk kitabıydı. Dili gayet akıcı ve anlaşılırdı. Bundan sonra da kendisini zevkle okuyacağıma eminim. Sizlere de iyi okumalar dilerim.
Veba Geceleri
Veba GeceleriOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20216,7bin okunma
300 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Londra ve Paris arasında geçen hikaye bir grup insanın başından geçenleri anlatıyor. Suçsuz yere hapise atılan bir adam ve suçsuz yere hapise atılıp ölüme mahkum edilen damadı…Fransadaki krallığa ve soylulara karşı çıkarılan ihtilal sonrasını anlatan kitapta, sonrasında cumhuriyetçilerin haksız yargılamaları ve idamları anlatılıyor. Zulme uğrayanlar idareyi ele aldığında zulmetmeye başlıyorlar. -Öyle ki karakterlerden birinin adı “İntikam”- Sonunun benim için sürpriz olduğu bu kitabı okumanız dileğiyle. İyi okumalar.
İki Şehrin Hikayesi
İki Şehrin HikayesiCharles Dickens · İskele Yayıncılık · 200558,5bin okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
Bazı insanların farklı düşünmeleri onları topluma yabancılaştırıyor. Belki bizler de öyleyiz. Farklı düşünme, farklı olma vb. yaptığımız şeyler bizleri topluma yabancılaştırıp hatta daha da fazlası kötü görünmemize neden oluyor. Bu kitap tam da öyle bir adamın dünyasını anlatıyor. Kitap “ Bugün annem öldü, belki de dün hatırlamıyorum” cümlesiyle kendini az çok belli ediyor zaten. Annesinin ölümüne üzülmeyen; çatışmaları kendi içinde yaşayan ve çevresindeki olaylara kayıtsız kalan bir adamın hikayesini bulacaksınız bu kitapta. Mahkemeye çıktığında bile işlediği suçtan değil de neden annesinin ölümüne ve diğer olaylara kayıtsız kaldığı sorgulanıp ayıplanacak. Belki bazılarımız kendimizi bulacağız belki kahramanımızı ayıplayacağız. Beğendiğim bu kitabı sizlerin de okumasını isterim. İyi okumalar
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019111,3bin okunma
175 syf.
·
Puan vermedi
Bir dünya düşünün ki itfaiyeciler yangın söndürmek için değil yangın çıkarmak için varlar. Kitabın ana karakteri olan itfaiyeci, bir eve kitapları yakmak için gittiklerinde kitapların yanmaması için mücadele eden ve canını feda eden bir kadından etkilenip yapılması gereken son şeyi yapıp kitap çalıyor ve bunu okuyor. Kitap okumanın yasak olduğu distopik dünyada mücadelesi o andan sonra başlıyor. Kitapta beni en çok etkileyen söz “ kitaplar yakılmasa da zaten biz okumadığımızdan yok olacaktı” oldu. Daha fazla spoiler vermeden şiddetle okumanızı tavsiye edeceğim güzel bir kitap. İyi okumalar dilerim
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · DeBolsillo · 200689,1bin okunma
257 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Oscar Wilde ‘ ın küçük hikayelerinden oluşan bu kitabında her hikaye yaklaşık 20-30 sayfadan oluşmaktadır. Kitabın ilk hikayesi Mutlu Prenste bir heykel ve bir kuş arasında geçen güzel diyalogdan söz etmektedir.Kitabın genel teması insanlara ders verme niteliğindedir. Paranın, mevkinin, dış güzelliğin ve benzerlerinin önemli olmadığını; iyiliğin,sevginin ve yardımlaşmanın bu hayattaki en önemli değerler olduğunu vurgulamaktadır. Kitapta sevginin ölümden güçlü olduğunu, ölümü yenebilecek güçte olduğunu aktaran bölümler vardır. Ayrıca kötülük yapanların özellikle dini bir güç tarafından cezalandırıldığı ve pişman olup tekrar iyiliğe döndüklerinde mükafatlandırıldığı görülmektedir. Kitabı her elinize alışınızda tek solukta bir ya da iki hikaye okuyabilirsiniz. İyi okumalar dilerim.
Mutlu Prens - Bütün Masallar, Bütün Öyküler
Mutlu Prens - Bütün Masallar, Bütün ÖykülerOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20223,273 okunma