"Hiç etrafınızda kaçak kat çıkılmış bir bina gördünüz mü? Kaçak... Anlamlarından biri de "yapılması için gerekli izin alınmamış olan ya da yapılması yasa yönünden yasak bulunan"mış. Yasaklayan kim? Devlet... Seçim zamanı geliyor ve gücü elinde bulunduran, devleti yöneten; imar affı, imar barışı vs. çıkarıyor. Şu tarihe kadar da vakit var diyor. Hem yasaklayan hem yasakladığını belli bir bedelle yok sayan devlet... Af çıkan mutlu, yönetenlere oy olarak döneceği için yönetenler mutlu. Ülke tarihinde defalarca olmuş bu. Bir insan, hiçbir ideolojik bağ kurmadığı ve hatta muhalif olduğu siyasi partiye yasa dışı durumu yasal hâle getiriyor diye oy ister ve bunu seçim propagandası olarak sunar mı? Oluyor işte... Yöneten-yönetilen ilişkisi arasında güçlü bir bağ vardır. Toplumu yönetenler erdemli, etik, doğru ve adil davranınca mı toplum erdemli, etik, doğru ve adil olur yoksa toplum erdemli, etik, doğru ve adil davranınca mı yöneticiler erdemli, etik, doğru ve adil olur? Toplum neyse, yöneticileri de odur. İşte bundandır, dördüncü katı ile beşinci katı arasında alaka olmayan sıvalı katlar."