18 yaşında tanıştık biz Kübra ile.. Böyle bir saçları vardı, lüle lüle. Ama var ya; nasıl aşığız. Senden sonra asla olmayacaklar, sen benim sonumsunlar, sensiz ben nefes alamamlar falan.. Çok güzeldi her şey..
Sonra bir gün..
Dokunmaya kıyamadığım saçlarına!..
donup kalmıştım..
yapmaz dedim,
yok hayır asla olmaz dedim..
Gördüklerim karşısında
"Profiline yazdığın söz bir şaire ait sanırım ya da bir romana. Ya da bir filmden alıntı ya da bir diziden kesit . Bir şarkıdan da çalmış olabilirsin .Ama senin değil.Yoksa senin yüreğin adam olacak da iki cümle kuracak ha ? "
🚬🚬🚬🚬🚬🚬🚬🚬🚬🚬🚬🚬🚬🚬🚬🚬🚬🚬🚬Telefonuma kaydettiğim fotoğraflarımıza bakarken daha fazla dayanamayıp ''Özledim'' diye mesaj attım. Sonra da playlistte Sezen aksunun herhangi bir şarkısını açtım, elimde yanmakta olan sigaradan derin bir nefes çekip. '' bu gün haddinden de fazla vurdumduymazsın'' yazdım. Boğazımı yakarcasına ses eksilttim sezen aksuya. 2.
Saat 02.05
Sanırım şu an uyuyorsun.
“Hayalleri olanlar değil,hayalleri ölenler uyuyamaz.” demişti bana bundan çok zaman önce.
Sessiz olun lütfen,o şimdi uyuyor..
Ben ölüyorum...
Kırılmışız.
Ama yine de ses çıkarmamışız.
Sevmişiz. Sebepsiz.
Çıkarsız.
Yalansız.
Aslında en güzel biz sevmişiz.
En çok biz.
Ne fedakârlıklar yapmışız. Ne çok özlemişiz.
Ne hayaller kurmuşuz da derinliğinde boğulmuşuz.
Yine de arkasından kötü laf etmemişiz. Peki, değdi mi?
Galiba çok sigara içmeye başladım. Önümdeki küllük, kafamın içinde dolaşan sorulardan daha dolu... Ne yapayım, sigarasız da gitmiyor ki bu şarkılar, bu anılar, bu acılar.(Unutmadan) Sen en kıyak damar şarkının efkârlandırıp sigara yakıldığı o saniyesisin...
Yeniden merhaba!
Uzatmadan direkt konuya giriyorum. Kitap güzel değildi. Okulda 2 ders boyunca okudum ve bitirdim. Yazar çok saçmalamış gibi. O kadar sigaradan bahsediyor ki sigaradan iğrenen ben sigara içme eğilimine girdim. Mümkünse okumayın (Ama güzel yerleri de var tabi).
Kalbi kırık adamlar; sigarasını sık sık ters yakar, otobüse her zaman geç kalır, ve her zaman bir sonraki otobüsü beklemek zorunda kalır. Kalbi kırık adamları, ilk görüşte tanırsınız. Kim olduklarını açıkça belli ederler. Sessizdirler. İçerisinde adı geçmeyen konular dışında yorum yapmazlar. Anlatacak çok şeyi olduğu halde, susmayı tercih ederler. Ne zaman biraz olsun mutlu olsalar, sonrasında gelecek olan mutsuzluktan korkarlar. Yağmurlu havaları sever, güneşli havalarda çiftlerin fazla bulunduğu yerlerde bulunmazlar. Çiçek satan çingeneler hiç bir zaman onlara çiçek satmaya tenezzül etmez. Bir ortama girdiğinde, bütün gözler üstlerine dönmez. Fiyakalı konuşmalar içerisine girmezler. Kimseyi etkilemek gibi bir dertleri yoktur. Ne zaman bir yerde ayrılık konusu geçse oradan uzaklaşır, bir ayrılık filmine denk gelse hemen kanalı değiştirirler. Sigarasını sigarası ile yakarlar. Genelde tuttuğu takım şampiyon olmaz. Oynadığı kupon hep ilk maçtan yatar. Sezen Aksu'yu genelde etrafta kimse yokken dinlerler. ''Seni kimler aldı , kimler öpüyor şimdi'' bir şarkı değil , bir baş yapıttır onlar için.
Kalbi kırık adamlar;
bir çok, elvedalar
bir çok, buraya kadarmışlar
bir çok, ''üzgünüm ama ben başkasını seviyorumlar'' biriktirir yüreğinde.
onları üzmeyin..
Erkan Akagündüz.