Zaten kendisi pek sevdiğim bir şahsiyet değildir, fakat motosikletlere ve gezi yazılarına meraklı olduğum için okumak istediğim bir kitaptı. Malesef gezi yazıları da kendisi gibi çıktı. Mektuplarından ve günlüklerinden, ne kadar bencil, insan hayatına önem vermeyen, ahlaki değerlerden uzak, ve daha da önemlisi insan öldürmekten ne kadar keyif aldığıı aldığını okuyabilirsiniz.
Kitabın ilk 50 sayfasından iki alıntı bırakıyorum. Kendilerine yapılan iyiliklere nasıl karşılık verdiğini buyurun kendiniz okuyun.
''Tamirhanede bize arkadaşça davranan tamircilerden biri, içkileri karıştırdığı için kendini iyi hissetmediğinden onun yerine karısıyla dans etmemi istedi. Karısı ateşli bir hatundu ve iyice havaya girmişti. Şili şarabı ile dolu haldeki bende kadını elinden tutup dışarıya götürmeye kalktım. Uysalca beni takip etti fakat kocasının bize baktığını görünce, içeride kalacağını söyledi. Söylediklerini dinleyecek durumda olmadığımdan dans pistinin ortasında tartışmaya başladık. Herkesin gözü önünde onu dışarı çıkarmaya çalıştım. O da bana tekme atmaya çalıştı. Bende onu çekince dengesini kaybetti ve yere kapaklandı.
Öfkeli bir danscı sürüsü peşimizde, köye doğru koşarken, Alberto kadının kocasının bize ısmarlayabileceği şarapları düşünerek yas tutuyordu''
''Devasa, 140 kiloluk cüsseli, şişko gece bekçisi, beton gibi suratı ile geldi ama bize dostça davranarak kulübesinde yemek pişirmemize izin verdi. Gece barakada samanlarla sarmalanmış sıcak bir gece geçirdik''