...önceden güldüklerine daha gülmediğini fark ediyorsun.
çok önemsediğin şeyler sana artık anlamsız gelmeye başlıyor.
ne çay eski çaylar gibi
ne gençlik o eski gençlik...
armut ne dalda ne market raflarında tatlı.
gök yine mavi ama hissettirdikleri gri...
yeni zevkler ediniyorsun, yeni insanlar tanıyorsun, yeni yerler görüyorsun; yine gülüyor, eğleniyorsun fakat harika görünen ama şekeri az konulmuş bir reçel gibi tabağa ikinci kez banamıyorsun elini.
velhasılıkelam lunaparktaki trenler gibi
çıkıyor, iniyor; çıkıyor, iniyorsun..an geliyor bir iniyorsun, pir iniyorsun, bir daha hiç çıkamıyorsun...