İbn Arabî'ye göre Esma-ül Hüsna alt nefs mertebelerinde "basınç” hâlindedirler. Var olmayı talep ederler. Tıpkı nefesini tutmuş bir insan gibi bir an önce serbest kalmayı arzu ederler. Nefes aldıktan sonra vermeden rahatlama olmayacağı malumdur. Dolayısıyla nefs mertebelerinde tekâmül, içimizde katman katman yerleşmiş bulunan esmanın fiiliyata geçerek davranışlarımızda ve ahlakımızda ortaya çıkması ile olur. Böylece ontolojik yükselmeyi gerçekleştirmiş, alıcı konumdan verici konuma geçmiş oluruz.
Esma-ül-Hüsna
Fütuhat-ı Seyyid Muhammed Ruhi Esmaül Hüsna 3 cilt 24 25 26 ve 27 sayfalar
Ya Muiz İsmi Şerifi
Kur'an-ı Kerim'de Maide Suresi 54 ayeti kerimesinde mealen
'Ey iman edenler!
Sizden kim dininden dönerse, Allah onların yerine öyle bir topluluk getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah'ı severler.
Onlar Müminlere
Sayfa 24 - Ruhi YayıneviKitabı okudu
Et-Tevvab
Tövbe, esasen asla dönmek demektir. Şu halde kula nisbet edildiği zaman, geçici olan günah halini bırakıp düzgün haline dönmek demek olur. Allah'a nisbet edildiği zaman da geçici olan öfke nazarından aslî olan rahmet nazarına dönmek manasını ifade eder. Bunun için tövbenin şer'i manası, kulun günahını itiraf ve ondan pişmanlık duyup bir daha yapmamağa azmetmesi, Allah'ın da bu tövbeyi kabul ile günahı mağfiret etmesi diye açıklanır.
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyor; "Allah güneş henüz batıdan doğmadan önce tövbe edenin (kimsenin) tövbesini kabul eder." 'Müslim'