Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Asya Eşref

Asya Eşref
@esref_asya
12 okur puanı
Ocak 2019 tarihinde katıldı
Asya Eşref
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Allah’ı Ne Kadar Tanıyoruz? 2
Allah’ı Ne Kadar Tanıyoruz? 2Şair’ül İslam Yunus Kokan
8.9/10 · 1.052 okunma
Reklam
366 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Asa-yı Musa (Büyük Boy)
Asa-yı Musa (Büyük Boy)Bediüzzaman Said Nursî
9.7/10 · 5,4bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İman taklidi ve tahkiki olmak üzere ikiye ayrılır.
Sayfa 18 - Kutlu YayıneviKitabı okudu
Elbette kibrit çöpü kadar ışık veren bir iman ile güneş misillü ışık saçan bir imanın keyfiyeti bir olmaz. Tabiri caizse biri üfleyince sönerken diğeri asla sönmez ve söndürülemez.
Reklam
İman bir nurdur. Her insanda bu nurun keyfiyeti farklıdır. Kiminin imanı gönlünde kibrit çöpünün verdiği ışık kadar bir nur olur. Kimininki çakmağın verdiği kadar, kimininki mumun verdiği kadar, kimininki bir lambanın verdiği kadar, kimininki sıradan bir yıldızın verdiği kadar ve kimininki ise güneşin nuru kadar ışık saçar.
Allah’a iman eden her kul ism-i Mü’min’e imanının kuvveti ve derecesi nispetinde aynadır.
İnsan öncelikle cüz-i iradesini kullanır ve külli irade sahibi Mü’min Allah (c.c.) da dilemesiyle iman nurunu kulunun kalbine yerleştirir. Mü'min ismi insanda tecelli ettiğinde Allah o kulun kalbine iman nuru lütfeder. Gönlünde iman ışığı yakar.
Öncelikle şunu ifade etmek isteriz ki iman her mümin için kemiyeten bir olsa da keyfiyeten bir değildir. Yani her müminin iman ettiği rükünler birdir, aynıdır; lakin imanın keyfiyeti ve kalitesi çok farklıdır.
Bazı müfrit fikirli kimseler Allah (c.c) dostu diye bir şey olmadığını, Allah-u Teâlâ’nın bütün müminlerin dostu olduğunu, hiç kimsenin “evliyaullah, veliyullah, Allah dostu” gibi vasıflarla zikredilemeyeceğini iddia etseler de işin hakikati böyle değildir.
Reklam
“Rablerinin huzurunda toplanacaklarından korkanları onunla (Kur’an ile) uyar. Onlar için Rablerinden başka ne bir dost, ne de bir aracı vardır; belki sakınırlar.” En’âm Sûresi, 6/51
“De ki: ‘Allah’ı bırakıp da (ilâh olduğunu) ileri sürdüklerinize yalvarın. Ne var ki onlar, sizin sıkıntınızı ne uzaklaştırabilir, ne de değiştirebilirler.’ ” Onların yalvardıkları bu varlıklar Rablerine -hangisi daha yakın olacak diye- vesile ararlar; O’nun rahmetini umarlar ve azabından korkarlar. Çünkü Rabbinin azabı, sakınılacak bir azaptır.” İsrâ Sûresi, 17/56-57
“O gün Rabbin onları ve Allah’tan başka taptıkları şeyleri toplar da, der ki: Şu kullarımı siz mi saptırdınız, yoksa kendileri mi yoldan çıktılar? Onlar: Sen’i tenzih ederiz. Sen’i bırakıp da başka dostlar edinmek bize yaraşmaz; fakat Sen onlara ve atalarına o kadar bol nimet verdin ki, sonunda (Sen’i) anmayı unuttular ve helâki hak eden bir kavim oldular, derler. (Bunun üzerine ötekilere hitaben şöyle denir:) İşte (taptıklarınız), söylediklerinizde sizi yalancı çıkardılar. Artık ne (azabınızı) geri çevirebilir, ne de bir yardım temin edebilirsiniz. İçinizden zulmedenlere büyük bir azap tattıracağız!” Furkân Sûresi, 25/17-19
127 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.