"...bu sular mütemadiyen akar, yalıda bu ses gece gündüz eksilmezdi. Hasretini duyduğu suların sevdasını yakından tatmin etmek isteyen eski Türk'ün bu aşkının ifadesi Boğaziçi yalısı olmuştur."
Tevfik Fikret'i anlamak için Osmanlı Türkçesi ile aranızın çok iyi olması gerekir zira diğer türlü Fikret'in na-mütenahi mana dünyasını anlamak biraz zordur lakin bu eser insanı hem eski kelimeleri öğrenmeye teşvik etmek hem de insanın Fikret'i anlayabilmesini sağlamak adına güzel bir eserdir. Derlemecilerinden Prof. Dr. İbrahim Tüzer kıymetli hocamdır. Fikret'in anlaşılmasını sağlamak adına muazzam bir eser ortaya çıkarmıştır. Kitabın sol tarafı şiirlerin orijinal harfli yazımını, sağ tarafı ise Latin harfli yazımını kapsar. Aynı zamanda sağ taraftaki Latin harfli şiirler içerisinde sözlük de mevcuttur. Bu sayede eski kelimelere olan yabancılığınız kırılacaktır zira Tevfik Fikret gibi bir üstadı anlamak, edebiyatın asıl mahiyetini anlamaktır.
"Evet, bu dağları aştıkça böyle tırmanarak
Evet, bu dalgaların sath-ı bî-karârında
Şikeste, güm-şüde, avare, har u müstağrak
Yuvarlanıp zedelendikçe... İsterim koşmak."
"Hâhiş ne bizde kaldı ne yâr ü ne yârânda
Cünbüş mahabbet ülfet o da bir zamân imiş"
[Şimdi ne bizde ne sevgilide ne de dostlarda heves kaldı. Eğlenmek, sevmek, kaynaşmak, o da bir zamanlar imiş.]