Evde birinin anahtarı, telefonu, yüzüğü ya da herhangi bir eşyası kaybolunca hemen büyükanneye başvururlardı. O da eline geçirdiği havlu olsun, mendil olsun ilk bezin köşesine bir düğüm atar, şeytanın çükünü bağladığını söylerdi. Sonra şeytana seslenir, o eşya bulunmadan çükünün düğümünü açmayacağını, onun da işeyemeyeceğini, çatlayarak öleceğini söylerdi. İşin tuhafı, Emre'nin de kaç kez başına geldiği gibi bu tehditten sonra o eşyanın hemen bulunmasıydı.