Milenyumdan, imdiye dek olan şu akıp giden zamanı bir türlü sevemedim. İnsanlardan, nesnelere değin, her şeyin içi ivedice boşaltılmış ve ruhsuz hale getirilmiş durumda. Belki bir kısmı, globalleşen dünya ve teknoloji temelli, kaçınılmaz bir şekilde evrilmeye teşne idi ama, yürek denen organın bu denli etkileneceğini ve yerinden alıkonulacağını düşünmemiştim. Yeni nesilden, evren adına zinhar bir şey beklemiyorum. Halihazırda sözümona sayısal olarak yetişkin olanlar da en az gençler kadar vasati 40 çöp. Evet, istisnalar, ah o istisnalar hep var idi ve varolmaya devam edeceklerdir eminim. Yoksa bir kadının, kedinin ya da sokakta aç gezen bir evsizin, ''Çok sevmek lazım'' şiarını kulaklarına kim küpe edebilir ki? Nasıl evren hızla, yeni kara delikler yaratıp, eskilerini yok ediyorsa; birgün elbet hepten tazelenecek bir ruh ve beşeriyet toplamına merhaba diyeceğizdir...