Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.27
Doç. Dr. Evren Erzen
Doç. Dr. Evren Erzen
@evrenerzen
Akademisyen
Doktora
Dünya
286 okur puanı
Temmuz 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Alanındaki en eğlenceli eser...
Astronomik düzeyde bir zaman harcayıp, ince eleyip sık dokuyarak editörlüğünü üstlendiğim kitabımız nihayet basıldı. Kronik yayınevinin son derece profesyonel ekibinin desteği ve ekibimizdeki uzmanlarımızın araştırmalarıyla bu alanda yazılmış en etkili başvuru kaynağı olma iddiasına sahip bu eseri alanda çalışan herkese öneriyorum.
Bu kitabı içerik kalitesi haricinde bir gerekçeden ötürü daha önerirken için çok rahat. Sıkıcı ve yorucu bir üslup yerine uzman olmayan ama konuyu merak eden herkesin rahatlıkla okuyabileceği bir dille yazıldı. Biraz iç karartıcı olan bu konuyu okurken etkili şekilde öğrenebileceğiniz gibi aynı zamanda eğlenebilirsiniz de.
Böyle bir bilimsel eserde pek beklemezsiniz ama bağımlılıklar konusundaki araştırma sonuçlarını okurken yüzünüzde her daim bir tebessüm olacağını garanti edebilirim.
Eğitimde her zaman dediğim gibi, eğlenmezsen öğrenmezsin.
Herkese iyi okumalar
ABD de çok satan ve bazı insanların neden çok başarılı olduklarını anlatan bu kitabın diliyle başlamak gerekiyor yoruma.
Bu tip harika kitapların tamamında olduğu üzere bu da sade, etkileyici, akıcı ve çok iyi kurgulanmış bir yapıya sahip. Adeta bir cinayet romanı misali merak uyandırıcı bir dille yazılan satırlar ve nereye bağlanacağını heyecanla okuduğunuz örneklerin gerçekten ustalık isteyen bir bütünlük sergilemesi sizi büyülüyor.
İlgi çekici bir gerçeği daha burada belirtip uzatmadan yorumu bitirmek istiyorum. Bu kitabın yazarı da tıpkı duygusal zeka kitabı yazarı gibi bir gazeteci. Bizim ülkemizde bilimsel eserler bile bu ustalıkla yazılamıyorken ABD nin gazetecilerinin bile bu kadar muhteşem eserler üretmesi çok düşündürücü. Kim bilir belki bizdeki gazeteciler sadece belirli görüşlerin borazanlığını yapmak yerine araştırmaya, akademisyenlerimiz de hak etmediklerini çalmaya aşırı enerji harcamak yerine bilimle ilgilenmeye vakit ayırsalar belki bizde de bu kalitede işler ortaya çıkar.
Serinin son kitabına dair…
Yine bir Sinan Canan kitabı ve yine sadelikle bilgeliği harmanlayan bir eser… Sinan Hoca’nın bu kitabında insanın dünyaya kendi potansiyelini gerçekleştirmek üzere gelmiş bir canlı olduğu gerçeği vurgulanıyor. Bu açıdan Rogers ile aynı görüşü savunan eserde bu kendini aşma isteğinin yalnızca psikolojik değil biyolojik de bir yönü olduğu ortaya konuluyor. Serinin diğer kitaplarında olduğu gibi bize verilen meaaj hep aynı, yaratılış gayenize uygun davranın. Yaratılış gerekçenizin dışında yaşarsanız hapı yutarsınız. Bence bu temel fikri veren kıymetli bir çalışma olmuş ve herkese öneririm.
Okur Takip Önerileri
Her telden dolu dolu...
Underground yazarlardan kitap incelemeye devam ediyorum. Takip eden arkadaşlar fark etmiş olabilirler. Aynı yazarın önceki iki kitabını da büyük bir heyecanla ve hevesle takip etmiştim.
Bu kez yazarın oldukça hacimli, fakat hacimli olduğu kadar kolay okunmaya müsait kitabında 25 yıllık bir gelişim macerası konu edinilmiş. Genel olarak yazarın son 15 yılda yazdığı denemeleri bir araya toplayan eserin son bölümünde sürpriz bir şekilde yazarın çocukluk döneminde kaleme aldığı ilk çalışmaları da derlenmiş.
Mizahtan siyasete, kültürel konulardan dini mevzulara kadar çok geniş yelpazede her içeriğe yazarın kendisine has mizahi ve keskin üslubuyla değinilen eserde bir kez daha eğlenmek, gülümsemek ve güzel vakit geçirmek garanti diyebilirim.
Deneme türünde eser severler için son derece farklı bir üslupta kaleme alınmış bu çalışmayı bu türün fanatiklerine kesinlikle öneriyorum. Fakat daha önce bu türde bir eser okumadıysanız da bence açılışı bu kitapla yapmanız son derece iyi bir fikir olabilir.
Tüm meraklılara ve kitapseverlere iyi okumalar diliyorum
sadeleştirebilecek kadar bilen kişi ustadır
Sinan Hoca'nın bu eserini okurken nasıl bittiğini gerçekten anlamadım. Sayfaların arasında bir solukta biten bir kitap oldu.
Bilgeliğin getirdiği sadelikle yazılmış dolu dolu bir kitap. Üç kitaplık bir serinin ilk kitabı olan bu eserde bedenimizin biyolojik olarak neye programlandığını evrimsel perspektiften, etkileyici örneklerle çok güzel açıklamış Sinan hoca.
İçinizde daha önce bilimsel eser okumamış birileri varsa, bilimi korkunç ve karmaşık bulan varsa fakat buna rağmen de bilimsel bir şeyler okuyabilme isteği içten içe kendisini kemiren birileri varsa bu kitabı iyi bir başlangıç eseri olarak okuyabilir.
Sinan Hocayla tanışmak isteyenlere heyecanla duyurulur.
Kıymetli meslektaşım ve arkadaşımın doktora araştırmasına dayanan bu çalışmayı diğer okurların aksine imzalı kitabımdan okuma ayrıcalığına sahip olduğum için kendimi şanslı hissediyorum.
Tarih okumayı seven biri olduğum için bu incecik kitabı bir solukta okurum sanmıştım fakat hiç de öyle olmadı.
Bu kitap pek de benim gibi zevkine tarih okumayı sevenlere göre değil. Ziyadesiyle tarih alanında araştırma yapmayı seven tarihçilere yönelik yazılmış.
Hüseyin Baykara nın hükmü boyunca yaptığı her şey kronolojik bir sıra ile aktarılmış. Fakat çok sayıda karakterin eş zamanlı bulunduğu kurguyu takip etmek inanılmaz zorlayıcı olabiliyor.
Kitap sayesinde Hüseyin Baykara ile ilgili fikir sahibi oldum fakat okumakta çok zorlandım.
Kitabı en çok timur devletini merak eden tarihçilere öneriyorum.
İyi okumalar
Bugün notlarımı karıştırırken yıllar evvel okuduğum bir kitaba özet yazısı yazdığımı fark ettim. 1000 kitap kurulmadan 23 sene önce yazılmış bu yazıyı derin duygularla buradan paylaşıyorum. Zaman gerçekten de çok hızlı akıyor.
29.04.1997
Kitapta müthiş sürükleyici bir hırsızlık olayı anlatılıyor. Dominik, Lulu, Mari ve Aksel dört kafadardırlar. Büyükannenin evine tatlı almak amacıyla gelirler. Uzun yaz tatili boyunca dört kafadar sıkı bir dinlenme programı hazırlarlar.
Dominik sanat etkinlikleri için okula gidiyordur. Lulu müzikle uğraşıyor, Mari kedisiyle vakit geçiriyor, Aksel tatilin keyfini çıkarmaya çalışıyordur. Dört kafadarlar, Aksel’in babasıyla birlikte otele yerleşirler. Otelde acayip olayların döndüğünü ilk Aksel fark eder ve yerde bir Bond çanta bulur. Birkaç dakika sonra resepsiyon görevlisi çantayı alıp Aksel’e bağırmaya başlar. Görevli gittikten sonra çok değerli olduğu anlaşılan bir ejderha heykelinin bacağı düşer içinden. Görevli geri dönüp onu da alır.
Polisler birkaç saat sonra Aksel ile Lulu’yu bulur. Aksel bizi nasıl buldunuz der. Dominik “Gideceğin yerin adresini almıştım, siz gelmeyince polise haber verdim.” der. Lulu “Hırsızlar… Onları yakaladınız mı?” der. Polisler bu sözlere karşı Lulu ile Aksel’i arabaya bindirir ve Kale istikametindeki köyleri ararlar. Ve sonunda Dört Kafadarlar hırsızları yakalar.
Eğlenmek için
Merhabalar
Uzun zamandan beri pek inceleme yazısı yazmıyordum. Bu kez kağıt gibi incecik, bir solukta bitecek, son derece eğlenceli bir kitapla bu hasretimi gideriyorum.
Adı sanı duyulmamış, undergorund yazarlardan kitap incelemeyi seven birisi olarak daha önce bir kitabını incelemiş olduğum yazarın bu ikinci kitabının çıktığını duyar duymaz hemen inceledim.
24 saatten kısa süre içerisinde rahatlıkla bitirilebilen bu kitapta yazar hepimizin bildiği masalları son derece aksiyon dolu maceralara dönüştürmüş. Spoiler vermek istemem ama Bremen Mızıkacılarındaki "Yaşlanan hayvanların bir araya toplanma" hikayesini tüm zamanların aksiyon krallarınca çevrilen Cehennem Melekleri serisiyle harmanlaması ve akıl dışı aksiyon sahneleriyle masalı tanınmayacak hale getirmesini şahsen çok eğlenceli buldum.
Gani Müjde stili absürt mizahı ve parodi tipi eserleri severler için kaçırılmaması gereken bir eğlence aracı olduğunu söyleyebilirim. Fakat her ne kadar kitabın kapağı gerekli uyarıyı yapıyor olsa da bu kitap yetişkinleri eğlendirmek amacıyla yazılmış. Hata edip çocuklara okutulmaması gerektiğini de belirteyim.
Son olarak mizahı sevmiyorsanız bilmem ama bu türün eserlerinden hoşlanıyorsanız kitabı okumaya ayırdığınız saatleriniz için pişmanlık duymayacağınızı, hatta bu kitaba vakit ayırdığınız için mutlu hissedeceğinizi söyleyebilirim.
Eğlence severlere ve mizah türünden hoşlananlara şimdiden iyi okumalar.
Sırf yazarına bakıp ortalığı kendi siyasi görüşüne göre İnstagram ve twitter saçmalıklarıyla dolduran, bunun adına da kitap incelemesi diyenleri bir kenara koyarsak gerçek bir kitap incelemesi yapmaya başlayabiliriz sanırım.
Gelelim kitaba... Bir devlet liderine ait olması dolayısıyla daha önce okuduğum devlet liderlerine ilişkin kitaplarda
Özgür Hoca'nın kitabını raflarda görünce hiç yalan yok ki satın alma ve okuma konusunda son derece ön yargıya kapıldım. Çünkü ülkemizde ipini koparanın yazdığı "Kişisel gelişim" kitaplarından birisi zannedip paramı boşa harcayacağımı düşündüm.
Fakat merakımı durduramayıp kitabı okuyunca hem şaşırdım hem de mutlu oldum. Özgür Hoca sıradan bir kişisel gelişim kitabı zırvası değil, adeta bir daniel pink veya daniel goleman gibi araştırma bulgularına dayalı güzel ve doyurucu bir araştırma eseri kaleme almış.
Bunu görünce dört elle sarıldım tabi kitaba. Kitap su gibi akarken ne Goleman ne de Pink'ten hiçbir eksiği olmayan, üslup olarak da son derece başarılı bir ebeveyn kitabı buldum karşımda.
Teknik olarak kitabın içerisindeki araştırmaların bazılarıyla daha önce çoktan karşılaştığım için gördüğüm bilgilere şaşırmadım ama üslubun temizliği karşısında hocamızla gurur duydum diyebilirim. Bizim ülkemizde de o klasmanda bir araştırmacının ve yazarın olduğunu bilmek beni mutlu etti.
Sözün özü hem ebeveynler hem de uzmanlar için son derece güzel bir başvuru kitabı olduğunu söyleyebilirim. Özellikle öğrenme ve çocuk psikolojisi konusunda çalışanların okumasında yarar görüyorum
Basım kalitesi, çeviride yer yer yaşanan aksaklıklar ve kağıt tercihi gibi sıkıntıları bir kenara koyarsak bu son derece eğlenceli eseri bilimsel eserlere mizahi gözle bakmak isteyenlerin kaçırmaması gerektiğini düşünüyorum.
İçerisindeki iğneleyici örnekler sayesinde çocuk psikolojisinde yapılmaması gerekenleri mizahi yolla gösterip yanlışlar üzerinden doğruları aktaran güzel bir eser.
Ne yazık ki bazı örneklerin içerisinde kendinizi bulabilir ve böylesi bir kitaba malzeme olduğunuz için içiniz cız edebilir ama bununla yüzleşmeye hazır olmalısınız.
Lafı uzatmayayım, anonim yazarlı bu eğlenceli kitabı piyasada bulabiliyorsanız mutlaka okuyun derim.
Çocuk psikolojisiyle ilgili farklı türde kitaplar okuyanlar için bir yerden sonra bilgilerin tekrar etmeye başlaması ve kitapların akademik dile boğulması dolayısıyla saçma bir hale gelmeye başlaması artık alışılagelmiş bir fenomendir.
Fakat bu klişeler Haluk Hoca'nın kitabı için geçerli değil. Bu kitaba gelene kadar birçok kitap okumama rağmen bu çalışmayı okurken ne sıkıldım ne de önceki gördüklerimin tekrarı olduğunu düşünüp bunaldım.
Yıllar önce yazılmış olmasına rağmen doğrudan uygulamaya yönelik doyurucu ve özlü bilgilerle dolu bu kitabı yalnızca uzmanlar değil anne-babalar da güvenle alıp okuyabilirler.
Özetle gerek ders kitabı olarak gerekse bir başucu eseri olarak bu kitabın çok iyi olduğunu belirtmem gerek. Aynı hissi bir de Atalay Yörükoğlu'nun eserinde yaşamıştım. Sonuç olarak buradan çıkarımım "Ne varsa eski topraklarda var" demek olacak. Günümüzün bizim gibi genç hocalarının bu büyük hocalardan öğreneceği o kadar çok şey var ki...
Sinan Hoca'nın bu eserini okurken kitabı hap gibi bulup hemen bitireceğinizden eminim. Kısa yazılarıyla ne olduğunu anlamadan sonuna gelmiş olacaksınız.
Kitabı okurken meditasyonla ilgilenen öğrencisinin meditasyon örnekleri yazdığını, Sinan Hoca'nın da bu etkinliklerin nörolojik olarak ne işe yarayabileceğini açıkladığı giriş yazılarını yazdığını ve bu şekilde kitabı aralarında pay ettiklerini görebilirsiniz.
Evet belki meditasyona karşı ayıracak zaman bulamadığını iddia ederek bu faydalı etkinliğe karşı ön yargılı olanlardanım, fakat ben ön yargılarımı hala kıramadım diye bu kitabın değerini düşürmez.
Eğer sizin ön yargılarınız bu noktada çok yoksa kitabı okumanızı ve uygulamanızı öneririm. Bilhassa küçük çocuğu olanlar ve okulöncesi öğretmenlerinin çocuklara uygulayabileceği güzel örneklerle dolu olduğunu belirtebilirim.
Açıkçası bu tip kitaplardan bolca okuduğum için ne yalan söyleyeyim büyük bir yenilik görmeyi beklemiyordum. Fakat Selçuk Hoca'nın bu tip kitaplara getirdiği sanırım en ciddi yenilik ebeveynlere "Şundan uzak durun, bunu yapın, bunu yapmayın" demek yerine her şeyin telafisi olduğu fikrini aşılamaya çalışması ve sakin kalma önerisinde
Rahmetli Doğan Hocanın son dönem eserlerinden bu kitabını da keyifle okudum. Hocanın diğer bazı kitaplarını da okuduktan sonra eski kitaplarında derinlemesine ele aldığı bazı konulara aynı örnek ve açıklamalarla sıkça atıfta bulunduğunu gördüm.
Örneğin bu kitapta, evlenmeden önce ve başarıya götüren aile kitaplarının tamamında korku kültürüne atıfta bulunuluyor.
Buna benzer çok örnek var. Koşacaksın Doğan hocanın kitapları artık marvel evreni gibi kendi içinde bütünlük oluşturan bir yapıya dönüşmüş durumda.
Ve bu evrende yol almak artık size keyifli bir yolculuk gibi geliyor. Bazı kavramları farklı kitaplarda tekrar tekrar görmek bu sebeple sıkıcı değil pekiştirici oluyor.
Tüm profesyonellerin ve amatörlerin okumasında yarar olan harika bir eser olduğunu belirterek herkese iyi okumalar diliyorum
