Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.13
Doç. Dr. Evren Erzen
Doç. Dr. Evren Erzen
@evrenerzen
Akademisyen
Doktora
Dünya
286 okur puanı
Temmuz 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
çöp plaza serisi için ortak yorum
Bir çocuk kitabı olduğu düşüncesiyle ve tudem den çıkmış olmasına güvenerek aldık bu kitabı. Fakat bambaşka bir sürprizle karşılaştık.
Oğlum kitabı eline alıp biraz okuduktan sonra hemen bıraktı. Bir sorun olduğu belliydi. Ben de ziyan olmasın diye geceleri çocuğa okuyayım diye başladım kitaba.
Fakat ilk başta fakirle zenginin mücadelesini
Aynı konuya odaklanmış iki farklı kitabı art arda okuyunca aradaki kalibre farkını net olarak görme imkanım oldu. Önce Doğan Cüceloğlu'nun "Evlenmeden önce" adlı kitabını okudum, ardından da bu kitabı.
Öncelikle doğru sırada bir okuma yaptığıma sevindim. Zira Doğan Hoca konuya popüler bakış açısıyla da olsa bilimsel gerçekler ışığında yaklaşmış. Bu kitapsa bilimselliğin kokularını barındıran kişisel ve romantik bir açıdan yaklaşmayı tercih etmiş.
Kitabın içeriğinin faydalı olma düzeyine bakacak olursak tamamen yararsız demek büyük haksızlık olur. Çok büyük katkı sağlar dersek de abartmış oluruz.
Kitabın psikoterapi seanslarının bir analizi olarak değil de yazarın sevgilisine aşık olduktan sonraki bir yıl içerisinde yaşadıklarına dayanarak yazıldığına dair sizde oluşan o ilginç duyguyu nasıl tarif edebilirim bilmiyorum.
Fakat bazı şeyler beklenmedik düzeyde yavan kalmış sanırım. Bazı görüşlerse gücünü bilimden değil yazarın tutkuyla bağlandığı sevgilisiyle yaşadığı deneyimler esnasında yaşadığı ve işe yaradığını gördüğü eylemlerden alıyor gibi görünüyor.
Lafı fazla uzatmayacağım. Okunmasında yarar olduğunu düşündüğüm bir eser ve herkese öneriyorum fakat öznellik seviyesinin dozunun biraz kaçmış olduğunu da belirtmem gerek.
Herkese iyi okumalar diliyorum.
Doğan Hoca'nın ustalık eseri
Okumaya başladığımda hala hayatta olan, bugün bitirdiğimde ise aramızdan çoktan ayrılmış olan Doğan Hoca'nın bir başka kitabına ilişkin görüşlerimi yazacağım.
Öncelikle şunu ifade etmek istiyorum. Doğan Hoca'nın 60 lı yaşlarında kaleme aldığı kitaplarla 80'li yaşlarında kaleme aldığı bu kitap oldukça farklı klasmanda.
Kitapta yaşanmış olaylara dayalı okur mektupları kitabı bambaşka bir seviyeye taşımış, içeriği aktarılan teorik bilgilerin gerçek yaşamda ne gibi sonuçları olacağını görmeye imkan sağlamış.
Okuduğum tüm Cüceloğlu kitapları içerisinde en sarsıcı, etkileyici ve dolu dolu olanın bu kitap olduğunu net şekilde söyleyebilirim.
Öyle ki, eskiden olsa "Bu kitap ders olarak okutulmalı" derdim. Şimdiyse ders kitabı olarak belirleyip derslerimde okutuyorum. Tabi bunu yaparken Doğan Hoca'nın kitabının sonundaki dileğini de yerine getirerek bir nevi vasiyetini yerine getirmeye katkı sağlıyorum.
Derslerimde, seminerlerimde ve yakın çevremde defalarca dile getirdiğim "Türkiye'de evlilik sadece iki kişinin evlenmesi demek değildir" sözünü tüm detaylarıyla irdeleyen müthiş bir eser olduğunu belirtmem gerekir.
Öte yandan ezbere bir bakış açısıyla kötü görünenin iyi, iyi görünenin kötü olabileceğini gösteren canlı örnekleriyle öğreticilik yönü son derece yüksek bir eser olduğunu da eklemeliyim.
Hocanın ustalık eseri diyebileceğimiz bu çalışmayla ilgili ne kadar kelam etsem az. Çok örnek verip içeriğin heyecanını kaçırmayı da istemiyorum. Tek dileğim bu yazıyı okuyan herkesin bu kitabı okuma konusunda tereddütü varsa bu endişeyi aşması.
Şimdiden herkese iyi okumalar
Okur Takip Önerileri
Merhabalar
Kitapla ilgili yorumlarımı yapmadan önce şunu belirtmem gerekir ki ülkemizde Doğan Cüceloğlu gibi bir hoca olduğu için çok şanslıyız. Alanda çalışan uzmanlara olduğu kadar gençlere ve anne-babalara da yol gösteren basit, sade ve açıklayıcı popüler bilim kitapları hazırladığı için de kendisine teşekkür etmek istiyorum.
Şahsen kendisiyle
Geometri kitabından çıkarılması gereken ders
Okumayı bunca zaman ertelediğim bir diğer kitap olan bu kritik eserde çok basit görünen ama çok büyük bir işin nasıl ustalıkla başarıldığını gördüm.
Divan edebiyatı şiirini andıran ve anlaşılması mümkün olmayan Arapça terimlerle geometri öğrenmeye kalksaydık net olarak söylüyorum ki hapı yutmuştuk.
Bütün pozitif bilimlerde ve mühendislikte
Aslen tek bir sayfalık el yazması olan vasiyetin öncesi, sonrası ve tüm arka planıyla birlikte hatıratlara dayanılarak anlatıldığı eser önemli bir tarihi belge niteliği taşıyor.
Dönemin tanıklarının ifadelerine ve belgelere dayanılarak Atatürk'ün mal varlığının ne olduğu, tüm bunları nerelere bağışladığı ve bunu hangi niyetlerle yaptığını
Bil-mi-yorum kitabının hissettirdikleri
Merhabalar. Çok uzun zamandan beri okumadığım bir türdü deneme. Açıkçası Montaigne'den beri hiç deneme türünde eser okumamıştım. Fakat bu ikincisi bayağı iyi oldu benim için.
Kitabı okurken duygusal ve düşünsel olarak savruldum diyebilirim. Kah beni farklı düşüncelere sevk etti kah hüzünlendirdi. Ufak detaylara gösterilen hassasiyetle yazılan
Kitap için söyleyebileceğim tek şey tuhaf olduğu... Ölümden sonrası neye benziyor olabilir sorusuna kırk kısacık öyküyle yanıt bulmaya çalışmış yazar.
Bu öykülerin bazısında tanrı güçlü bazısında güçsüz. Bazısında amaçlı bazısında amaçsız. Yazarın başarısının bu kırk olasılıktan en az birine kendinizi yakın hissetmenizi sağlaması.
Arka kapaktaki gaz veren yazılara aldanmayın. Yok yılın en iyi kitabı, yok bunu okudum hayatım değişti gibi abartılı gazlamalardan uzak durun.
Kitap kötü mü değil, harika mı değil. Ama bir iki gece can sıkıntınızı geçirmek için keyifle okunacak bir eser.
Meraklılarına şimdiden iyi okumalar diliyorum
Oktay Hoca'nın bu güzel eseriyle ilgili öyle karmaşık duygular içerisindeyim ki incelemeyi iki farklı başlık altında toplamanın doğru olacağını düşünüyorum. Çünkü kitaptaki bazı minik sorunlar büyük başarıları gölgeleme tehlikesi yaratıyor.
Bu sebeple kitabı TEKNİK ve İÇERİK olarak iki başlık altında incelemek istiyorum.
TEKNİK KONULAR
Bir
İncelememe kitabın her babayiğide uygun olmadığını söyleyerek başlamak istiyorum.
Her ne kadar belli bir yere kadar popüler bilim diliyle yazılmış olsa da bir noktadan sonra cayır cayır fizik bilmiyorsanız hiçbir halt anlayamayacağınız gibi hardcore fizik kuramlarıyla ruhunuzu teslim edecek kadar bunalabilirsiniz.
Lafı fazla uzatmadan sonuca gelmek gerekirse siz de benim gibi “yaaa bi hawking okuyayım” diyorsanız fakat bir noktadan sonra çok süper sabırla devam edecek bir okur değilseniz kendinizi aptal gibi hissedebilir veya kitabı yarım bırakıp “lanet olsun atom fiziğine” diyebilirsiniz.
Son olarak kitaba tam olarak bu sebepten 7 puan verdiğimi de belirtmek istiyorum.
Sabırlı olmayan okuyucuları canından bezdirecek bir kitap olması sebebiyle bu puanı verdim. Yani 3 puanı Hawking'in kötü yazması değil kitabı biz sıradan insanların anlamasına olanak sağlayacak ölçüde basitleştirememiş olmasından kırdım.
Fakat burada Hawking'in de bir kabahati olduğunu sanmıyorum. Konu kazık, adam ne yapsın? Demek ki bu kadar basitleşebiliyor.
Ayrıca kitabın arkasında fiziği herkesin anlayabileceği seviyeye indiren kitap gibi çok iddialı bir iki kelam görünce gaza gelmeyin, yok öyle bir şey.
Meraklılarına iyi okumalar ve Allah tan sabırlar diliyorum
Bu kitap YKY den nasıl çıktı acaba?
Bu kitapla ilgili ebeveynleri uyararak konuya girmek istiyorum. Eğer çocuğunuza her gece bu kitaptan bir masal okuyarak onu uyutmaya düşünüyorsanız ya uyarlama beceriniz iyi olmalı ya da sorunlarınız olmalı.
Masallar ciddi bir emek ve araştırmayla derlenmiş ama bu masalların bir çoğu okulöncesine uygun olmayan bir dolu kavramla ve olayla dolu. Baskısı ve çevirisi kaliteli mi evet. Derleme için iyi bir araştırma yapılmış mı evet. Ama küçük çocuklara uygun mu hayır.
Bu kitap kimin için uygun derseniz araştırmacılar için derim. Hangi kültürde hangi masalların olduğunu öğrenmek isteyen araştırmacılar bu kitaptan faydalanabilirler ama kitap çocuklara uygun değil.
Ve gelelim asıl soruya; böylesi bir kitap nasıl oldu da yapı kredi gibi bir yayınevinden çıkabildi? Her konuda kılı kırk yaran banka yayınevi böyle bir kitabı piyasaya sürerken nasıl oldu da bir psikolog veya pedagogdan görüş almadı merak ediyorum.
Sözün özü, her zaman güvenebileceğiniz banka yayınevlerinden biri olan yky ye bu kitap konusunda güvenmenizi önermem. Kitabın içeriği küçük çocuklara uygun değil.
Kitabı okuduktan sonra kitabın öğretisi doğrultusunda bir iş yapmaya karar verdim.
Normalde içerik, üzerimde bıraktığı etkiler ve kitaptan edineceğimiz kazanımlar üzerine teferruatlı bir değerlendirme yazarım ama bu kitap için yazmayacağım.
Normalde yapacağım bu işi yapmamaya karar veriyor ve s.tr ediyorum
Sanırım bu değerlendirme yeterli olmuştur. Kitabın sizi soktuğu ruh hali tam olarak bu
NOT:
Kitaba neden yüksek puan verdiğime gelince... Ben dolu bir kitap yazabilmek için onbinlerce sayfa okuyup, doktora düzeyindeki bilgileri gençlere nasıl daha etkili öğrenebileceğimi düşünüp kafa patlattıktan sonra sadece merak edenin ve bilenin görebileceği bir yayınevinden kitabımı çıkarma şansı buldum. Tanıtma imkanlarım ise kendi çevremle sınırlı kaldı. Bu kitabın içerisinde ise tam anlamıyla hiç bir şey yok ama küresel bir satış başarısı yakalamış.
Her sayfada bir cümlenin olduğu, cin Ali resimleri ve hiçbir değeri olmayan saçmalıklarla dolu bu kitabı satıp zengin olmak takdir edilmesi gereken bir başarıdır. Bu 10 puanı hak eder işte.
ÖN AÇIKLAMA: Öncelikle kitaba niçin 8 puan verdiğimi belirteyim ki sonradan ırkçılıkla suçlanmayayım. Kitabın sekiz puan almasındaki sebep, kitabın çok iyi bir kurguya sahip olması, mantık çerçevesinin iyi oturtulmuş olması, akıcı, sade, anlaşılır, etkileyici bir üslupla kaleme alınmasıdır. Yoksa gidip insanları öldürmeyle ilgili Hitler'in
Thomas Brezina denen bir adamcağızın 61 serilik dev bir arşiv halinde sunduğu bu keyifli kitapları ilk olarak "Çocuğum okumuyor" diyenlere öneriyorum. Çocuğunuza ilk kitap olarak gidip de Halid Refik Karay verip sonra "Çocuğum neden okumuyor?" derseniz sizin kitap okuma zevkinizden şüphe duyarım.
Serinin ilk kitabından başlayarak çocuğunuza bu basit temalı ama karmaşık olayları konu alan kitapları alabilir, böylece çocuğunuzun kitap okuma zevkine katkıda bulunabilirsiniz.
Çocuğunuza hediye edeceğiniz bu ilk kitabın ardından çocuğunuzun kısa süre sonra harçlıklarından serinin diğer kitaplarını da almaya çalıştığına şahit olacaksınız.
Ancak kitap serisinin tamamını tek seferde çocuğunuza almanızı tavsiye etmem. Kendi okuduğum ve emek emek harçlıklarımdan biriktirip kurduğum arşivimden yeğenim de faydalansın diye tüm seriyi ona verdim ama sanki çok değerli bir hediye vermemişim gibi kitapların kapakları açılmadı.
Bu yüzden bir kitap alın ve imrendirin derim. Ancak meraklı arşivciler için burada serinin tüm kitaplarını ifşa ediyor galeriye serinin tüm kitaplarını koyuyorum. Çocuklarınızın çok okuması dileğiyle...
Bir devrin en baba kitap serilerinden birisi olan Macera Tüneli Serisi benzerlerinden çok daha gelişmiş bir kurgu bütünlüğüne ve yaratıcı içeriğe sahipti. Dahası bu kitapların popülaritesinden sonra basılan Tük malı çakmaları bu kitabın kalitesiyle boy ölçüşmek şöyle dursun yanından bile geçemediler.
Şu anda piyasada bulunmayan bu kitapların Milli Eğitim Bakanlığınca acilen inceleme kapsamına alınıp bakanlık adına basıldıktan sonra tüm okulların kütüphanelerine temel eser olarak gönderilmesi gerektiğini savunuyorum. Zira yaratıcı zekayı geliştiren, interaktif kitapların atası olan bu kitaplarla büyümüş olan neslin kitap sevgisi anlamında bugün nerelerde olduğu kesinlikle ciddi bir araştırma konusudur.
Velilere tavsiyem kitap okumaktan nefret eden çocuklarına bu kitaplardan yalnızca bir tane okutmalarıdır. Bir tane okuyan hiçbir çocuğun "ikinciyi okumak istemiyorum" demeyeceğinin garantisini de ben veriyorum.
Bu kitaplarda başkahraman çocukların kendisi oluyor ve çocukların kendi tercihiyle kitapta ulaşabilecekleri 20 ayrı son bulunuyor. Piyasada çok benzeri olsa da dandik kopyaları bu kitap serisi kadar çocuklara kitabı sevdiremezler. Bu açıdan çok özel bir kitap serisidir bu kitaplar.
Umarım bir bakanlık yetkilisi okuyordur ve bu yazıyı ciddiye alır. Türk gençliğine yapılabilecek en ciddi katkılardan birisi bu yazıyı ciddiye alıp bakanlık adına harekete geçmektir. Umarım birileri bu iyiliği Türk gençliğine yapmayı başarır. Size söz veriyorum, eğer bu yapılırsa okul kütüphanelerinin önünde bu kitapları almak için kuyruğa girmiş gençler göreceksiniz.
