"Birinci Kural: Yaradanı hangi kelimelerle tanımladığımız, kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar. Şayet Tanrı dendi mi öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklına, demek ki sen de korku ve utanç içindesin çoğunlukla. Yok eğer, Tanrı dendi mi evvela aşk, merhamet ve şefkat anlıyorsan, sende de bu vasıflardan bolca mevcut demektir."
Sayfa 51 - Doğan KitapKitabı okudu
Gönüllerde yanan ateşi yakmak, ruhu tutuşturma cephesinden başlanacaktı.
"Evvela insana kıymet vermek lazımdır. Kuran-ı kerimin insanı eşrefi mahlukat sayan hükmüne hürmetten başka kurtarıcı yolumuz yoktur. Aynı zamanda bir ahlak eğitimine kuvvetle başlamak lazımdır. Devrimiz makine gıcırtısının ahlak ilahilerini susturduğu devirdir. Bizim ahlakımız hürmet, hizmet ve merhamet prensiplerini kendinde birleştiren aşk ahlakıdır. Önce insan yetiştirilmelidir."
Birinci Kural: Yaradanı hangi kelimelerle tanımladığımız, kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar. Şayet Tanrı dendi mi öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklına, demek ki sen de korku ve utanç içindesin çoğunlukla. Yok eğer, Tanrı dendi mi evvela aşk, merhamet ve şefkat anlıyorsan, sende de bu vasıflardan bolca mevcut demektir.
Sayfa 51
Evvela insana kıymet vermemiz lazımdır. Kur'an-ı Kerim insanı eşref-i mahlukat sayan hükmüne hürmetten başka kurtarıcı yolumuz yoktur. Bizim ahlakımız hürmet, hizmet ve merhamet prensiplerini kendinde birleştiren bir aşk ahlakıdır.
Sayfa 84Kitabı okudu
- Evvela insana kıymet vermemiz lazımdır. Kur'an-ı
Kerim'in insanı eşref-i mahlukat sayan hükmüne hürmetten başka kurtarıcı yolumuz yoktur. Aynı zamanda bir ahlak eğitimine kuvvetle başlamak lazımdır. Devrimiz makina gıcırtısının ahlak ilahilerini susturduğu devirdir. Bizim ahlakımız hörmet, hizmet ve merhamet prensiplerini kendinde birleştiren aşk ahlakıdır, diye heyecandan boğulacak sesiyle gereken cevabı kendisine vermişti. Önce insan yetiştirilecekti.
Sayfa 84Kitabı okudu
Ben aşkı evvela derin bir merhamet zannettim ..
[ Reşat Nuri Güntekin ]
Gözünden sakınmaktır sevmek.
Göz göre göre, ellerinle katletmek demek değildir !
Kadınlar (erkekler) kimsenin tapulu malı değildir !
Bir kağıda imza attınız diye, bir insanın tüm haklarını satın alıyorsunuz demek değildir !
Eşi - sevgilisi oldunuz diye, gitmek istediği zaman sizin bozulmuş kişiliğinizin, eziklik kompleksinizin, merhametsiz yüreğinizin, takıntılı beyninizin kölesi olacak demek değildir !
Babası ya da abisisiniz ve hatta oğlusunuz diye, kendi hayatıyla ilgili her kararda kadının üzerinde hüküm sahibisiniz demek değildir ! Bir kadının rahminde filizlenen ve ondan doğan, kadın elinde büyüyen, kadının kanatları altına her yaşta bir şekilde muhtaç olan, kadınların yüreğinde filizlenen sevgiyle değer kazanan birer canlısınız sadece. Kadın size evet dedi diye sevgilisi, kocası, babası, oğlusunuz. Aksi taktirde kadın üzerinde hiçbir şey değilsiniz !
Olabiliyorsanız bir zahmet insan olun !
Başka ihsan istemez !..
KADINA YAPILAN HER TÜRLÜ ŞİDDETE HAYIR !
YETER ARTIK ! VAROLUŞUMUZDAN YORULDUK !
YÜREĞİMİZ, DÜŞLERİMİZ, ETİMİZ, KEMİĞİMİZ
KANIMIZ BİLE ACIYOR !
YALVARIRIM ÇEKİN GÖZÜNÜZÜ, DİLİNİZİ, ELİNİZİ BİZDEN !
"..ben aşkı evvelâ derin bir merhamet zannettim."
Reşat Nuri Güntekin
Evvela insana kıymet vermemiz lazımdır. Kur'an-ı Kerim'in insanı eşref-i mahlûkat sayan hükmüne hürmetten başka kurtarıcı yolumuz yoktur. Aynı zamanda bir ahlak eğitimine kuvvetle başlamak lazımdır. Devrimiz makina gıcırtısının ahlak ilahilerini susturduğu devirdir. Bizim ahlakımız hörmet, hizmet ve merhamet prensiplerini kendinde birleştiren aşk ahlakıdır... Önce insan yetiştirilecekti.