90- Biz,İsrailoğullarını denizden geçirdik.
Ama Firavun ve askerleri zulmetmek ve saldırmak üzere onları takip etti.
Nihayet (denizde) boğulma haline gelince, (Firavun:) "Gerçekten, İsrailoğullarının kendisine iman ettiğinden başka ilâh olmadığına ben de iman ettim.
Ben de müslümanlardanım!" dedi.
آٰلْئٰنَ وَقَدْ عَصَيْتَ قَبْلُ وَكُنْتَ مِنَ الْمُفْسِد۪ينَـ﴿٩١ـ﴾
91- Şimdi mi (iman ettin)!
Halbuki daha önce isyan etmiş ve bozgunculardan olmuştun.
{Firavun daha önce Mısır'da ilâhlığını ilân etmiş ve: "Ey cemaat, ben sizin için kendimden başka ilâh bilmiyorum.
Ben sizin en yüce rabbinizim!" demişti.
Onu ilâh olarak kabul etmeyenlere şiddetli işkenceler uyguluyordu.
Özellikle İsrailoğullarını ağır işkenceye tâbi tutuyor, ayrıca erkek çocuklarını da kestiriyordu.
Hz.
Musa ve kardeşinin Mısır'dan ayrılma istekleri Allah tarafından kabul olundu ve Filistin'e gitmek üzere Kızıl Deniz'in kenarına geldiler; onları imha etmek için Firavun ordusuyla arkalarından yetişti.
Hz.
Musa, Allah'tan aldığı bir vahiy ile asasını denize vurdu, denizden yollar açıldı ve kavmini Tîh çölüne çıkarttı.
Aynı yoldan peşlerini takip etmek isteyen Firavun denizin ortasına geldiğinde, yollar kaybolup boğulacağını anlayınca, Allah'a iman etti.
Fakat ümitsizliğe dayanan imanı kabul olunmadı.}