Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
DÜŞCE
badem pencereli kavun kapılı nar kiremitli balık bacalı küçücük bir evde kiraz perdeli serincek bir evde yaz sıcağında sıcacık bir evde kış soğuğunda çiçecik bir evde kırlar güzeli esincek bir evde eylül geceli ufacık bir evde gümüş gülüşlü tefecik bir evde erik bir evde yaşamak yaşamak yaşamak senle isterdim ben de Yaşar Miraç
Sayfa 539
Ruhum, kalbim bu çirkinliğe, bu kötülüğe dayanmıyor.
Reklam
Olup biteni layıkıyla anlamamış toplumlar geçmişleriyle yüzleşmemiş, gereken dersi almamış olurlar..
O zaman eski zamanların aşk hikâyeleri Faust, Werther, Manon Lescaut, Sapho, Romeo ve Jülyet, Otello, Aida gibi ebedi aşk maceraları anlatılırdı. Bunların ruh hallerini özetlemek için kendi kalbinin yardımıyla, söylenilemeyen ruhsal ihtiyaçları onlara yakıştırarak yapılan açıklamalarla saatler geçirilirdi.
2. 49'LAR DAVASI A) 49'LAR DAVASI ÖNCESİNDE GENEL DURUM
Musul'daki Şevvaf Olayı'ndan sonra, CHP Niğde Milletve- kili Asım Eren'in TBBM'ne verdiği ırkçı önerisi üzerine, 102 Kürd üniversite öğrencisinin, Nisan 1959'da çeşitli yetkilile- re çektiği telgraflar, (14-16) Temmuz 1959 Kerkük Olayları, Kürdçe Şiir Olayı, 13 Eylül 1959 günü Gazi Orman Çiftliği'n- de Kürd Gençleri ve aydınlarının yaptığı toplantı, toplantıdan sonra yapılan açıklama ve çeşitli yetkililere çekilen telgraflar gibi gelişmeler, hükümette panik yarattı. Hükümet, kısa adı MAH olan Milli Emniyet Hizmetleri Reisliğinden, öğrenci- lerin telgrafları sonrasında istenen raporlardan başka, yeni raporlar hazırlanmasını istemişti. MAH Başkanı Ziya Selışık, hazırladığı raporu, 31 Temmuz 1959 tarihinde İçişleri Bakanı Namık Gedik'e sunmuştu. 27 Mayıs Darbesi'nden sonra orta- ya çıkan bu raporda şöyle deniyordu: "14 Temmuz 1958 darbesinden sonra Irak'a dönen Molla Musta- fa Barzani büyük törenlerle karşılandı. Barzani'nin devlet başkan- lanna uygulanan protokollerle karşılanması Türkiye'deki Kürtleri etkilemeye başladı. Üniversitelerde okuyan Kürt gençleri ve aydın- ları arasında uyaış başlamıştır. Bunun önüne geçmek gerekir. Bu nun için en az bin kişilik bir grubun tutuklanması, yok edilmesi gerekir. Bu şekilde bu sorun, kırk, elli yıl geri ahlabilir..." 67
Eylül, alıntı
("Uyuyor musun?" diye bir sesin fısıldadığını hissetti, titredi. Suat'ın hitabına başını kaldırıp bakınca bunun kendine değil, eşinin sandalyesine eğilmiş, ona sorduğunu gördü. Bu seste öyle bir kollarına alma sıcaklığı, zevklerin hatıralarıyla titreyen gizli bir ahenk vardı ki bütün bu karıkoca samimiyet ve mutluluğunu gösteriyordu. Birbirine böyle sen diye hitap etmenin bahtiyarlığını şimdi anlamış, kendine hitap ediyor zannettiği Suat'ın sesindeki sıcaklık onu eritmişti. Şimdi bu seslenişin kendine olmadığını anlamaktan üzüldü, kahroldu. Ah bulsaydı, kendine de bu sesle, bu bakışla "sen" diyecek kadını bulsaydı...)
Sayfa 104 - canKitabı okuyor
Reklam
Dünyadayken kendinize ahiret için bir elbise hazırlayın. Ahirete çıplak gitmeyin. Kefenleri toprak çürütür.
"Evet," dedi, "layık olan mutlu olur yahut Goethe'nin dediği gibi, layık olan kazanır ve kazanamayan layık değildir."
Birden hayatını uzun bir Çöl gördü, yaşamaktan büyük bir yorgunluk hissetti ve “acaba vakit geldi mi?” diye düşündü, zira o kendini mutlaka intihara mahkum görürdü.
Mobbing Bank Diyor ki;
ÜLKE DE BÖLÜNMÜŞ İKİLİĞİN DOĞUŞ GÜNÜ 27 MAYIS DARBESİ Mobbing Bank Türk Fırtınası kitabı bir sır cümle ile şöyle başlar; ✓ Zulüm ilk çıktığı adrese geri döner ve başlatanı bitirir. Tek başına bir cümle olarak büyük bir mana içerdiği anlaşılmamış olabilir. Detaylarını yazayım en sonunda sırrı ve manası çok net anlaşılacaktır. Bir fitne
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.