Arkadaşlar fark ettiniz mi bilmiyorum ama kitaplarda ki okuma oranı ve okur okuyacak oranı son 2 aydır hiç değişmiyor. Bu konuda 
1000Kitap 'ın bir güncelleme yapması gerek.
Hiç fark ettiniz mi bilmiyorum, genelde çok çalışkan öğrenciler maddi durumu pek iyi olmayan ailelerden çıkar. Çünkü onların başka seçenekleri yoktur. Ne onları şımartmış ebeveynleri, ne de kendilerine mal, mülk veya iş bırakacak babaları vardır. Başarı, zorlukları aşarak gelir.
Fark ettiniz mi bilmiyorum, insan layık olmadığı şeyi üzerinde taşıyamıyor.
Bilgi fazla gelirse kibirleniyor,
Sevgi fazla gelirse arsızlaşıyor,
Tevazu karşısında hadsizleşiyor,
Haksız yere zenginleşirse görgüsüzleşiyor,
Samimiyetsiz ilişkide gösterişçi oluyor.
Yani özde olmayan sırıtıyor. Saklayamıyor, sahteyi mutlaka sızdırıyor dışarı.
Fark ettiniz mi bilmiyorum, insan lâyık olmadığı şeyi üzerinde taşıyamıyor. Bilgi fazla gelirse kibirleniyor, haksız yere zenginleşirse görgüsüzleşiyor, samimiyetsiz ilişkide gösterişçi oluyor. Yani özne ile edim arasında bozulan orantıyı saklayamıyor, mutlaka sızdırıyor dışarı.
"Fark ettiniz mi bilmiyorum ama insan layık olmadığı şeyi üzerinde taşıyamıyor.
√ Bilgi fazla gelirse kibirleniyor,
√ Sevgi fazla gelirse arsızlaşıyor,
√ Tevazu karşısında hadsizleşiyor,
√ Haksız yere zenginleşirse görgüsüzleşiyor"
Saçma ama gerçek!
Fark ettiniz mi bilmiyorum ama son 20 yıldır saçma sapan evlilikler oluyor. Ve her yeni nesil aptallaștığı gibi aynı zamanda antisosyal, obez ve vurdumduymaz oluyor. En önemlisi de egoist yani benmerkezci bir hal alıyorlar.
Bunun en önemli nedeni evrimsel olarak iki sağlıklı, güçlü ve birbirine denk bireylerin birleşmeyip tam tersi yaşanması. Farz-ı misal, kadınlar artık güçlü, yakışıklı, sağlıklı erkekler yerine maddi durumu iyi orta derecede sağlık ve güce sahip erkekler ile birlikte olmaya meyilli. Her ne kadar bu mecrada da "aaa olur mu ayol ben sapyoseksuelim" diyenler had safhada olsa dahi. Erkekler ise artık uzerlerine yüklenen sorumluluklardan bıkmış usanmıș durumda ve yaşamayı hayal ettikleri yaşamdan uzak bir şekilde vasatın üstü dişi bireylere yöneliyorlar çünkü artık bıkmış, yorulmuş durumdalar. Böyle bir gen havuzunda 4 - 5 nesil sonra bireyler Distopik Hollywood filmlerinde gösterilen bireylerin birebir kopyası olacaklar. Durun ve dinleyin bu yokolușun sesi.
"Fark ettiniz mi bilmiyorum ama insan layık olmadığı şeyi üzerinde taşıyamıyor.Bilgi fazla gelirse kibirleniyor,haksız yere zenginleşirse görgüsüzleşiyor, samimiyetsiz ilişkide gösterişçi oluyor.Neyin fakiriyse onun zenginiymiş gibi davranıyor.Yani özne ile edim arasında bozulan orantıyı saklayamıyor,mutlaka dışarı sızdırıyor."
Matmazel, fark ettiniz mi bilmiyorum, duygularımız bile farklı sınıfsal nitelikler taşıyor.
