Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Serçe İle Kız
Küçük bir misafir gibi her gece Ufuktan koparak bir nazlı serçe Girerdi Zeyneb'in penceresinden. Ne şirin geceler geçerdi yalnız! Her gün uykusundan uyanırdı kız Başında çınlayan kuşun sesinden. Serçe, yüreğinde gizli bir sızı Bulurdu avutmak için genç kızı Her sabah yeni bir neşe, eğlence. Bir kıştı Zeyneb'in sarardı rengi Serçenin kalmadı eski ahengi Sevdiği aşıktı başka bir gence. Kıza günden güne zehroldu derdi Yine kuş açılan camdan girerdi Irmakta gece buz tutarken sular. Bir gece kalmıştı biçare karda; O sabah gelenler kuşu dışarda, Zeynebi yatakta cansız buldular.
Sayfa 238 - YKYKitabı okudu
Bahar Türküsü
Ben ne yaza hasretim, ne bahara düşkünüm, Bunları sevdiren şey hep seni andırması: Biri aylı gecemdir, biri güneşli günüm Gözlerinin zümrüdü, saçlarının sırması. Gözüm gönlüm ışıldar gördükçe nazlı yâri, Gönlümde ateş misin, gözlerimde nur musun? Bu bahar, anlıyorum, ömrümün son baharı: Kız, bu bahar geçmeden sen benim olur musun?
Sayfa 190 - YKYKitabı okudu
Reklam
Gitmek istediğimi söyledim. Tam ortasından kederli ve nazlı bir ırmağın geçtiği güzel şehrime döneceğim. Çocukluğuma…
iz yayincilik
Ben her akşam dolaşırdım bu yeşil sahilde, Aşinalar gibi karşımda gülümserdi sular; Nazlı rüzgar konuşur anladığım bir dilde, Sevdiğim şarkıyı söylerdi hafiften korular. Yaz kış, öterdi ağaçlar bu derin maviliği, Uhrevi beldeler üstünde güneş parlardı; Bir havari gibi her gün denizin inlediği Kayalıklarda gezen ince kadınlar vardı. Sisli enginleri ruhumda duyup dinlerken Dolaşan kızları toplardı deniz şen sesine, Ayrı bir yüz düşünürdüm bu güzelliklerden El ederken sarışın şaireler beldesine. Gülmek isterdi uzaktan bana bir gölge, niye? Tanımazdım onu, esmer mi veyahut sarı mı? Belki bir gün gelerek toplar o mabude diye, Dağıtırdım deli rüzgarda uzun saçlarımı. Gezerek sessiz adımlarla nefessiz kımda Geçirirdim
… "Fakat sen, nazlı, ince, Bahçemin yollarından Bir şarkıyla geçince, Cennete döndü zindan."
Sayfa 257Kitabı okudu
Ben her akşam dolaşırdım bu yeşil sâhild Âşinâlar gibi karşımda gülümserdi sular; Nazlı rüzgâr konuşur anladığım bir dilde, Sevdiğim şarkıyı söylerdi hafiften korular. Yaz kış, öterdi ağaçlar bu derin maviliği, Uhrevî beldeler üstünde güneş parlardı; Bir havârî gibi hergün denizin inlediği Kayalıklarda gezen ince kadınlar vardı.
Reklam
Ben her akşam dolaşırdım bu yeşil sâhilde Âşinâlar gibi karşımda gülümserdi sular; Nazlı rüzgâr konuşur anladığım bir dilde, Sevdiğim şarkıyı söylerdi hafiften korular.
Sensin düşündüren bizi yalnız, sevende sen! Ey ürperen saçında bizim ruhumuz esen, Karşında, yollarında ve kalbinde biz varız. Gölden bir ince saz koparırken sedef dişin Kansız dudaklarınla uzaktan gülermişin, Biz, nazlı bir gazale şikar aşinalarız...
Sayfa 23 - Yapı Kredi Yayınları
Bir doymayan arzu veriyor gönlüme ma'bud: Kaçsam, unutulsam o derin çöllere, yahud -Ruhunbeni ansın diye Şark'ın denizinde- Yatsam, uyusam dalgaların nazlı dizinde.
Sayfa 36 - Yapı Kredi Yayınları
49 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.