TDK Diktatör: Bütün siyasi yetkileri kendinde toplamış bulunan kimse, zorba.
Fr Dictateur: Demokrasilerde geçici bir süre için olağanüstü yetkilerle donatılan yönetici, her türlü zorba yönetici.
Şengör: “bal gibi bir diktatördü, ama bir zorba değildi. Maalesef memleketimizde bu iki kavram sıklıkla birbirine karıştırılır.” (Önsöz)
Ben: Bir şeyleri birbirine karıştırdığımız yok, bir insana hataları var demek ayrı, diktatör demek başka bir konu. Atatürk’ ün asla diktatör kafası ile işler yaptığını düşünmüyorum.
Zaten “tarihçi olmadığını” ve “Bu kitapta dile gelenler özel bir incelemenin değil, altmış yıllık bir ömür boyu okunanların, duyulanların, görülenlerin bir sohbette dile gelen bir sentezi, bir özetidir.” diye önsöz yazınca atılan çamur hafiflemiyor bence. Her ne kadar kitabında Atatürk’e sevgi, saygı ve hayranlığını açık açık yazsa da.
Kitap genel olarak sohbet havasında, akıcı, öğretici ve okuması keyifli. Önsözden ve bir jeologun, tarih konulu kitabını okuduğumun bilinciyle beklentiye girmeden okuyunca ben oldukça keyif aldım. Çeşitli programlardaki konuşmalarının, Fatih Altaylı ile Teke tek vs, derlenip kağıda dökülmüş hali gibi diyebiliriz.