Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fatma Berrin

Fatma Berrin
@fatma_berrin
Asıl mesele bir derdimizin olmasıdır...
Sabitlenmiş gönderi
Değildim ben sana mâ'il sen ettin aklımı zâil, Beni ta'n eyleyen gâfil, seni görgeç utanmaz mi?
Reklam
192 syf.
·
Puan vermedi
·
129 günde okudu
Geliştiren Anne - Baba
Geliştiren Anne - BabaDoğan Cüceloğlu
8.9/10 · 7,2bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bilmediginin farkında olan bilgisiz, bilmediğinin farkında olmayan cahildir..
Sayfa 100Kitabı okudu
Çıkış Nerede? Önümüzde duran bir problemi çözmenin ilk adımı, onun "nasıl" ortaya çıktığını derinlemesine analiz etmektır. Böylece problemi doğuran sebeplere ulaşır, bunları ortadan kaldırmak için adım atmaya başlarsınız. Problemi doğuran sebeplere kafa yormadığınızda ve meselenin nasıl düğümlendiğini anlamaya çalışmadığınızda, durmaksızın problemi tarif ve tavsif edip şikâyetlendiğiniz bir kısır döngü ortaya çıkar. Üstelik şikâyet ettiğiniz şeyler de yok olmaz, aksine kangrene dönüşür ve bünyede iyiden iyiye derinleşir. Kudüs meselesi, bu duruma bir örnek olarak gösterilebilir. Kudüs'ün ne kadar kutlu ve mübarek bir şehir olduğunu anlatıp, Siyonizm'in kötülüklerini sıralamakla vakit geçirirken, "Peki, bu iş nasıl bu hale geldi?", "Nasıl başardılar?", "Biz neden iddialarımızın altını dolduramıyoruz?", "Hangi konularda eksiğiz?" soruları üzerinde yeterince kafa yormuyor gibiyiz. Kudüs'ün kıymeti ve işgalin felâketleri konusunda zaten bir görüş ayrılığı yok; fakat mevzunun bamteline de dokunmak gerekiyor artık. Yeterince vakit kaybettik çünkü.
Reklam
Kudüs'e yüzyıllar boyunca huzuru ve emniyeti bahseden şey, bu türden incelik ve hassasiyetlerdi. İsrail'in, özünde seküler bir ideoloji olmasına rağmen dini referansları siyasete malzeme yapan Siyonizm'in harciyla kurulmasının ardından, Kudüs'teki altın oran da kay- boldu. 1967'deki işgalle perçinlenen bu hoyratlığın açıklaması şuydu: Bolgeye dişarıdan gelen Siyonistler, Kudüs'ün ruhuna yabancıydı. Onun ne kuruluşuna ve gelişimine emek vermişlerdi, ne de önceki dönemlerine şahittiler. Ortaya koydukları kaba siyasi hedef, Kudüs'ü Siyonizm'in idealleri uğruna eğip bükmek, bölüp parçalamaktı. Oysa bu narin ve muhteşem şehrin kendine has bir dokusu ve yapısı olduğundan habersizdiler. İsrail, insanlık ve Ortadoğu tarihinde kanlı bir parantez olarak kalacak. Kudüs ahalisini yıldırmak için ortaya koyduğu işgal, tedhiş ve tehcir uygulamaları, yine tarihin sıkıcı sayfalarına gömülüp gidecek. Kudüs'ün ruhuna karşı duyarsızlık noktasında Haçlıları bile geride bırakan militan Siyonizm, bu muazzam şehrin tarihsel serüveninde minik bir çentikten fazlası da olmayacak.
Sayfa 101Kitabı okudu
" Ben bir hazineydim, bilinip tanınmayı diledim, bu yüzden insanları yarattım."
Kudüs, dönemsel hatırlamalardan ve konjonktürel ilgilerden daha fazlasına lâyık elbette. Müslümanlar olarak hem "Kudüs bizimdir" sloganları atıp hem de şehrimize dair bilgimizi yüzeysel bazı malumat kırıntılarından ibaret tutmak, bize yakışmaz. O halde, yapılması gereken: Kudüs'ü bir ömür boyu gündemimizde tutabilmek için, kapsamlı bir okuma faaliyetiyle yola koyulmak.
Fatma Berrin
@fatma_berrin·Bir kitabı okumayı düşünüyor
İnsan ve Peygamber Olarak Hz. Muhammed (sav)
İnsan ve Peygamber Olarak Hz. Muhammed (sav)Yasin Pişgin
9.1/10 · 179 okunma
Klâsik dönemlerde İslâm dünyası da böyle çılgın' adamlarla doluydu. Herhangi bir dünyevi menfaat peşinde koşmadan sadece idealine odaklanan, şan-şöhret derdine düşmeden ömür boyu didinen gizli kahramanlardı hepsi.büyük çoğunun, yaşarken adı bile duyulmamıştı, işler başardıkları ölümlerinden sonra anlaşıldı. Bugün birçok eseri, düşünce ve fikri onların bu cansiperane gayretlerine borçluyuz. Farkında olmasak da. Bu örnekler, çabalarının sonucunu hemen görmek isteyen, başarıyı ekonomik kazançla özdeşleştiren, az bir gayretle büyük neticeler elde etmeye odaklanan bizim nesle epey yabancı. Teknolojinin hayatı kolaylaştırıcı etkisinin ciddi bir tembelliği de beraberinde getirdiği düşünülürse, günümüzde ideallere ömür adamak daha da zahmetli. Ancak İslâm dünyası olarak içine düştüğümüz karanlık tünelden, başka çıkış yok. Temel meselelerimizi, eksiklerimizi ve yapmamız gerekenleri büyük bir ciddiyetle ele alarak, deliler gibi çalışmaktan başka çare yok. "Kahrolsun" diye slogan attığımız devletlerin, dünyevî görevlerini nasıl ciddiyetle ve inatla yaptıklarını düşününce hele...
Reklam
%65 (407/622)
Müzekki'n Nüfus
Müzekki'n NüfusEşrefoğlu Rumi
9.6/10 · 637 okunma
"Ol Resûl-i Müctebâ, hem Rahmeten lilâlemin Bende medfûndur deyû eflâke fahreyler zemin. Ravzâsın edûb ziyaret, dedi Cibril-i Emîn: 'Hâzihî Cennâtü Adnin fedhülûhâ hâlidîn" ....... (O seçilmiş ve âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber/ Bende yatıyor diye, yeryüzü gökyüzüne üstünlük taslayıp durur./Cibril-i Emin (de), Ravza'sını ziyaret edince, /'İşte Adn Cenneti budur (bu olsa gerek)! Giriniz ve sonsuza dek orada yaşayınız! 'dedi.)
Denakail, istediği cevabı almış gibi gülümsedi: ama hiçbir zaman yamyam olmadım. "Afrikalıyım Avrupalı beyaz adamlar, Afrika'yı sömürmek, halkını da çiftliklerinde köle olarak çalıştırmak için sana ve senin gibi emperyal kölelere bizim yamyam olduğumuzu söylediler. Böylece senden ses çıkmayacak ve onlar da beni en aşağılik işlerde
Sayfa 320Kitabı okudu
141 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.