Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Fadime Özkan

Tüm algoritmalar sürekli doğal seçilimin kalite kontrolünden geçer. Yalnızca ihtimalleri doğru hesaplayabilen hayvanlar gelecek nesillere genlerini aktarabilir.
Sayfa 96
Reklam
Önceden altın madenleri, buğday tarlaları ve petrol kuyuları gibi maddi varlıkları temel zenginlik kaynaklarıylken, bugün en büyük zenginlik kaynağı bilgi haline geldi. Savaşla petrol kuyuları ele geçirebilirsiniz, ama bilgiyi bu yolla elde edemezsiniz.
Sayfa 27
Ah keşke bakıp saçımıza başımıza çekidüzen verebildiğimiz gibi anlayışımız için de aynalar olsaydı...
Sayfa 20 - Destek yayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Aslında hiçbir şey yasadışı değildi, çünkü artık yasa diye bir şey yoktu.” George Orwell
"Sizler aşağı kesimlerden hayvanlarınızla uğraşmak zorundasınız,"..."bizler de bizim aşağı sınıftan insanlarımızla uğraşmak zorundayız!"
Sayfa 140 - Bay PilkingtonKitabı okudu
Reklam
Severiz yaşamı, aslında yaşamı değil de, sevmeye olan alışkanlığımızı...
Sayfa 26 - NietzscheKitabı okudu
İki kere ikinin dört ettiğini nereden biliyorduk ki? Yer çekimi diye bir şey olduğunu nereden biliyorduk ki? Madem geçmişte dış dünya da yalnızca zihinlerdeydi, madem zihin de denetlenebiliyordu, söylenecek ne kalıyordu ki geriye?... Özgürlük iki kere iki dört eder diyebilmektir. Buna izin verilirse arkası gelir.
İnsanlar haksızken daha çok bağırırlar.
Sayfa 164Kitabı okudu
"... Ayakkabı vurduğunda ayağının arkasında bir yara açılır, çorap giydiğinde o yara çoraba yapışır, çorabı çıkardığında kabuk kopar ve tekrar kanar. İyileşmesi zaman alır. Ayakkabıyı çorapsız giyemezsin, çorapla giysen yine yapışır. Aile yaraları biraz böyledir. Yürümekten vazgeçemezsin ve attığın her adımda canını acıtmaya devam eder. Biz kırk yılımızı o yarayla geçirmiştik, şimdi sanki o kabuğun kuruduğunu hissediyorduk, hala duruyordu ama yapışmıyordu."
Sayfa 136Kitabı okudu
Reklam
Bütün bir çocukluğunu parmak uçlarında yaşamış olanlar temkinli adım atarlar. Bastıkları yeri bilirler. Düşmezler, çarpmazlar, dökmezler.
Son yıllarda ülkemizde popüler ola bu işte: Cehaleti kutsamak. Ve bu nahoş davranışları hoş görmeyenleri elitistlikle suçlayıp linç etmek. Bilgili ve topluma mesafeli bireyleri majinalleştirirken, eline tek kitap almamış, cehaletinin farkında bile olmayan yığınları yüceltmek.
Sayfa 30
... hepimiz bir başkası için demodeyiz. Hiç kimse veya hiçbir şey daima zirvede kalamaz. Öyleyse hayatın anlamı zirvede değil, daha aşağılarda, belki yerin bilmem kaç metre dibinde. Tam da bu yüzden acı ve keder olgunlaştırıyor. İmajın ve ambalajın anlamını yitirdiği, sevdiğin insanla sıkıcı bir akşam sıkıcı bir film izlemenin kıymetinin anlaşıldığı o yalnız ve leş çukurlar.. sanırım anlam oralarda.
Sayfa 21
"Septikler inkarcı değiller, ayrıca, 'kuşku duymak' kabul etmemek, her şeyi inkar etmek anlamına da gelmiyor. Kuşku duymak körü körüne, gözü kapalı şekilde ve konuyu incelemeden, doğrudan inkar etmek, kabullenmemek demek değildir.
Sayfa 219 - Koridor
"Hayattaki aşırı düzensizliğin başlıca nedenlerinden birisi herkesin hayatta iyi bir düzen kurmaya çalışması, fakat hiç kimsenin hayatın kendisini düzene sokmak istememesidir." Lev Tolstoy
Sayfa 127
İnsanın oturduğu toprakların altında ölüleri yoksa, o adam o toprağın insanı değildir.
Sayfa 29
Reklam
Kendi iyiliğini, ahlakını yanında taşıyacaksın...
Sayfa 118
Bütün gün kitaplarla iç içe yaşayınca her yeni kitap bir dost gibi gelir ve seni baştan çıkarır.
Sayfa 17
Fatih'in Karadan Yürüttüğü Gemiler, Uzaya Neden Gidemedi?
Hayellerin tarihi tozlu raflara mahkum edilirken, padişahın komposto takımı parlatılarak sergileniyorsa Ay da, uzay da bize uzak, çok uzak demektir!
Sayfa 76 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Son Kuşlar
Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde güz mevsininde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz. Bizim için değil ama, çocuklar sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve yeşillikleri çok gördük. Sizin için kötü olacak. Benden hikayesi.
Sayfa 7 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Sıradan Anlar Fotoğrafçısı
Evimizin kapısını kim o demeden açmayacak kadar temkinli ama her "benim" diyene kapıyı açacak kadar da saf bir milletin evlatlarıydık.
Sayfa 130 - Doğan KitapKitabı okudu
Hacanne
Beden üşüse çaresi vardı işte, evah ki ruh üşüyorsa...
Sayfa 82 - Doğan KitapKitabı okudu