Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

fatma

fatma
@fattmacakir
4 okur puanı
Eylül 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
“ben korktum zannediyorum.” dedim. cemal gülerek, “ben de.” dedi. ve bunu söylediği için onu daha çok sevdim. çünkü hayat bana en korkak adamların iddia ile cesaretten bahsedenler olduğunı öğretti.
Reklam
Pes etmiş halde insanları, denizi izledim; ama deniz hep aynıydı, mavi ve boş , sadece günbatımında aniden bütün renkler üzerine dökülmüş gibi oluyordu. İnsanlara gelince, onları üç yirmi dört saatin sonunda adeta ezberlemiştim.
Münakaşa mevzumuzu şekillendiren milletlerin hepsi şu anda yarı medenidir, denebilir. Bunların akıllarının en sağlam noktasını, fikri ve manevi mevcudiyetlerinin en faal, en hayat sahibi kısmını din işgal eder. Dolayısıyla bugün İslam arasında, dini siyaset her türlü siyasetten daha güçlü olmak durumundadır.
Sayfa 111Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir sosyal topluluğun toplum itibarıyla ıslahı o topluluğu oluşturan fertlerin şahıs itibarıyla iyileşmesine, feyzine bağlıdır. Ne zaman Türkler içte ve dışta şahsen yükselirler, güçlenirler, maddeten ve mânen, fikren, ilmen, kudret ve servet sahibi olurlarsa gide gide yegâne bu Türk devleti de o feyizlerin meyvesini görmeye, toplamaya başlar. Yoksa biz çabamızı, yeteneklerimizi bu yüceliklere harcayacağımız yere içte ve dışta kendimizden, hükümetimizden âcizâne, miskinâne, şikâyete, sızlanmaya vakfedersek, kuruya maluma ilân kabilinden olmak üzere aleyhte bulunmaktan başka bir meslek sahibi olamazsak yani yaramıza bir yara daha katmakla uğraşırsak, netice şimdiye kadar olduğu gibi, aydınlığa değil karanlığa çıkar. Ey koca Türk! Hâli beğenmedin, hoş görmedin, memleketini terk ettin, değil mi! Maksadın hayır ise yürü, git, Mısır’a, Amerika’ya, İngiltere’ye, Fransa’ya nereye gidersen git, fakat her gittiğin yerde bir meslek, bir meziyet, bir irfan sahibi olmaya çalış, çalış da maddi ve manevi kudret ve servet edin, fikren, cismen, yüksel, yüksel ki bir gün senden memleketin her suretle istifade edebilsin…
öyle adamlar vardır ki, haysiyet, şeref gibi kayıtlara aşina olmadıkları halde, gurur ve nahvetlerine dokunulur, acizleri yüzlerine çarpılırsa kendilerini kaybedecek kadar hiddetlenirler.
Sayfa 154Kitabı okudu
Reklam
bu ölü toprakların üstünde hiçbir şey ölmek ve öldürmek kadar kolay değildir
Sayfa 105Kitabı okudu
yalnız her ikisinin de içinde gizliden gizliye büyüyen bir korku vardı: bir gün gelip ayrılmak korkusu. hiçbirisi bu korkusunu ötekine söylemeye cesaret edemiyordu. kim bilir, belki öbürünün yanlış anlayacağından çekiniyordu. (çünkü içten duyulan şeyler hep yanlış anlaşılır.)
öyle dostuyokluklarda hissetmiyorum kendimi. garip bir bağışıklık ve direnç içindeyim. biten sevgilere karşı bağışıklık kazandım.
Özgürlük bir ozanın dizelerinde ak bir güvercin, bir ressamın yapıtlarında kaba, sayrıl damarlı işçi elleriydi. Özgürlük paraya düşkün, çıkarına bağlı birtakım alçak insanların sonuydu.
Eşref Selim bir dikişte içerdi domates suyuyla karışmış votkayı; herkes yalnızdır, ama kimileri vakit bulup dinleyemezler yalnızlıklarını.
Reklam
varolussalyokolus
denize giriyorum, su soğuk, çok soğuk. ılık olur bu mevsimde derler bir de. çevremde meraklı insanlar toplanmaya başlıyor hemen. güleç yüzler görüyorum. alkışlıyorlar da. gitgide çoğalıyor kalabalık. ben kasımsonu denize batıp çıkıyorum. kahkalar yükseliyor. “deli mi ne?” dediklerini işitiyorum. kayıkların çekildiği sığlığa varıyorum titreyerek. ölümlü dalgaların itişiyle kıyıya vurarak karşılayan bir yengeç gibi.