Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bir elektron giderken ters yönden bir pozitronla çarpışıyor ve bir foton ortaya çıkıyor; ama diyelim ki, bu pozitron bir başka fotondan üretilmiş bir elektron pozitron çiftinden geliyor. Aynı çiftin elektronu sonra gidiyor ve tekrar başka bir yerden gelen pozitronla çarpışıyor, ondan sonra yine bir foton çıkıyor vesaire vesaire. Şimdi bu sürece şöyle de bakabiliriz: zamanda ileri yönde, yani geçmişten geleceğe doğru giden bir pozitron, taşıdığı elektrik yük, momentum, spin bakımlarından gelecekten geçmişe doğru giden bir elektron gibi düşünülebilir. O zaman, yukarda anlattığımız süreçte normal pozitronlar yerine zamanda geri giden elektronlar koyabiliriz. Bu bize zamanda aşağı-yukarı zikzaklar yapan bir tek elektron çizgisi veriyor. Bütün bu olaylar sırasında, biz mesela, etrafımıza t=0'da bakıyoruz ve bu anda bir sürü elektron ve pozitron görüyoruz; aslında bunlar, zamanda ileri-geri giden bir tek elektronun o andaki görüntüleri.
Bu çok verdiğim bir örnek, ama yine de söylemeye değer: çekirdek mesela şu masa ebatlarında ise, demek oluyor ki, elektronlar aşağı yukarı izmit'te. Yani atomun esas kütlesi masada, sonra İzmit'e kadar boşluk var ve etrafınızda gördüğünüz her şey bu derecede boş. Yani aslında her şey bomboş
Prof. Dr. Cihan Saçlıoğlu 8 Nisan 2002 günü istanbul'da Türki-ye Bilimler Akademisi Akademi Konferansları Programı çerçeve-sinde "Felsefenin Kuantum Mekaniksel Temelleri" konulu bir konferans vermiştir
Reklam
Benim gençliğimde tartışmalar olurdu, herkes bir tek şeyi okurdu, Politzer'in kitabını. Okuduktan sonra da tabii çok sert materyalist olunurdu. Berkeley'e hiç okumadan çok fena halde kızmak gerekirdi.
Neden bunun farkında değiliz? Zira çok defa insanların karıştırdığı iki şey var: anlamak ile kanıksamak.
Yanlış tahminlerin başlı başına bir tarihi var. Meşhur bir olay: Faraday'a soruyorlar, endüksiyonu bulunca "Peki, bu neye yarar" diye. Bugün işte elektriksel enerji jenerasyonu, elektriksel motorlar, kullandığımız teknolojinin çok büyük kısmı adamın bu kanununa dayanıyor. Faraday'ın meşhur cevapları var: politikacı sorunca, "Bilmiyorum, ama sizin hükümetiniz herhalde bundan bir vergi almanın yolunu bulur" diyor.
Mesela bir yazı tura atıyoruz, para yere düşüyor, netice ya yazı ya tura, fakat diyelim ki hemen bakmıyoruz. Şimdi klasik objektif gerçeklik kavramına göre "bu, baksak da bakmasak da ya yazı ya tura" deriz. Kuantum mekaniğinde ise, bakmadığımız sürece, yazı ile tura durumları bir tuhaf askıda kalmış şekilde bir arada bulunuyorlar ve ancak gözlemimiz onu bunlardan bir tanesi haline getiriyor
Reklam
"Basit bir doğru şeyin tersi basit bir yanlış fikirdir, fakat derin bir doğrunun tersi de derin bir doğru olabilir." -Niels Bohr
Boğaziçi köprülerinden atlayıp suya çarpıp ölen insanlar. Bu insanları ne öldürüyor? Hakikaten hiç mübalağa etmeden diyebiliriz ki, Heisenberg Belirsizlik İlkesi ve Pauli Dışlama ilkesi; yani iki tane gayet kuantum mekaniksel şey öldürüyor bunları. Çünkü onların vücutlarındaki elektronlar suyla temasa geldiklerinde hızla o suyu, yani suyun elektronlarını oradan itip boşaltmaları lazım, zira Dışlama İlkesi der ki elektronlar bu kadar birbirinin yakınına gelemez. ...elektronlar bunu yeteri kadar hızlı yapamadıkları için bu kişinin vücudu çok şiddetli bir distorsiyona uğruyor ve bunun tepkisinden de ölüyor.
"bildiğimiz dünyada aslında kuantum alan teorisiyle her an karşı karşıyayız."
Uzayda bütün yönler birbirine eşitse boş uzayda dönmekte olan bir şey düşünelim. Aniden belli bir açıda durabilir mi? Duramaz; çünkü o açının ne özelliği var? Her yön birbirine eşit demiştik; şu halde o aynı şekilde dönmeye devam edecek, yani açısal momentumu korunacak. Noether teoremi de aynen bunu veriyor.
Reklam
"bildiğimiz dünyada aslında kuantum alan teorisiyle her an karşı karşıyayız."
"Basit bir doğru şeyin tersi basit bir yanlış fikirdir, fakat derin bir doğrunun tersi de derin bir doğru olabilir."
"Aslında bizim klasik dünya dediğimiz şey, makroskobik ve inkoherent olan kombinezon."
Gerçekten de çok ciddi bir problem var; çünkü tabiattaki her şey mümkün olduğu kadar düşük enerjiye inmek ister, bu durumda bütün elektronlar negatif enerjilere gidecek, ortada pozitif enerjili normal elektron falan kalmayacak.
"zamanda ileri yönde, yani geçmişten geleceğe doğru giden bir pozitron, taşıdığı yük, momentum, spin bakımlarından gelecekten geçmişe doğru giden bir elektron gibi düşünülebilir."
37 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.