Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
fetih yalnız Sultan Mehmed'in eseridir 1451'de tahta oturduğu andan itibaren gece gündüz istanbulun fethi için alınacak askeri, diplomatik, teknolojik ve idari önlemleri tasarlamış, 20 nisan deniz yenilgisinden sonra fetih tehlikeye düşse de azim ve kararında sarsılmamıştır.
827 syf.
8/10 puan verdi
O, İki Karanın Sultanı, İki Denizin Hakanı, Kayser-i Rum
İncelemeye başlamadan önce geçen günlerde bir zavallı çıkmış Türkiye'nin gurur kaynağı, hocaların hocası, Prof. Dr. Halil İnalcık'a dil uzatıyor. Amacı açık; Osmanlı Devleti'ni tarihî gerçeklerine aykırı yüceltmek, Türkiye Cumhuriyeti ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e saldırarak mevki kapmak. -Ne bereketli topraklarımız varmış,
Fatih Sultan Mehemmed Han
Fatih Sultan Mehemmed HanHalil İnalcık · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019376 okunma
Reklam
Fetih, yalnız Sultan Mehmed'in eseridir.
Fetih üzerine tebrike gelen ulemaya Fâtih şöyle hitab etti: "Konstantiniyye' kendü kılıcımla alıp dururın kimesnenüzden himmet ve inayet olmamıştır."
Sayfa 122 - Kronik
Fetih, yalnız Sultan Mehmed'in eseridir.
Türkiye tarihinde Türkler için Fâtih’in yeri başkadır. Fâtih, 1452 kışında Edirne’de, 1453’ün 22 Nisan’ında da İstanbul önlerinde topladığı meşveret meclislerinde, girişime karşı çıkanlar önünde tarihî konuşmasında açıkça şunları belirtmiştir: Osmanlı ülkesinin tam ortasında kalan, düzme’leri koruyan ve her zaman Batı’dan haçlı ordularını tahrik eden İstanbul alınmadıkça, devletin bekası tehlikededir. O, 1451’de tahta oturduğu andan bu yana, fethi başarmak için gece gündüz çalışıp her türlü diplomatik, askerî, teknolojik ve idarî önlemi düşünmüş ve almış; 20 Nisan deniz bozgunu fethi tehlikeye düşürdüğü zaman da azim ve kararında sarsılmamıştır. İstanbul fethi ve 500 yıllık imparatorluk, yalnız ve yalnız genç Türk hükümdarının eseridir. Bu tarihî bir gerçektir. Harap bir şehir olarak aldığı Kostantiniyye’yi Fâtih vakıflara dayanan külliye-imaretleriyle muhteşem bir Türk-İslam şehri olarak yeniden inşa etmiştir. Sadece Ayasofya’nın vakıf geliri yılda 14 bin altına yükseliyordu. Fâtih Sultan Mehmed, İstanbul’u fetihle kalmadı.Türk Hakan ve İslâmî Sultan unvanlarından sonra Kayser-i Rum sıfatıyla Tuna ile Fırat arasında, İstanbul ve Boğazlar ekseninde, eski mutlak merkeziyetçi Doğu Roma İmparatorluğu’nu ihyâ etti, Doğu Roma’nın köylü raiyyet statüsünü, vergi kanunlarını Raiyyet Kanunnâmesi’yle ve Osmanlı-Türk devlet nizamını Fâtih Kanunnamesi’yle düzenledi, Osmanlı imparatorluk düzeni, yüzyıllar boyunca bu temel üzerinde ayakta kaldı. Osmanlı İmparatorluğu’nun her bakımdan gerçek kurucusu İstanbul Fâtihi Sultan Mehmed’dir.
Sayfa 123Kitabı okudu