Oruç Aruoba , Uzak'ta Nietzsche'den bir şeyler paylamış bizimle.
" Şunu da bil ama -geçip gidicilik- kısa şarkısını hep yeniden söyler ve kişi ilk benti işitir işitmez, özlemden öleyazar, yaşamın sona ererek sonsuza dek yitip gideceği düşüncesiyle."
Evlendin fakat tam mânâsıyla zevce olmadın; sevdin fakat yekpare bir aşkın olmadı, birçok hadiseler en büyük ihtirasın billurunu kırdı; seyahat ettin fakat sende bir seyyah melekesi teşekkül etmedi; birçok hafiflikler yaptın, barlarda,balolarda, tiyatroların kulis aralarında yaşadın fakat bir kokot* pişkinliği elde etmedin; tercümeler yaptın fakat bir satır yazı neşretmedin; çocuklara bayılıyorsun fakat ana olmadın; her emelin, her gayenin büyüklüğünü ve güzelliğini anlıyorsun fakat hiçbir emelin ve gayen yok; bir çocuk saflığıyla en basit yalanlara inanabilirsin fakat hiçbir şeye iman etmiyorsun.
*kokot: hafif ahlaklı kadın.
Korkuyorum, sizden değil, sizden ve kendimden, yaşamaktan korkuyorum. Bazen dehşetli cesurum fakat bazen de uzak bir ayak sesinde facialar gizlendiğini zannedecek kadar, her şeyden korkuyorum...