Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

y.

çünkü sen geçmişin küllenmesine izin vermiyorsun. onu canlı tutmak için elinden geleni yapıyorsun.
Reklam
gelenek ve önyargı seviyesinin üstünde uçmak isteyen kuşun kanatları güçlü olmalıdır. zayıf kuşların yara bere içinde, yorgunluktan perişan olmuş halde yere düştüğünü görmek çok acıklıdır.
Sayfa 136 - iş bankası, kültür yayınlarıKitabı okudu
ne diyordu salman rüşdi: insan bir ülkeden ne kadar büyük bir kararlılıkla kaçarsa kaçsın yanına bir el çantası almadan edemez.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
dışarıdan bakanlar nasıl görürler bilmiyorum ama bütün mevsimlerin dışına düşmüş anısız boyasız bir eski zaman resmine benzetirim kendimizi. arada bir konuşuruz tabii. sessizlik kimsenin bir başına kaldıracağı yük değil. daha çok geçmişten konuşuruz. gelecek bizim için acıklı bir zaman artık. bugünü dersen, yılgınlık gibi bir şey, neyini konuşacaksın. içindesin işte!
neredeyse hiç dışarı çıkmıyoruz. bizi sokağa çıkaracak bir heyecanımız kalmadı. dünya gittikçe büyüyen bir tedirginliğe dönüştü. belki de yaşama korkusu. aslına bakarsanız korkudan öte bir durum. vazgeçme. kabullenme. kimsenin görmediği bir kırılma. sessiz bir üşüme.
Reklam
biz, öfkemizi bir onur nişanı gibi alın çizgilerimizde, gözbebeklerimizde taşıyarak, insan olmanın gururuyla biraz daha seyredeceğiz onu.
eğer içimizde bir gönül kaldıysa; masal dinleyen, şarkı söyleyen, şiir okuyan, sulara bakan, kuşlara gülen, ağaçları kucaklayan, yalnızlıkla ürperen bir gönül, dünyamız insanın gövdesinde yeniden filizlenmeye başlayacaktır. yoksa yaşadığımız gezegen hepimizi bir taş masalına çevirecek.
bütün bir toplum, aptal bir uyuşukluk içinde kötülüğün kendi kendini yok etmesini bekliyoruz. geçecektir elbette, biliyorum. geçmişin nasıl büyük bir mezarlık olduğunu kitaplardan önce hece taşları söylüyor bize.
insan boylu boyunca bir hastalık. insan korku. insan yıkım. ihtiraslarının külü insan. inanmıyorsun artık. anlamamak değil, inanmıyorsun! can sıkıntısı değil, inanmıyorsun! yaşamak korkusu değil, inanmıyorsun!
durup dururken inciniyorsun. kötü söz gerekmiyor bunun için. sana söylenmesi de gerekmiyor sözün. tam kirpiklerinin ucunda bir yarım ay, dudaklarında bir boyalı söz... bir kırıcı gülüş yetiyor kapanman için. saygısız ses, kibirli gövde, tüküren gözler... iskeletine kadar çekiliyorsun. birisine bir söz söyleyeceksin; sessizlik boğucu; şu uzun ayrılığa bir özür, bir sitem... kırk cümle kuruyorsun, ağzını açmadan vazgeçiyorsun.
Reklam
hayatın bazı öncesiz anları vardır ki ne süresi ne biçimi ne tanımı vardır. yalnızca bir duygulanma, yalnızca bir hayat sarsıntısıdır.
Sayfa 115 - can yayınlarıKitabı okudu
rabbim, sen, nefes almamızı bile bize kendi lütufları diye gösteren zalimlerden bizi bir an için kurtar.
Sayfa 64 - can yayınlarıKitabı okudu
mezara hiçbir şey götüremeyeceğimiz doğrudur; ama ölüm anında tamamladığımız yaşamımızın bütünlüğü, mezarın dışındadır ve dışında kalır; ve geçmişe gitmesine rağmen değil, geçmişe gittiği için öyle kalır. unuttuğumuz, bilincimizden kaçan şey bile dünyadan silinmez; geçmişin bir parçası olur ve dünyanın bir parçası olarak kalır.
Sayfa 94 - öteki yayıneviKitabı okudu
yaşlandığını fark etmesi neyi değiştirir? gördüğü genç insanlara imrenmesi veya kendi kayıp gençliğinin nostaljisine kapılması için bir neden var mı? genç bir insana neden imrensin ki? genç insana açık olasılıklar, onu bekleyen gelecek için mi? "hayır, teşekkürler" diye düşünecektir. "olasılık yerine benim de geçmişimdeki gerçeklik var, sadece yapılan işlerin ve yaşanan aşkların değil, cesurca göğüslenen acıların gerçekliği. imrenme uyandırmasa da en çok gurur duyduğum da bu acılardır."
Sayfa 92 - öteki yayıneviKitabı okudu
bir yaşam tamamen anlamsız bile olsa, yani boşa bile harcansa, bu duruma yönelik tavrımızla son anda bile anlam kazanabilir.
Sayfa 81 - öteki yayıneviKitabı okudu
404 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.