Bütün memlekette olduğu gibi hayvansal güdüler maksimumda, vajina meraklıları sınıfsal fark gözetmeksizin çoğunlukta! Freud Türkiye'de olsaydı nutku tutulur, fortçu olur çıkardı.
Bütün memlekette olduğu gibi hayvansal güdüler maksimumda, vajina meraklıları sınıfsal fark gözetmeksizin çoğunlukta! Freud Türkiye’de olsaydı nutku tutulur, fortçu olur çıkardı.
FORT i. (fr. frotter, "sürtmek, değdirmekken)
Kalabalık kamu taşıtlarında, başkalarına
sürtünme, önünü sürttürme eylemi: “Yoo,
yanlış anlamayınız, fakir ömr-ü hayatında fort mort haltları karıştırmış değildir!”
(Engin Ardıç, Nerede O Eski Fortçular)
(İstanbul’daki eski halk otobüslerinin markası olarak bilinen Ford'dan geldiğini ileri sürenler de vardır.)
FORT ATMAK d. (fr. -türk.) FORT (bk.) eylemini yapmak. • Fort yapmanın kabul edildiğini hissederek, fırsattan yararlanıp yankesicilik etmek. FORTLAMAK da denir.
FORTÇU s. ve i. (fr. -türk.) Taşıt araçlarında kalabalıktan yararlanarak başkalarına
sürtünen, sarkıntılık eden (kimse), kertici:
“Freud Türkiye’de doğsaydı mutlu tutulur,
fortçu olur çıkardı." (Kanat Güner, Eroin Güncesi). “İstanbul Fortçuları Direniş
Örgütü İFDÖ...- Suç bastırmak diye buna derim ben.’’ (Derya Sayın, karikatür). •
FORT (bk.) yapma hilesiyle yankesiciliği
âdet edinmiş (kimse, hırsız)
Bütün memlekette olduğu gibi hayvansal güdüler maksimumda, vajina meraklıları sınıfsal fark gözetmeksizin çoğunlukta! Freud Türkiye'de olsaydı nutku tutulur, fortçu olur çıkardı.