Nihayet, çevresindeki insanlarda gözlemlediği o inkâr edilmiş gerçekleri, o yalanları kavrayabiliyordu. Can çekişen inançlılar. Bir yığın tasarıları olan tutuklular… Ölümün ‘düşüncesine’ bile katlanılmazdı, işte o kadar! Ama kısa bir süre içinde, yarın ya da yarından sonraki gün, apaçık maruz kaldığı ölümü yadsıyacağını biliyordu, kuşkusuz onu yok sayacak bir yol bulacaktı.
— Kendinizi kötü mü hissediyorsunuz? Belki de benim hoyrat olduğumu düşünüyorsunuz? Ama ben hastalarına gerçeği söyleyen doktorlar grubundanım… yetişkin hastalara.