Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"İnsan hayatının amaç ve hedefinin ne olduğu sorusu sayısız defalar sorulmuş, ancak bu soru henüz hiç doyurucu bir cevap bulamamıştır."
Din, seçim yapma ve adapte olma oyununu sınırlar çünkü mutluluk elde etmek ve ıstıraptan korunmada kendi yolunu herkese eşit bir biçimde dayatır. Tekniği ise yaşamın değerini azaltmak ve dünyanın gerçek imgesini hezeyanlı bir biçimde tahrif etmekten ibarettir. Ve bunu yapabilmesinin önkoşulu da zekanın bastırılıp silinmesidir. Bu bedel pahasına din psişik bir infantilizm haline onlarda zorla sabitleştirip onları kitlesel bir hezeyanın içine sokarak birçok insanın bireysel bir nevroza gerek kalmamasını sağlar. Fakat yapabileceği bunlardan daha fazla şey yoktur. Söylemiş olduğunuz gibi, insanlar için onları mutluluğa eleştirilebilecek pek çok yol mevcuttur fakat bu yollardan hiçbiri insanı oraya götüreceğini kesin bir biçimde garanti edemez. Bu noktada din bile tutamaz kendi vadini. Şayet inanan kişi, Tanrı'nın <sual olunmaz> hizmetinden bahsetmek zorunda kalırsa çektiği acıda kendisi için son bir teselli imkanı ve haz kaynağı olarak geriye kalan tek şeyin kayıtsız şartsız bir tevekkül olduğunu itiraf etmektedir. Ve bunu yapmaya da hazır bulunuyorsa şayet o kadar dolambaçlı yollardan geçmesine de büyük olasılıkla gerek yoktur.
Reklam
Başarı hiçbir zaman kesin değildir, zira pek çok faktörün birbiriyle yakınlaşmasına, belki en fazla da psişik yapının kendi işlevini çevreye adapte edebilme ve sonra da zevk elde edebilmek için çevreyi istismar edebilme yeteneğine bağlıdır.
Haz ilkesi tarafından bize dayatılan mutlu olma programının yerine getirilebilmesi mümkün değildir; ancak yine de onu bir şekilde gerçekleştirilmeye yakın bir yerlere taşıma çabalarımızdan vazgeçmememiz gerekmektedir. - Doğrusu zaten vazgeçemeyiz de. - Bu doğrultuda birbirinden çok farklı yönler benimsenebilir ve önceliğimizi amacın olumlu yanına, zevk elde etmeye ya da olumsuz yanına ısdıraptan kaçınmaya verebiliriz.
Aşık olduğumuz zaman ıstıraba karşı başka hiçbir zaman olmayacağımız kadar savunmasız oluruz; hiçbir şey sevdiğimiz nesneyi veya aşkımızı kaybetmek kadar çaresiz bir bedbahtlık veremez bize.
Kişi şayet ruhsal ve zihinsel çalışmanın kaynaklarından elde edilen hazzın verimini yeterince alabilirse mümkün olanın en fazlasını elde etmiş olur. Bu başarıldığı zaman kaderin kişiye verebileceği çok az zarar kalmıştır artık.
Reklam
İnsan ilişkilerinden gelebilecek acıya karşı en uygun korunma yöntemi gönüllü olarak inzivaya çekilip diğer insanlardan uzak durmaktır.
Bilime ve sanata sahip olan zaten dine de sahiptir fakat ikisine de sahip olmayan, bırakın dindar olsun!
Zihinsel yaşamda bir kez şekillenmiş olan hiçbir şeyin yok olması mümkün değildir.
Bir tutum ya da içgüdüsel bir itkinin bir bölümü (sayısal anlamda) hiçbir başkalaşıma uğramaksızın kalırken bir diğer bölüm daha ileri bir gelişim evresine geçmektedir.
593 öğeden 381 ile 390 arasındakiler gösteriliyor.