Dört elementin ustası, sensei... Ne çok güldüren, ne boşluğa düşüren. Kimi sayfalarda gülümseten, kimi ağlatan! Tamam ağlamak abartı olur.
Dört yanından yola çıkıp dehrin göbeğine, düş-ermiş, düşlermiş, düş... Sorarmış, bir nebze solarmış, sonra hoşnut olup dolarmış.
Dört başı mamur kalplerde gezmeye çalışırken, aynı zamanda duruldum yerimde. Kalplerdeki pası çayın varlığı-yokluğu gibi silmeye çalıştım. Sonra varlık buldum öz kahvenin dibinde.
Dem tutmaz bu demin hayranı bol olsun, çerağı kor olsun, dermanı hal olsun.
Kitapta, ismi geçen-geçmeyen üstatlara saygılarımla...