Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Fatma

724 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
360 günde okudu
Tutunamayanlar Son söz
Uzun zamandır bu mecrada ara ara alıntı paylaştığım, çoğu zaman bu mecraya da ara verdiğim süreçlerimde, az çok belli kalemlerimizi tanıdık burada. Bilenler bilir aynı an da birden fazla kitap okuduğum oldu, bu konuyu da bu mecradaki insanlarla tartıştığım da oldu ve bu konuda eleştirildiğim de oldu. İlk bu kitaba başladığım tarihe baktığımda çok şaşırdığım durum ise ben bu kitaba 19 nisan 2021’de başlamış olmam. 1 yıldır bu kitap zihnimde benimle beraber beni okuduğunu, kitabı bitirdiğimde fark ettim. 1 yıldır beni büyüten bu kitabın incelemesini yapmak emin olun benim için tarifi imkansız. Kitabı ilk okuduğum da hissettiklerim ve şu an hissettiklerim çok bambaşka. Bu kadar güzel bir kitabı nasıl 1 yılda bitirdiğime gelecek olursam, Selim Işık’ın fikirleri benim çorak beynim için ağır gelmişti. Onu anlamak için beynimin şekil alması gerekiyordu, bu süreçte sabırla büyümemi bekleyen, kendinden soğutmayan ve ben her ara verdiğimde beni daha da kuvvetle kendine çeken “tutunamayanlara” buradan teşekkürü borç bilirim. Ben değiştim Selim Işık, seni 1 yıl önce anlamadığım için bağışla, önyargılarımla seni içine çekip büyümemiş fikirlerimle seni eleştirdim, bilmiyordum tutunamayanların sesi olduğunu, iç sesimin sen olduğunu anladığımda.
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,5bin okunma
Reklam
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
Suçu toplum hazırlar, suçlu işler! Romanın konusu “namus davası” ile başlar. Hikaye bunun üzerinde şekilleniyor. Namus davası ilk sayfadan son sayfaya kadar, cinayetin işlenme nedeni olarak geçiyor, ama sadece bir neden olarak var, yüzeysel olarak askıda kalıyor. Angela Vicario, evlendiği günün sabahında baba evine gönderilir. Bunu ona yapanın kim olduğu sorulduğunda Santiago Nasar ismini verir. Angola’nın ikiz kardeşleri Pedro ve Pablo Vicario, Santiago’yu öldürmeye karar verirler. Tüm kasaba Santiago’nun öldürüleceğini bilmelerine rağmen, Santiago öldürülmeden biraz öncesinde haberi oluyor. Yazarın da asıl değinmek istediği belki de burasıdır, herkesin bildiği, ilk bilmesi gerek en son öğreniyor. Kasaba, Santiago’yu neden uyarmıyor, ellerinden bıçakları alınmasına rağmen tekrar bıçak bulan, oturdukları dükkanda herkesin gözlerinin içlerine bakarak Santiago Nasar’ı öldürmek için beklediklerini söyleyen Vicario kardeşleri kimse engellemiyor. Dava namus davası denilip, sorgusu tam yapılmadan kapatılıyor. Olayı Aslı yıllar yıllar tekrar araştırılmasına rağmen, gerçek yine de ortaya çıkmıyor. Santiago ile Angela arasında bir şeyler yaşanıp, yaşanmadığı ise bir muallak olarak kalıyor.
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202177,6bin okunma
72 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Zweig’ın okuduğum ilk kitabı, yazarına o günden bu yana hayranlığım ve sonsuz bağlılığımın ilk zinciriydi. Zweig’un kendine has üslubu, derin tahlilleriyle yarattığı karakterler, zaman ve mekan uyumuyla romanlarında sarhoş olmamak imkansız. Zweig’ın hem özel hayatı hem de eserleri ona olan hayranlığımın sebeplerinden biri. Zweig’ın, eserleri hayatın hangi kıyısında, hangi dalgasıyla savaşıyorsan savaş umut ışığı yaktığı ve umudun hiç sönmeyeceğini anlattığına yemin edebilirim. Zweig’ın hümanist karakteri eserlerine belki de bu yönünden ilham vermiştir. Zweig’ın umut dolu, hayat ışığı verdiği kalemi aynı ışığı onunla paylaşmadı, hümanist karakteri Nazi katliamına daha fazla dayanamadı ve 2.eşi ile intihar etti. O umut dolu kalem ona umut aşılamaya belki de yetmedi. O umut dolu kalem binlerce insana umut olurken, o kalem sahibine umut olmadı. Hayat dedikleri bu olsa gerek. Zweig’ın öldüğünü düşünmüyorum, çünkü kalemi halen yaşıyor. Varlığı bana halen umut aşıladığı gerçeğini değiştirmiyor. Ve son mektubunda da yazdığı notla da ışığını yaymaya devam ediyor. “ Bütün dostlarımı selamlarım! Hepsine uzun geceden sonra gelen tanın kızılllığını görmek nasip olsun! Ben, her zamanki sabırsızlığımla önden gidiyorum.” ~Yeni doğacak güneşi görmeye gücüm kalmadı, ama siz mutlaka yeni doğacak güneşi bekleyin.
Satranç
SatrançStefan Zweig · Can Yayınları · 2019236,7bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
480 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Yazarın diliyle tanıştığım ilk kitabıydı, o zamanlar lisedeydim, bir sevgi sıcaklığını aradığım dönemdi. Bu kitap öyle içten kucakladı ki beni, şu an bile sıcaklığı yüreğimde taptaze. Hani olur ya bazı anlar olur bir anda soba sıcaklığını ararız eski günlerdeki gibi, ya da o eskiden kalan muhabbetleri; bu kitapta işte öyle bir kitap. Özlemini yüreğimizde taşıdığımız sıcak sevginin karşılığı, o zamanlar kütüphaneden alıp okuduğum bir kitaptı, kendi kitaplığımda şu an mevcut değil. Umarım en kısa sürede kitaplığımda ki yerini alır. Özlemini çektiğiniz tüm sevgilerin bir kucak mesafesinde olduğunu unutmayın.
Bir Yumak Mutluluk
Bir Yumak MutlulukDebbie Macomber · Martı Yayınları · 20117,2bin okunma
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yazarıyla 2015 kitap fuarında tanıştığım, çıkardığı tüm kitaplarını aldığım ve her biri özenle imzalı olan ve aralarından en sevdiğim kitabıdır. Yazarla uzun uzun muhabbet ettme fırsatım olmuştu, o zamanlar kitap okuma konusunda çok toy olmama rağmen benimle çok güzel ilgilenmiş, fikirler sunmuş ve desteklemişti. Onun fikirlerinin tohumlarını şu an bile zihnimde hissediyorum. Her biri çok güzel meyveler verdi hayatımda. Kitaba gelecek olursak sürükleyici ve o zamanlar betimlemeleriyle beni etkilemişti, yıllar önce okuduğum için şu an aynı fikirlere sahip miyim bilmiyorum. Ama herkesin bir kerede olsa bu yazara şans vermesini tavsiye ederim. Ve eğer olur da fuarda karşılaşırsanız yazarla, mutlaka muhabbetinin tadına bakın.
İlk ve Son Yaratılış
İlk ve Son YaratılışÜmit Dağcı · Matus Basımevi · 201433 okunma
Reklam
72 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
Zweig’ın öyle bir dili var ki sizi direk kurgunun içinde yaşatmaya başlıyor. Zweig’ın ilk okuduğum kitabı Satranç olmuştu, yıllardır yazara karşı olan hayranlığım, okuduğum her kitabıyla katlanıyor. Zweig’ın girişleri öyle muhteşem ki, kitaba karşı yabancılık hissettirmiyor, bu durumu çok az yazar başarabiliyor. Yazarın psikolojiye ve Freud’un öğretisine duyduğu ilgi, onun derin karakterler yaratmasına ve bunu en iyi şekilde betimlemesine yardımcı olmuştur. Yazarı öve öve bitiremem, çünkü kalemine beni aşık eden sayılı yazarlardan. Kitabın konusuna gelirsek öğrenim görmek için Viyana’ya giden genç bir tıp öğrencisi, “çocuksu” diye tabir edilen, çocuk olmadığını kanıtlamak için, çevresine ve yetişkinliğe uyum sağlamaya çalışan. Bunları yaşarken verdiği yanlış kararların sonuncunda hayattan, kendisinden ve çevresinden kendisini soyutlayan, bir küçük ışığın onun hayatını nasıl tekrardan aydınlattığından bahseder.
Kızıl
KızılStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202229bin okunma
56 syf.
7/10 puan verdi
·
15 saatte okudu
Yazarı tanımakla yola çıktığım ilk kitabı, kitaplığımda yazara ait toplam 4 kitabı var. Yazar duygular arası ve bağlantıları çok sağlam değil havada asılı kalan duygular olduğunu hissettiriyor. Özellikle diyaloglar az olmasına rağmen kimin hangi sözü söylediğini dikkatli okuyarak anlayabiliyorsunuz. Buna rağmen sürükleyici bir kitap oldu benim için. Fantastik bir öykü, ruhunu saatlere işleyen ve olağanüstü yetenekli saatçi Zacharius usta baş kahraman. Yeteneği dilden dile söz edildikçe, kibri büyümeye başlar, kibri büyüdükçe dinsiz bir adam olarak konu işlenmiş. Kısaca ölümsüz olmak için, ruhunu satıyor.
Zacharius Usta
Zacharius UstaJules Verne · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202119,6bin okunma
144 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 saatte okudu
Neriman, Macit, Şinasi, Faiz Bey her biri Batılılaşmayla beraber içimizde doğan karakterler. Yeniye gıpta ile bakışımızın, eskiyi ise bırakamayacağımızın en iyi örneği bu kitap. Neriman içimizdeki arzuyu, Macit olmak ise isteyipte sahip olamadığımız bir görüntüden ibaret oluşu, Şinasi en derin arzuların başı boş anlardan ibaret olup nefsi terbiye edişi, Faiz bey eski ile yeni arasındaki en derin çizgileriyle yorumlayıp karar verişidir. Kısacası karakterler biziz. Yaşarken her biri bir tarafımızdalar, bazen birinin sesi daha fazladır hepsi bu. Gelelim yazarın diline, dili ağır okurken insanın zihnini yoruyor. İlk defa bir kitapta bilmediğim bir çok terim vardı. Ayrıca Neriman karakteri biraz fazla abartı gibi duruyor, sanırım gençliğimizi en doruklarda yaşatmak istememizi yorumlamış Yazar. En uçlardan, en diplere tüm enleri en derin hislerle yazmış Sevgili Yazarcım ️
Fatih Harbiye
Fatih HarbiyePeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202047,5bin okunma
112 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 saatte okudu
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Anlatılan olaylar, yazarın diliyle harmanlanınca zevkle okumalık bir kitap ortaya çıkıyor. 15 yaşında genç bir delikanlının Masumane aşkından, 7 yıldır hastalığı sebebiyle çektiği ızdıraplardan. Yaşının üstünde olgunluğa sahip düşünce dünyasından ve bunlarla beraber hayatla mücadelesinden okurken keyif aldığım, bir oturuşta biten bir kitap oldu.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2022101,6bin okunma
328 syf.
2/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
İncir Kuşları
Yazarın dili sade ve basit, anlatılan olayın hatrına okudum. Hadi biraz daha dramatikleştiriyim, okuyucu sarsılsın diye diye her sayfası tecavüzden geçilmiyordu. Dili o kadar kirli ki yazarın, sade olduğu halde karakterlerin iç dünyası okuyucuya tam yansımıyor. Karakterleri iç dünyasında harmanlayamayan yazar, betimleme eksikliğini sarsıcı Boşnak katliamını zırh olarak kullanarak saklamaya çalışmış.
İncir Kuşları
İncir KuşlarıSinan Akyüz · Alfa Yayınları · 202126,2bin okunma