"Hey çoban ,
Yolun kenarında duran ,
Esen rüzgâr ne der sana ?"
"Rüzgârım ben , esiyorum der ,
Önceden de esiyordum, sonra da eseceğim.
Ya sana ne der?"
"Bana daha fazlasını söyler.
Başka pek çok şeyden söz eder ,
Hatıralar ve özlemlerden
Ve asla olmamış şeylerden."
"Sen asla dinlemedin esen rüzgârı.
Rüzgâr sadece rüzgârdan söz eder
İşittiğin yalandı
Ve senin içindedir o yalan "
Nihayetinde bu dünyada, yüksek ve sağlam çitler inşa edebilen insanlar ayakta kalır. Bunu reddetmeye kalkarsan, kendini çorak arazilere sürgün edilmiş bulursun.
Gözlerini kapatman, hiçbir şeyi değiştirmez. Gözlerin kapandı diye, hiçbir şey silinip gitmez. Bu bir yana, gözlerini bir sonraki açısından her şey daha da kötüleşir.