"Bilmiyordum. Bu zamanı, bu olanı, bu yaptığımı, bu yaptığımın ardından oturduğum yerde saplanıp kalışımı 'bundan çok uzun yaşanan kısa bir zaman' sonra hatırlayıp düşünürsem, dünya başka bir şey olacaktı, hatırlamayıp düşünmezsem dünya başka bir şey olacaktı. Bilmiyorum, ne bileyim."
Sayfa 72 - KetebeKitabı okudu
"Herkes biliyormuş, zaten herkes bilirmiş, zaten herkes bilir de kimse bir şey yapmazmış, bu yüzden hiç değişmezmiş, hep olurmuş olacak olan."
Sayfa 170 - KetebeKitabı okudu
"Güzellikten utanılmaz. İçinde ne varsa onu taşı. Güzelmiş, çirkinmiş, içinde ne varsa dışında o olur. Sende ne varsa o görünür. Ondan utanılır mı? İnsan kendinden utanır mı?"
Sayfa 193 - KetebeKitabı okudu
Okur Takip Önerileri
"Her şeyin kendi renginde olması ne demektir ki. Hiçbir şeyin çok değerli olmaması ve her şeyin çok değerli olması değil mi? Değil. Bir şeyin ne olduğunu başka bir şeyden hareketle anlatmak mümkün değildi. Her şey kendisiydi."
"Kapadokya'da, Ihlara Vadisi'nde bir kilisede İsa'nın çarmıha gerildikten sonra göğe yükselmeden önceki ayak izinin kalıbı sergilenmektedir. Çıplak ayağınızı bu ayak izine koyun, bakalım neler hissedeceksiniz ."
Sayfa 61 - Cinlerle Yüzleşmek - Meral KemaloğluKitabı okuyacak
Törenler ve Anksiyete
"Bir dönemin bitmesi ve bilinmeyenlerle dolu yeni bir dönemin başlamasında yaşanacak anksiyeteyi yatıştırmak için bütün kültürler törenler düzenler. Doğum, sünnet, diploma, evlenme ve cenaze törenleri geçiş döneminin anksiyetesini yatıştırmak için yapılır. Her törenin kendine özgü müziği, dansı, giysileri ve simgeleri vardır. Eskiden gelinlik erkek tarafının yaptığı düğünde bir kez giyilirdi. Şimdilerde kız tarafı da ayrı bir düğün yapıyor ve gelinlik bir hafta arayla iki kez giyiliyor. Boşanmaların yaygınlaşması evlenirken yaşanan anksiyeteyi artırmış olmalı."
Sayfa 60 - Cinlerle Yüzleşmek - Meral KemaloğluKitabı okuyacak
"İnsanlar hoşlarına giden şeyleri çabuk unuturlar, rahatsız oldukları ise beyinlerine çakılmış bir çivi gibi hep orada durur."
Sayfa 69 - İz YayıncılıkKitabı okudu
"Bir anda bitmez hiçbir şey, biz bir anda bitti zannederiz. Yıllarca sürer bitmek, takılıp sürünerek, yontulup küçülerek sürer."
Sayfa 72 - İz YayıncılıkKitabı okudu
"İnsanların kabul ettiği gibi varlığını sürdürmenin dışına çıktığın anda, kaybediyorsun. Tıpkı yaratılışına aykırı davrandığında insanlıktan çıktığın gibi."
Sayfa 114 - İz YayıncılıkKitabı okudu
"Birdenbire olan hiçbir şey, gerçekliğini birdenbire kabul ettiremez."
Sayfa 117 - İz YayıncılıkKitabı okudu
"Tanrı'nın işleri insanı üzmemeli. Sevginin yüce anlamsızlığı veya anlamsız yüceliği bizi felsefi bir meraka davet eder."
Sayfa 47
"Hayat yolculuğunda binlerce kisve altında kendimizle tekrar tekrar karşılaşırız." Kendi karanlığımızla yüzleşmedikçe karanlık yanları daha gözle görülür olan kişilere yöneliriz. Bir başka deyişle başkalarında kendi içimizdeki aydınlık ve karanlığı görürüz."
Sayfa 47
Altın İplik
"İnsan birini gerçekten severse, sevdiği kişi onun kendi bilinçdışını temsil etmeye başlar. Karşıtlıkların gerilimi doğru kullanılabilirse, Jung'un tabiriyle "altın iplik oluşabilir. İki kişi arasında görünmez bir bağ oluşur; bu kalıcı olabilecek tek sevgi türüdür."
Sayfa 44
"Sevgi olmadan hiçbir şey olmaz. Çünkü sevgi insanı her şeyi göze alabileceği bir ruh haline sokar." Her şeyi göze almadan hiçbir şey olamayız.
Sayfa 46
"İnsan sevgiye dilediği anlamı yükleyebilir ve yine de sonsuz bir biçimde kendi kendini kandırma tuzağına düşebilir."
C.G. Jung
Sayfa 44