Evleneceğiniz insan bir zahmet size alacağınız dikey süpürgeden daha heyecan verici gelsin arkadaşlar! Bir airfryer'ı sevgilinizden daha çok rüyanızda görüyorsanız bir daha düşünün!
Her türlü zorbalığın toplum tarafından makul ve yerinde bir gereklilik olarak karşılandığı, beraat kararı gibi her türlü merhamet göstergesinin toplumda tatminsizlik ve intikam duyguları uyandırdığı bir dünyada adaleti düşünmek gülünç değil midir?
Türkiye, kadınlardan nefret ediyor. Onlara hayatı dar ediyor. Beni reddetti, erkekliğime hakaret etti, boşanmak istedi, işe girdi diyen erkeklerin, kadınları sokak ortasında öldürmesini seyrediyor.
Eğitimsiz ve cahil toplumlar ne yok olmaya ne de var olmaya mahkûmdurlar; onların bildiği tek şey yok etmektir. Sevgiyi sahiplenmek sanıyor çoğu. Benim için sevgi sahiplenmek değil karşı tarafa onun bizim tarafımızdan sevildiğini ve sayıldığını hissettirmektir. Bir çiçeği koparmadan da sevebiliriz. Sahip olmadığımız hiçbir şeyi kontrol edemeyiz, ama kadınlar kontrol edilmesi gereken birileri değildir ki. Kendi istediği olmayan yarım akıllı erkek “homo habilisler” de bunu kendi acizliği olarak görüyor. Asıl acizlik kendilerinin böyle düşünmesidir. Bu “insansılar”a gereğinden fazla değer veren kıymetli kadınlar da cahil bir toplumun hedefi oluyor maalesef. Eğer bir insan sözde hakarete uğruyorsa ve bunun sonucunda karşısındakine kaba davranıyorsa bu davranışın da karşımızdakine bir hakaret olduğunu düşünüyorum.
Çok haklısınız. Sahiplenmek ve sevgi adı altında baskıyı, şiddeti, cinayeti, namus bekçiliğini ve birçok başka şeyi normalleştiriyorlar. Oysa sevginin bunlarla hiçbir alakası yok...