“Allahu Ekber , Allahu Ekber !”
“Ding-dong , Ding-dong!”
“Allahu...”
“Ding...”
“Ekber...”
“Dong ...”
Müezzin Nusret , soğuktan domates kırmızısına dönmüş koca burnuyla minareden indiğinde ,
Uso hala , kısacık boyu , toparlak vücuduyla tarihi çanın ipine inatla asılıp duruyor , müezzin pes edip minareden inişine içten içe seviniyordu .
Çan sesleri dalga dalga ta uzaklara , en uzaklara yayılıyor , tüm Ermenilerin soğuktan kızarmış kulak memelerine soru olup takılıyordu .
“Hayrola Kirve Bedo; bu saate bu çan sesleri niye ?”