tanımak maskedir. sınırları, kuralları getirir kendisiyle.
tanımamak özgürlüktür. insan tanımadığı aynı dili konuşmadığı bir insanın önünde hücrelerine kadar soyunabilir..
“sevgide gizli bir kast sistemi vardır. topal olana ancak topal olan yakıştırılır”, dedi...
Eve dönerken kurduğu cümlenin gerçekliğini düşündüm sürekli. Şüphesiz bir gerçekti söylediği. Ve biz müthiş bir sahtekarlıkla yaşamaya devam ediyorduk gerçekten sevdiğimizi neredeyse her gün söyleyerek, yazarak.
Bize benziyordu seviyorum dediklerimiz. Yanımızda olmasını istediklerimiz de bize benzesin istiyorduk. Şartların öne sürüldüğü yerde ne saf bir sevgiden söz edebilirdik ne de kusursuz bir güzellikten. Bu durumun aksini ispatlamaya ihtiyacım vardı. Kusmanın mideyi rahatlatacağına inanmak gibi bir şeydi bu. Aksini ispatlarsam midemdeki yumru eriyip dağılacaktı. Rahatlayacaktım.
olmadı..
MAVİ SİNEKÇİL KUŞU
Bir Yılbaşı sabahı dostum Sherlock Holmes’u ziyarete gitmiştim. Yanı başında piposu ile kanepeye uzanmıştı. Üzerinde ropdöşambr vardı. Yanında duran bir yığın buruşmuş gazetenin hepsinin okunduğu belli oluyordu. Gözüme bir şapka çarptı. Kanepenin yanında bir sandalye bulunuyordu. Sandalyenin arkasına bir şapka konmuştu. Bu,
BEKAR BİR ARİSTOKRAT
Bayan Storner’i muhakkak bir ölümden kurtardıktan sonra Baker Street’teki evimize döndük… Ertesi sabah aklıma, bir zaman yüksek sosyete dedikodu konusu olan Lord St. Simon’un evlenmesi olayı geldi. Bu evlenme ve neticesi, artık konuşulmuyordu. Unutulmuştu… Yeni yeni öyle rezaletler patlak vermişti ki, dört sene önceki bu
BEKAR BİR ARİSTOKRAT
Bayan Storner’i muhakkak bir ölümden kurtardıktan sonra Baker Street’teki evimize döndük… Ertesi sabah aklıma, bir zaman yüksek sosyete dedikodu konusu olan Lord St. Simon’un evlenmesi olayı geldi. Bu evlenme ve neticesi, artık konuşulmuyordu. Unutulmuştu… Yeni yeni öyle rezaletler patlak vermişti ki, dört sene önceki bu
Pamuk şeker, çocukların gönlünde nasıl sonsuz mutluluk oluşturuyorsa bir tavır, kötü bir söz de o büyüklükte boşluk oluşturur.
Gitmek diye bir gerçek var hakimim. Kimileri buna tercih diyor. Bence cinayet.
Biliyor musun, çocukluğunu başkalarının eşyalarıyla yaşayanlar ömürlerinin kalanlarını da başkasına aitmiş gibi ödünç yaşıyorlar. Her an ellerinden alınacakmış korkusuyla.